Yakalandığı amansız lösemi hastalığıyla 2,5 yıldır mücadele eden İzmirli Melis Akbaş için yurt içinde uygun donör bulunmayınca, ailesi Almanya'daki Kemik İliği Bankası'na başvurdu. Melis için Almanya'da uygun donör bulununca ailesi sevince boğuldu. Ancak, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Bölümü'nde tedavisi süren Melis, şu an hastanenin tamamen steril koşulları sağlanan kök hücre nakil bölümünde altı aydır gün yüzü görmeden kendisine nakledilecek kemik iliği naklini bekliyor.
Almanya Kemik İliği Bankası'na 650 avro yatıran Melis'in babası Bahadır Akbaş, şimdi uygun kan örnekleri ve kemik iliğinin kısa sürede gelmesi için uğraşıyor. Kendisine Almanya'dan verilen bilgi uygun iliğin Türkiye'ye gelmesinin 3 haftayı aşabileceği şeklinde. Melis'in doktorları ise naklin en fazla iki hafta içerisinde yapılmasının şart olduğunu belirtti.
Melis'in babası Bahadır Akbaş, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'dan Almanya'daki sürecin hızlandırılması için yardım istedi.
Akbaş, bu konuda şunları söyledi: "Baba olarak Melis'in kısa sürede sağlığına kavuşmasını bekliyoruz. Yuvasına ve ailemize katılmasını bekliyoruz. Eşim Sevil Keskin Akbaş, steril bir ortamda odada, tek başına Melis ile beraber kalıyor. Zaman daraldıkça stresi ve üzüntüsü artıyor. Melis'in 8 Aralık'ta doğum günü. Doktorları, AML M4 M5 yüksek riskli olduğunu, kemik iliği naklinin acil yapılması gerektiğini söyledi. Şu an nakil için yurtiçi ve dışı taramaları başladı. Almanya'da Kemik İliği Bankası'nda bir donör bulundu. Gerekli ücreti bulduk. 650 euro bankaya yatırdım. Evraklarını Çapa Tıp Fakültesi'nin kemik iliği bankasına gönderdim. İşlemlerin hızlandırılması için gerekli yardımın yapılmasını bekliyoruz. Almanya Kemik İliği Bankası 3 hafta içerisinde cevap veriyor. Bizim iki hafta içerisinde naklin olması gerektiğini söyledi doktorlarımız. Sağlık Bakanlığı'nın işlemleri hızlandırmasını istiyorum. En kısa sürede donörden alınan kan ve iliğin Ege Üniversitesi Kök Hücre Ünitesi'ne gelmesi gerekiyor. Kemik iliği bankasının bize yardımcı olması için Sağlık Bakanımız Sayın Müezzinoğlu'dan destek istiyorum"

İKİ HAFTA KALDI
On gün önce Almanya'daki kemik iliği bankasına başvurduklarını, iki haftaları kaldığını belirten baba Bahadır Akbaş, Sevil Keskin Akbaş ile birlikte steril odada altı aydır umutla bekleyen kızının yaşama dönmesi için umutla beklediklerini söyledi.
Baba Akbaş, şu anda yedi yaşında olan Melis'in doktorlarının zaman daraldıkça riskin arttığını söylediklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kızım Melis şu an 7 yaşında. 2,5 yıldır tedavi görüyor. Bayraklı'da oturuyorum ama gidip gelmemek için ev tuttum. Kök hücre nakil ünitesinde steril bir odada kalıyor eşim. Melis için eğer kemik iliği nakli olmazsa yaşama şansı yüzde 20, olursa yüzde 70 yaşama şansı olduğunu söylediler. Enfeksiyon ve kötü hücrelerin çoğalmaması için nakilin yapılıp sağlığına kavuşmasını bekliyoruz. Kemik iliği yapılmazsa risk artıyor, kötü hücre çoğalıyor ve kaybetme riskimiz artacak. On gün önce gönderdim, iki haftamız kaldı. Bu süre içerisinde yapılmalı. 20 dakika sürüyormuş operasyon. Altı ay içerisinde sağlığına kavuşacağını söylediler. İki ay yine steril ortamda tedavisi sürecekmiş, iki ay sonra evden takip edilecekmiş."
Şu an yedi yaşında olan ve ikinci sınıfa gitmesi gereken kızının altı aydır kök hücre ünitesinde enfeksiyon kapmaması için tutulduğunu anlatan baba Bahadır Akbaş, Melis'in hastalığının farkında olduğunu ancak moralli olduğunu söyledi.

OKULA BAŞLAYACAĞI GÜNÜ BEKLİYOR
Baba Akbaş, iki yaşında Arda adlı kardeşini bile odanın penceresinden iki kez görebilen Melis'in biran önce arkadaşlarıyla okula başlamak için sabırsızlandığını dile getirdi. Melis'in ilkokul birinci sınıfa geçen yıl başladığını anlatan Akbaş, sözlerine şöyle devam etti: "Evde eğitim aldı. Bir öğretmen görevlendirdi bakanlık. Bayraklı İlçe Milli Eğitm Müdürlüğü. Günde iki saat eğitim verdi. Başarılı, kendisiyle barışık ve mutlu bir çocuk, boş vakitlerini bilgisayar ve televizyon izlemekle geçirir. İkinci sınıfa başlaması gerekiyordu. Arkadaşlarıyla birlikte eğitimine devam etmek istiyor. Öğretmenini çok seviyor. Melis rahatsızlığını, kemoterapinin ikinci dozunu almaya başladığında ve saçları dökülmeye başladığında anladı. 'Anne ben yeniden rahatsızlandım mı' diye sordu. Antibiyotikten dolayı saçın döküldü diyor annesi. Morali çok iyi. Hâla şen şakrak, konuşkan. Morali bozuk olsa bile kimseye hissettirmiyor. İki yaşında bir oğlum daha var. O evde bakıcısıyla kalıyor. Kardeşini de görmek istiyor. Steril ortamda olduğu için görüşemiyorlar. Arda'yı şu ana kadar iki kez gördüler."