Prof.Dr.İbrahim Yıldırım ‘’Prostat hastalıklarını iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayırıyoruz. İyi huylu prostat büyümesinde erkeklerin idrar kanallarında daralma geliştiğinden buna bağlı şikayetler ortaya çıkıyor. İyi huylu prostat büyümesinde öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavileri ile hastalığı kontrol altına almaya çalışıyoruz, şikayetleri fazla olan hastalarımızda ameliyat seçeneklerini hastamızla beraber değerlendiriyoruz. İyi huylu prostat büyümesinde açık ve kapalı ameliyat seçenekleri mevcut, günümüzde özellikle lazer teknolojisindeki gelişmelerle artık prostat ameliyatlarını çok büyük prostatlarda bile kapalı yöntemlerle hastalar açısından çok konforlu şekilde yapılabiliyoruz’’ dedi.

Prostat nedir?

Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç, şu bilgileri verdi: “Prostat erkeklerde mesanenin altında yer alan, kestane şeklinde bir organdır. Erkeklerin mesaneden çıkan idrar kanallarını yüzük şeklinde sarmakta ve erkeklerin meni kalitesinin arttırılmasında fonksiyon göstermektedir.

Bebek anne karnında iken oluşan prostat, ergenlikle birlikte 15-20 gr boyutlarını almakta ve ileri yaşlara kadar da bu boyutta kalmaktadır. Erkeklerde yaşın ilerlemesi ile birlikte özellikle 50’lili yaşlarda büyümeye başlamaktadır. Prostatın neden bu yaşlardan sonra büyümeye başladığı net olarak ortaya konulamamıştır.”

Prostat Büyümesi Belirtileri Nelerdir?

Prostat büyümesi belirtilerine ilişkin konuşan Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç, “İdrar yapmak için bekleme, idrar yaparken zorlanma, idrar tazyiki ve akış gücünde azalma, kesik kesik idrar yapma, idrarda çatallanma, idrar yaptıktan sonra mesanenin tam boşalmama hissi, geceleri birden fazla idrara kalkma, gündüz sık aralıklarla idrar yapma, idrar yapma isteği geldiğinde tutamama, tuvalete zor yetişme, idrar kaçırma gibi durumlar prostat büyümesine bağlı oluşabilecek belirtilerdir.” dedi.

 
Ailesel özellik dikkat çekiyor

Prostat büyümesinde ailesel özelliklerin dikkat çektiğini belirten Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç, “İyi huylu prostat büyümesi Benign Prostat Hiperplazisi (BPH) olarak da adlandırılmaktadır. Prostat Kanserinde olduğu gibi İyi Huylu Prostat Büyümesinde de ailesel özellikler dikkati çekmektedir. Babasında ya da amcasında prostat büyümesine dair şikayetler olanlarda hastalık belirtilerinin görülme sıklığı da artıyor. Yapılan çalışmalarda 60 yaşındaki erkeklerin yüzde 50'sinde, 80 yaşındaki erkeklerin ise yüzde 90'ında iyi huylu prostat büyümesinin görüldüğü bildiriliyor.” dedi.

Ne zaman doktora başvurmalıyız? 

Prostat hastalığında ne zaman doktora başvurulması gerektiği hakkında konuşan Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç, şunları aktardı: “Normalden daha sık idrar yapma ihtiyacı, gece idrar yapmak için uyanma ihtiyacı, ani idrar yapma ihtiyacı ve bu ihtiyacın ertelenememesi, istemsiz idrar kaçırma, zayıf akımlı idrar yapma, çatallı ve dağınık idrar yapma, kesik kesik idrar yapma, ıkınarak idrar yapma, idrar yapmaya başlamadan önce bekleme, idrar yapmanın çok uzun sürmesi,mesanenin tam boşalmadığı hissi, işeme sonrası iç çamaşırına istemsiz idrar kaçırma gibi şikayetleri olan hastaların mutlaka üroloji uzmanı ile görüşmelerini öneriyoruz.

Halk arasında prostat hastalıklarının sadece idrar yapma ile ilgili şikayetler oluşturduğuna dair yanlış bir inanış mevcut.

Ülkemizde prostat kanseri, akciğer kanserinden sonra en sık rastlanan ölümcül ikinci kanser türü. Bir erkekte hayatı boyunca  prostat kanseri gelişme riski yaklaşık yüzde 30, klinik önemli prostat kanseri gelişme riski yaklaşık yüzde 10 ve yine prostat kanserinden ölüm riski yaklaşık yüzde 3 kadardır.

