Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Ülkü Akyol Ardıç, karnesinde düşük getiren çocuğa anne-babanın vereceği tepkinin, çocuğun ruh sağlığı açısından önemli olduğunu söyledi.
Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Ülkü Akyol Ardıç, 2012–2013 eğitim öğretim yılı birinci dönemin biterken velileri uyardı. Ardıç, “Çocukların karne alacakları dönemler yaklaştıkça her ailede büyük bir heyecan başlamaktadır. Karnedeki notların nasıl olacağı önceden bilinse de bu heyecanın yaşanması kaçınılmaz olmaktadır. Çocuğun sınav sonucunda aldığı notlar her zaman gerçeği yansıtmasa da maalesef hayatı yönlendiren değerlendirmeler arasında yer almaktadır. Bu noktada karne kötü olduğunda abartılı cezalandırıcı tepkilerden kaçınmak kadar karne iyi olduğunda çocuğu hediyelere boğmamak da önemlidir. Her anne baba çocuğunun okul yaşamında başarılı olmasını yüksek notlar almasını istemekte ve bunun için bir çok fedakarlıkta bulunmaktadır. Okul yıllarının başından itibaren çocuğa başarı ve ya başarısızlığının öncelikle kendi yaşamı için önemli olduğunun uygun bir şekilde anlatılması gerekmektedir. Böylece çocuk etrafındakileri memnun etmek ya da cezalandırmak için değil,  kendi yaşamı için başarılı olma motivasyonunu kazanabilecektir” diye konuştu.
“Çocuğun okul yaşamı takip edilmeli”
Ailelere düşen en önemli görevlerden birinin çocuğun okul yaşamını yakından takip etmek olduğuna vurgu yapan Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Ülkü Akyol Ardıç, bunu gerçekleştirmenin yolununsa yargılamadan, hemen çözüm üretmeye ya da akıl vermeye çalışmadan çocuğun kendileriyle rahatlıkla konuşabileceği, sorunlarını paylaşabileceği ve gerektiğinde yardım isteyebileceği aile ortamını yaratmaktan geçtiğini belirtti. Ardıç, şöyle konuştu: “Böylece anne babalar çocuğun okul yaşamı ya da derslerle ilgili yaşayabileceği zorlukları zamanında fark edip, öğretmenlerle ilişkiye geçerek çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda olumsuz bir karneyle karşılaşmadan önce önlem alma şansını yakalayabilmektedir. Bu noktada başta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olmak üzere Disleksi, Depresyon ve Davranım Bozukluğu gibi çocukta akademik başarısızlığa da neden olan hastalıkların önceden tanınıp tedavi edilmesi de önem kazanmaktadır.”

“Çocuğunuzu kimseyle kıyaslamayın”
Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Ülkü Akyol Ardıç, karnesinde zayıf olan çocuğa ailenin tepkisinin nasıl olması gerektiği konusunda ise şunları söyledi: “Çocuğun karnenin gerginliğini az da olsa üzerinden atması için öncelikle o günün nasıl geçtiğiyle ilgili sohbet edilmeli. Karneye bakmaya sıra geldiğinde çocuğa düşük notlar için bağırıp çağırmamalı, fiziksel ya da sözlü şiddetten kaçınılmalı. Çocuğun derslere karşı motivasyonunu arttırmak için karnedeki iyi notlara vurgu yaparak çocuğa düşük notlarını düzeltebileceği konusunda ona güvendiğinize dair mesaj verilmeli. Çocukta dışlanmışlık hissi ve özgüven eksikliği yaratmamak için çocuğun karnesi yaşıtlarıyla ya da kardeşleriyle kıyaslanmamalı. Çocuk ergenlik dönemindeyse daha dikkatli davranılmalı, öğüt vermekten özellikle kaçınılmalı. Karnedeki kötü notlar yüzünden tatilde çok fazla yasak konulmamalı” dedi. Ardıç, kötü bir karne alan çocukların çoğunun karnelerinden dolayı üzüntü yaşadığını ve bu tip karnelerin ailelerini de üzeceğini bilmekte olduğunu söyledi. Anne babalara düşen en önemli görevin her şeyden daha fazla değer verdikleri çocuklarına sonradan kendilerinin de pişman olacağı gereksiz cezalar vermekten kaçınarak çocuklarının başarısını arttırmaya yönelik çocuklarıyla ortak hareket edebilecekleri çözümler üretmeye çalışmak olduğu tavsiyesinde bulundu.