Denizli Devlet Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Mehmet Alpua, Safra yolu hastalıklarının genelde safra tıkanıklığı ile belirti verdiğini ifade eden Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Mehmet Alpua, “Safra kanalları, karaciğer ve safra kesesinden safrayı pankreas içinden ince bağırsağa (duodenum) taşır. Safra, karaciğer tarafından yağları sindirmek üzere salgılanan sarı bir sıvıdır.

Safranın çoğu doğrudan ince bağırsak içine salınır ama kalanlar safra kesesinde saklanır. Yemek yedikten sonra safra kesesi sindirme ve yağ emilimine yardımcı olmak üzere safra serbest bırakır. Safra ayrıca karaciğerden atık ürünlerini atar. Bu kanallardan herhangi birinde herhangi bir tür tıkanıklığa safra kanalı tıkanıklığı adı verilir.

Ancak tıkanıklık uzun bir süre tedavi edilmeden kalırsa karaciğerin yaşamı tehdit edici hastalıklarına yol açabilir. Safra kanalları ikiye ayrılır. İntrahepatik( karaciğer içi) ve ekstrahepatik (karaciğer dışı) kanallardır. İntrahepatik kanallar safrayı toplayıp ekstrahepatik kanallara taşıyan daha küçük kanallardan oluşur. Ekstrahepatik kanallar; biri karaciğerin sağ ve biri sol tarafında olmak üzere iki kısım halinde başlarlar. Karaciğerde aşağı inerken birleşip ana hepatik(karaciğer ) kanalı oluştururlar.

Safra yolları tıkanıklıklıkları: safra kanalları, karaciğer, safra kesesi, pankreas ve ince bağırsakla ilgili çeşitli nedenlere bağlı olabilir. En sık bilinen nedenlerinden bazıları; safra taşları, safra kanalı iltihabı, travma, biliyer daralma (safra kanalların anormal daralması), kistler, büyümüş lenf düğümleri, pankreatit, safra kesesi veya karaciğer cerrahisi ile ilişkili hasar, safra kanalı tümörleri, pankreas tümörleri, karaciğer, safra kesesi, pankreas veya safra kanallarında gelişmiş diğer tümörler ve parazitlerdir. Tıkanıklık için risk faktörleri genellikle tıkanıklığın nedenine bağlıdır.

Vakaların çoğu safra kesesi taşlarının bir sonucudur ve böylece kadınlarda daha sıktır. Diğer risk faktörleri arasında şunlar vardır: safra kesesi taşı öyküsü, kese ameliyatı, kronik pankreatit, karnın sağ tarafında tümör öyküsü, karnın sağ tarafında yaralanma, obezite(şişmanlık), hızlı kilo kaybı, ağır diyetler. Belirtiler altta yatan hastalığın (tıkanıklığın nedeni) sonucu olabilir ve bu nedenle değişiklik gösterebilir. Hastalar genellikle; açık renkli dışkı (camcı macunu renginde), koyu renkli idrar (çay renginde), sarımsı cilt ve/veya gözler (sarılık), kaşıntı, yemeklerden sonra şişkinlik, karnın sağ üst tarafında ağrı, bulantı, kusma, kilo kaybı ve ateş gibi belirtilerden yakınır” diye konuştu. 

Safra Yolu Taşlarında ERCP İşlemi

Safra yolu tıkanıklıklarının tedavisinde ERCP işleminin önemine değinen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Mehmet Alpua, Denizli Devlet Hastanesi bünyesinde Aralık ayında açılan ERCP Ünitesi’nde bu rahatsızlıkları tedavi edebildiklerini söyledi. Alpua: “Bu bulguları olan hastalarda öncelikle kan tahlili yaptırıyoruz.

Safra yolunun tıkanıklığını düşündürecek bulgular görürsek eğer hasta aç iken öncelikle en kolay değerlendirme yöntemimiz olan safra kesesini, safra yollarını bir ultrason ile değerlendiriyoruz. Genişlemeden ya da tıkanıklıklardan şüphe ettiğimiz zaman daha ileri bir tetkik olan safra yollarını gösteren özellikli MR Kolanjiyografi çektiriyoruz. Bununla %90-95 oranında safra yollarındaki darlığı ve nedenini anlıyoruz ve tedavisini planlamaya başlıyoruz. Safra yolu tıkanıklıklarının tedavisinde kullandığımız çoğunlukla ERCP ( endoskopik retrograd kolanjio- pankreatografi) işlemidir. ERCP, bir röntgen masasında ve hasta sol tarafı üzerinde rahat bir pozisyonda yatarken kan basıncı, nabzı ve kan oksijen düzeyi dikkatli bir şekilde takip edilerek yapılmaktadır.

İşlem öncesinde hastanın endoskopu rahat yutabilmesi için boğazı bir lokal anestezik sprey kullanılarak uyuşturulur ve daha önce koluna takılmış olan bir kanül vasıtasıyla damar yolundan sakinleştirici ve ağrı kesici bazı ilaçlar verilir. Bu sayede hasta kendini uykulu hissetmekle beraber kısmen uyanık kalmakta ve işlem sırasında iletişim kurabilmemiz mümkün olabilmektedir. İşlem esnasında; safra kanalının bağırsağa açıldığı 2-3 mm`lik ağızdan (papilla) kateter denilen borularla girilerek kontrast madde verilir ve safra kanalı içerisindeki hastalığın tanısı konur. Genellikle safra kanalı ağzı kesildikten sonra safra kanalındaki taş-çamur ve iltihap, basket ve balon denilen özel ERCP malzemeleriyle boşaltılır. Hastalığın durumuna göre stent denilen (plastik veya metal) borular yerleştirilir.  Gereken olgularda histopatolojik inceleme için biyopsi alınarak işlem sonlandırılır. İşlem esnasında fotoğraf ve skopi görüntüleri dijital ortamda kaydedilir” dedi.