Prostat kanseri iyi huylu prostat büyümesinden farklı bir hastalıktır. İyi huylu prostat büyümesi prostatın idrar kanalını saran kısmında gelişerek idrar yapma ile ilgili şikayetlere neden olabilmektedir. Prostat kanseri ise prostatın idrar kanalını saran kısmında değil daha çok kabuk diye bilinen dış kısmında gelişiyor bu nedenle çok ileri evrelerine kadar erkeklerde idrar yapma ile ilgili hiçbir şikayet oluşturmayabiliyor. Bu evrelerde ise ne yazık ki hastalar tamamen kanserden kurtulma şanslarını büyük oranda kaybetmiş olabiliyorlar. Bu nedenle ailede prostat kanseri öyküsü olanlarda 40yaşlarından itibaren yılda bir kez, ailede prostat kanseri öyküsü olmayan her yönden sağlıklı erkeklerde bile 50 yaşından itibaren yılda bir kez kanda PSA ölçümü yapılmasını öneriyoruz.”

İyi Huylu Prostat Büyümesi Tanısı Nasıl Konulur?

İyi huylu prostat büyümesi tanısına ilişkin açıklama yapan Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Ali Gürağaç, “Prostat hastalıkları ile ilgili tanı konulurken öncelikle hastanın şikayetleri detaylı olarak dinlenilir, daha sonra fizik muayenesi yapılır. Duruma göre hastada eşlik eden bir idrar yolu enfeksiyonu ya da böbrek fonksiyonlarında herhangi bir bozulma var mı değerlendirilebilmesi için PSA (prostat spesifik antijen)’yı da içerecek şekilde bazı kan ve idrar tetkikleri yapılır. Hastanın prostat büyüklüğünün ortaya konulması, mesanede eşlik eden başka bir patolojik durumun ortaya konulabilmesi ve böbreklerin değerlendirilebilmesi için ultrasonografi ve diğer görüntüleme yöntemlerinin de kullanılması gerekebilir. Son olarak hastalara işeme testi yapılarak işeme akım hızları da net olarak ortaya konulmaya çalışılır.

Hastanın şikayetleri, muayene bulguları, laboratuvar bulguları, görüntüleme yöntem sonuçları ve işeme testi sonuçları bir arada değerlendirilerek tedavi yöntemine hasta ile beraber karar veriyoruz.” dedi.

Prostat Büyüklüğü ile Şikayetler Arasında Bir İlişki Var mı?

Prostat büyümesine ilişkin konuşan Prof. Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç, “Prostat büyüklüğü ile hastaların idrar şikayetleri arasında her zaman ilişki olmayabilir. Bazı hastalarda prostat çok büyük olmasına rağmen idrar kanalını tıkayacak şekilde değil de prostatın dış kısmına doğru bir büyüme olduğundan hastaların prostatları büyük olmasına rağmen herhangi bir şikayetleri olmayabiliyor. Bazı hastalarda ise prostat çok büyümeden bile idrar kanalı kapatabiliyor ya da mesane içine doğru büyüyor bu hastalarda ciddi idrar problemleri hatta hiç idrar yapamama gibi problemlerle karşılaşabiliyoruz.” dedi.

İyi Huylu Prostat Büyümesine Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

İyi huylu Prostat büyümesinde tedavi seçeneklerine ilişkin konuşan Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç,” İyi huylu prostat büyümesinde tedavi seçeneklerini yaşam tarzı değişiklikleri, ilaçlar ve ameliyatlar olarak gruplandırabiliriz. 
Eğer hastanın şikayetleri hafifse genelde ilaca veya cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulmadan çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri ile hastaların hayat kaliteleri ciddi anlamda arttırılabilmektedir. Bu durumda doktorunuz, hastalığınızı ilerleyen aylar veya yıllarda yakından izleyecek, gerektiği zaman farklı bir tedavilere de başvurabilecektir. 
Örneğin, akşamları daha az sıvı alınması, gece idrara kalkmayı azaltmaya yardımcı olabilir. Alkollü içecek, kahve veya çay tüketiminin azaltılması da mesanenin rahatlamasına yardımı olacaktır. Bazı erkeklerin oturarak idrar yapması mesanenin tamamen boşalmasına yardımcı olabilir.
İyi huylu prostat büyümesinin ilaç tedavilerinde, prostatın idrar kanalını daraltan kısmını gevşeten ilaçlar, prostatın küçültülmesini sağlayan ilaçlar ve mesanenin sık sık kasılmasını engelleyerek idrar yapma ihtiyacını azaltan ilaçlar kullanılabilmektedir. 
Eğer hastaların ciddi şikayetleri varsa ve bu rahatsızlıkları yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlardan fayda görmüyorsa, hastanın tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, tekrarlayan idrarda kanama şikayetleri varsa, işemenin kötü olması nedeni ile böbrek fonksiyonlarında bozulma varsa ya da mesanede taş oluşmuşsa ameliyat seçenekleri gündeme gelmektedir. 
İyi huylu prostat büyümesinde ameliyat seçeneklerini açık ve kapalı ameliyatlar olarak gruplandırmak mümkündür. Ameliyat yönteminin seçiminde hastanın isteği ile birlikte eşlik eden hastalıkları ve prostatının büyüklüğü de değerlendirmeye dahil edilmektedir.” dedi.

