Denizli milletvekili Adnan Keskin, Türkiye’nin bu sıkıntılı günlerinde CHP’nin hızla umut olmak zorunda bulunduğunu belirterek, “Sivil bir silkinişi gerçekleştirip CHP’nin iktidara gelmesi için yepyeni insanları partiye katılması gerekir. Sokak ve sandık başında örgütlenmeliyiz” dedi.

CHP’nin ikinci adamı Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli milletvekili Adnan Keskin, Türkiye’nin bu sıkıntılı günlerinde CHP’nin hızla umut olmak zorunda bulunduğunu belirterek, “Sivil bir silkinişi gerçekleştirip CHP’nin iktidara gelmesi için yepyeni insanları partiye katılması gerekir. Sokak ve sandık başında örgütlenmeliyiz” dedi.
Cumhuriyet gazetesinden Türey Köse’nin sorularını yanıtlayan Keskin, ilk hedeflerinin birikimli sosyal demokratların yeniden partiye kazandırılması olduğunu söyledi. “Bizim yandaş medyamız, holdingimiz, paramız yok. Sivil bir silkinişi gerçekleştirip yepyeni insanların CHP’ye gelmesini sağlayıp iktidarın yolunu açmamız lazım” diyen Keskin şöyle konuştu;
“CHP’nin hızla sivil toplum örgütleriyle ciddi, organik bir ilişki kurması gerekmektedir. Ayrıca toplumun en ücra köşelerine ulaşacak yeni bir örgütlenme modeline ihtiyacımız var. Mahalle bazında örgütlenme bu isteğimize cevap vermiyor. Bir mahallede 25-30 bin kişi var. 15 önseçim delegesiyle buna ulaşmak mümkün değildir. Sokak, sandık bazında yeni bir örgütlenme gerekiyor. Parti içi iktidar odaklanmaktan çıkıp merkezi iktidara odaklanmamız lazım”.
“ESKİLER ÇORAP MI Kİ ÇIKARIP ATACAKSIN “
CHP’nin bir kitle partisi olduğunu, böyle bir partide frekans farklılıkları bulunabileceğini belirten Adnan Keskin, “Kimse kendini ulusalcı kanat diye nitelendirmiyor. Bir partiye üye olan kişi, o partinin üyelik bildirgesine imza attıktan sonra kendine özgü bazı düşünce ve taleplerini partinin genel düşünce ve ilkelerine uyum sağlatmak, disipline etmek zorundadır” dedi.
CHP’deki bazı milletvekillerinin yaptığı farklı açıklamaları da yorumlayan Keskin şöyle devam etti;
“Hem bu partiye imza atacaksınız, sonra da benim kendime özgü farklı düşüncelerim var diyerek kendinizi dışa yönelik pazarlayacaksınız. Bu olmaz. CHP’nin bütün değerleri, programı, topluma bakışı 6 ok’ta sergilenmiştir. ’Yeni CHP’ den toplumdaki değişime göre temel değerlerimizden, hedef kitlemizden, çözüm reçetelerinden sapmadan dünyadaki ve toplumdaki değişimlere uyum sağlayacak bir siyaset üslubunu devreye sokmayı algılıyorum”.
CHP’deki bazı yeni milletvekillerinin CHP’nin tarihine yön vermiş ve geçmişte büyük katkılarda bulunmuş insanları yok sayma gibi bir girişimde bulunamayacağını belirten Keskin, bu konuda da şunları söyledi;
“Hani bir çorap reklamı vardı. ‘Jil geldi eskileri atın’ diye. Bu da işte onun gibi bir şey. Bu doğru değil. Her siyaset döneminde yeni gelenler eskilere biraz farklı bir gözle bakar, işte öyle bir şey”.
CHP Genel Başkan yardımcısı Adnan Keskin, kendisinin yaşına yönelik eleştirilerde bulunulduğuna dikkat çekerek, “İnsanın yaşı elbette enerjisinin kısıtlanmasına katkı yapıyor, amam siyaset yalnız fiziki güçle yapılan bir şey değildir. Siyasette önemli olan inançtır, kararlılıktır, iddia sahibi olmaktır. Toplumun esenliğini kendi esenliğinin önünde görmektir. Borç ödeme, hizmet etme anlayışını koruduğu sürece fiziki güçten kaynaklanan olumsuzluğu donanımla, kararlılıkla aşmasını bilmiştir” dedi.
“İKİNCİ ADAM SAYGINLIKLA ELDE İDELECEK BİR MAKAMDIR”
Partide, genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir anlamda kendisine yönelik “ikinci adam” olmayacak sözlerini de değerlendiren Keskin şöyle konuştu;
“İkinci adamlık yapılanması eski tüzükten geliyor. Genel sekreterlik bütün sol partilerde olduğu gibi etkin bir görev yapılan yerdir. Tüzük değişikliğinden sonra yetkileri ve işlevleri değişti. Genel başkan, yeni MYK’yı eşitlerin yer aldığı bir kurum olarak değerlendiriyor. Aslında partinin protokol yapısı tüzüğün 39. Maddesinde yazıyor. MYK maddesinde, birinci sırada; “parti örgütü ve örgüt yönetimlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı yer almaktadır. Yetki ve görevler partinin anayasası olan tüzükle belirlenir. Ancak ben araç, protokol, etkinlikler peşinde değilim. Siyasette en iyi otorite saygınlık ve başarıyla elde edilir”.
“DENİZ BEYE VEFASIZLIK YAPMADIM”
CHP’nin son tüzük kurultayında divan başkanlığı yaparken eski genel başkan Deniz Baykal’a karşı vefasız davranmakla suçlandığını ancak bunun asla doğru olmadığını söyleyen Keskin şöyle devam etti;
“Vefasız davranmadım. Beni iş bankası yönetim kurulu üyeliğine atadığı zaman, ‘Buraya atanmam siyasi kanaatlerimi ve değerlendirmelerimi etkilemeyecektir dedim. Öyle de yaptım. Sayın Baykal’da, ‘Keskin’i dürüstlüğü ve çalışkanlığı için atadım’ dedi. Oradaki ilişkilerimiz çok resmi gitti. 3 yıl içinde iki kez görüştük. Ancak sayın Baykal’a da haksızlık yapmamak lazımdır. Biraz şansız bir insan. Zaman zaman da genç olmanın, eğitimli olmanın, siyasette aranan bir takım özelliklerin kendisinde olduğuna ait bir inançla siyasal beklentilerinin aklının önüne geçmesine neden olmuştur. Ancak yine de Baykal, siyasete girdiğinde Türkiye’de sol, sosyal demokrasi aforoz ediliyordu. Ortanın solunu meşrulaştırmada, siyasette yerini bulmasında Baykal’ın ve Ecevit’in ciddi bir mücadelesi olmuştur. Siyasette nöbet değişimleri olur. Geçmişte CHP’ye hizmet eden Sayın Baykal’a ve Sayın Sav’a şükran duygularımı sunuyorum. Geçmişi tartışmamız yerine geleceğe yönlenmemiz gerekiyor”.