Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Melih Üstel, ani hava değişiminin nezle ve gribal enfeksiyona neden olabileceğini söyledi.
Nezle ve gribal enfeksiyonun birbirinden farklı iki ayrı hastalık olduğunu ifade eden KBB Uzmanı Dr. Melih Üstel, iki hastalığında belirtilerinin birbirine çok benzediğini, gün içindeki sıcaklık farklarının bu hastalıkları tetiklediğini belirtti. Üstel şunları söyledi: “Nezle insanlarda en sık görülen, üst solunum yollarını tutan viral bir enfeksiyondur. Etken sıklıkla rhinovirüs olmakla birlikte bunun dışında enterovirüs, addenovirüs, coronovirüs gibi yaklaşık 200’e yakın virüs nezleye yol açmaktadır. Nezlenin ilk belirtileri burunda, boğazda yanma ve kuruma, hafif boğaz ve baş ağrısı, hapşırık, şiddetli sulu burun akıntısı, şiddetli olmayan halsizlik, hafif baş ağrısı ve kas ağrısıdır. Burun tıkanıklığı ve koku almada bozukluk olabilir. Hastalar genelde nezleyi ayakta geçirirler, hastalığın düzelmesi 7–14 gündür. Hastalığın önlenmesi için gripte olduğu gibi herhangi bir aşı yoktur. Önlem olarak hastalığa maruz kişiden 2–4 gün süreyle uzak durmak oldukça önemlidir. Nezle ve gribe yakalanmış kişiler özellikle burun temizliğinden sonra ellerini bol suyla ve sabunla yıkamalıdırlar. Öksürürken ve aksırırken ağız ve burunları mendille kapatmalıdırlar. Hastalıklı kişiler mümkünse kapalı ortamlardan uzak durmalıdırlar. Çok nadiren nezleden sonra sinüzit, orta kulak iltihabı, farenjit, larenjit ve bronşit görülebilmektedir. Grip hastalığı ise influenza A-B nadiren C virüsüyle ortaya çıkar. Bulaşma şekli aynen soğuk algınlığındaki gibi damlacık ve temas yoluyla olmaktadır. Bu nedenle nezle ve grip, ev, işyeri, okul, kreş, anaokulu ve toplu taşıma araçlarında daha kolay bulaşmaktadır. Gribin belirtileri ise tıpkı nezlede görülen belirtiler gibi olmakla birlikte daha şiddetlidir ve hastalık daha ağır seyreder. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı, yutmada zorluk, yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, şiddetli öksürük ve kas ağrısı gibi bulgular vardır. Nezle ve grip havadan ziyade aşırı yorgunluk, stres, alerjik nazofarenks hastalıkları ve kadınlarda adet döneminde daha sıklıkla görülebilmekte ve bu durumlarda hastalık daha kolay ortaya çıkabilmektedir” diye konuştu.

“Nezle ve gripte istirahat çok önemlidir”

Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Melih Üstel, nezle ve gripte dengeli beslenme, bol B ve C vitamin içerikli sebze ve meyveler yeme, yaşadığımız ortamların kuru olmaması ve nemli olmasına dikkat etme, stresten uzak durma gibi hususların oldukça önemli olduğunu ifade etti. Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen alkol ve sigara gibi zararlı maddelerden bu dönemde özellikle sakınmak gerektiğini kaydeden Üstel, gribal enfeksiyona dikkat edilmezse ve olaya ciddi bakılmazsa sıklıkla sinüzit, orta kulak iltihabı, faranjit, larenjit, bronşit görülebileceğini, riskli gruplarda (şeker, kronik kalp hastalığı ve solunum problemleri olanlarda) hastalığın daha ağır seyredebileceğini, kalp ve beyin zarı iltihapları, akciğer ve karaciğer iltihapları gibi komplikasyonların daha sıklıkla görülebileceğini kaydetti. Uz. Dr. Melih Üstel, “Nezle ve gribin tedavisi öncelikle istirahattır. Bol sıvı almak, dengeli beslenmek önemlidir.  Ayrıca ağrı kesici, ateş düşürücü, dekonjentan gibi ilaçlar verilir. Son zamanlarda özellikle grip belirtileri ortaya çıktıktan sonra yaklaşık 2–4 gün içinde verilince hastalığın şiddetini azaltan bir takım yeni ilaçlarda kullanılmaktadır. Nezle ve grip tedavisinde sık yapılan hatalardan biri antibiyotik kullanımıdır. Antibiyotik kullanımı, olaya bakteri enfeksiyonu da eklenirse ancak doktor kontrolünde verilebilir” dedi.

“Gripten korunmak için grip aşısı yaptırılmalıdır”

Nezlede kullanılan herhangi bir aşı yokken gripte ise aşılar kullanılabildiğini ifade eden Üstel, grip aşısının uygulandıktan sonra etkisinin ortaya çıkmasının 2-3 hafta sürdüğünü, bu nedenle grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerektiğini vurguladı. Üstel: “Grip aşısı tüm kış boyunca da yapılabilir. Ama Eylül - Ekim ve Kasım aylarında yapılması erken önlem almak açısından önemlidir. Ancak, çoğunlukla koruyucu olsa da grip aşısı yapılması, kişinin o yıl asla grip olmayacağı anlamına gelmez. Ayrıca grip aşısı gribe benzer diğer hastalıklardan (nezle gibi) korumamaktadır. Grip aşısı yapıldıktan sonra 2 ya da 3 hafta sonra koruyuculuğu başlamakta olup gençlerde koruyuculuk yüzde 80 iken yaş ilerledikçe aşının koruyuculuğu azalmaktadır. Grip aşısı, 6-12 ay kadar hastalıktan korur. Grip aşısı, her yıl yeniden yapılmalıdır. Çünkü her yıl virüs kendini yenilemekte ve değişmektedir. Grip aşısının yan etkisi oldukça hafiftir ve yapılan yerde kızarıklık, şişlik ve morarma olabilir ve kişide hafif ateş, baş ağrısı, halsizlik olabilmekte ve 1–2 gün içinde geçmektedir. Aşı 6 ay 18 yaş arası çocuklara 65 yaş üstü kişilere  (sağlıklı olsalar bile) kalp damar sistemi hastalıklarına, diyabetlilere, akciğer, karaciğer ve böbrek hastalığı olanlara, romatizma hastalarına, bağışıklık sistemi baskılanmış (kanser, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar), riskli gebeliklerde (3 aydan sonra), meme emziren annelerde uygulanmaktadır.  Aşı bir kez olmak üzere tam doz yapılır ancak 8 yaşından küçük çocuklara 1 ay arayla iki defa olmak üzere yarım doz yapılır” diye konuştu.