İyi huylu prostat büyümesi tedavi edilmezse ne olur?

Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç, şu bilgileri verdi: “   Tedavi edilmeyen iyi huylu prostat büyümeleri ileride mesane fonksiyonlarının bozulmasına, böbreklerde hidronefroz dediğimiz şişmenin olmasına ve böbrek yetmezliğine sebep olabilmektedir. Ne yazık ki tedavisinde geç kalınan bu hastaların bir kısmında geç dönemde tedavi edilseler bile bu saydığım hastalıklar geri dönüşümsüz kalabilmektedir.”

HoLEP ameliyatı nedir?

HoLEP Ameliyatına ilişkin açıklama yapan Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç şunları söyledi “Ameliyat yöntemine karar verilirken hastaların prostatlarının büyüklüğünün de ameliyat yöntemi seçiminde önemli olduğunu söylemiştik. Tüm dünyada üroloji uzmanları tarafından kullanılan kılavuzlara göre hastanın prostatı büyükse yani 80-90 gr üzerinde bir prostat söz konusu ise açık cerrahi yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiği savunulurdu.

Günümüzde lazer teknolojisindeki gelişmelerle bu bilgiler de tarihin tozlu rafları arasında yerini aldı ve kılavuzlar tekrar güncellendi. 
HoLEP ameliyatının açılımı “Holmium Laser Enucleation of Prostate” olup, lazer yardımıyla idrar kanalını daraltan kapatan prostat dokusunun prostat kapsülden ayrılarak çıkarılması anlamına gelmektedir. Bu işlem her boyutta hatta çok büyük prostatlar da bile başarıyla uygulanmaktadır. Kapalı yöntemle yapılan bu ameliyatta lazer yardımıyla kapsülünden ayrılan prostat dokusu daha sonra idrar torbasının içinde çok küçük parçalara ayrılarak dışarı alınmaktadır.”

HoLEP ameliyatının açık prostat ameliyatına olan üstünlüğü nedir?

HoLEP Ameliyatının açık prostat ameliyatlarına üstünlüğüne ilişkin de açıklama yapan Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç, şunları söyledi: “ Bu işlem de açık prostat ameliyatı gibi idrar kanalını kapatan daraltan prostat dokusunu kapsülden ayrılarak çıkarıldığı bir ameliyattır.

Ancak açık prostat ameliyatından çok büyük bir farkı vardır bu ameliyat hastada herhangi bir kesi yapılmadan tamamen kapalı yöntemle yapılabilmektedir. Bu sayede açık ameliyata göre HoLEP ameliyatında kanama miktarı çok daha azdır, sonda kalış süresi ve hastanede yatış zamanı da açık ameliyatla kıyaslanamayacak düzeyde azalır. Hastalar açık ameliyata göre çok daha konforlu ve hızlı bir iyileşme süreci yaşarlar erken dönemde sosyal hayatlarına dönebilmektedirler. Direk endoskopik kamera eşliğinde bu ameliyat gerçekleştirildiğinden içeride hiç doku kalmamakta, dolayısıyla açık prostat ameliyatına göre daha iyi sonuçlar elde edilmektedir.”

İdrar kaçırma ve cinsel işlev bozukluğuna yol açar mı?

Prof.Dr. Yıldırım ve Op.Dr. Gürağaç, şu bilgileri verdi: “HoLEP ameliyatında kullanılan lazer enerjisinin etkilediği doku derinliği çok azdır. Bu nedenle prostatın dışında seyreden ve erkeğin penisinin sertleşmesini sağlayan sinirleri etkilememektedir, dolayısıyla ameliyat sonrası cinsel işlev bozukluğu gibi sorunlar görülmemektedir. 

Yine idrar tutmamızı sağlayan sfinkter adını verdiğimiz yapı bu ameliyat açık ameliyattan farklı olarak endoskopik kameralar kullanılarak direk görüş altından yapıldığından müdahale ettiğimiz alanın dışında tutulmakta bu sayede rahatlıkla korunduğu için işlem sonrası idrar kaçırma gibi problemler de izlenmemektedir.”