Basmacı, kürsüde hükümete Pamukkale giriş ücretlerindeki fahiş artışı ve enflasyon hesaplamalarında baz alınan mum ve don lastiği ilişkisini sordu. Ülkede açıklanan enflasyonla, günlük yaşamda, pazarda  hissedilen  enflasyon arasında uçurumlar olduğunu dile getiren Basmacı, “Pamukkale girişlerine yüzde 40 zam yapacaksın. Enflasyon yüzde 8.8 diyeceksin. Ojeyle, mumla, don lastiğiyle enflasyon ölçeceksin. Mumdan, don lastiğinden enflasyon mu olur?  Vatandaş bunlara kanmıyor.  İşçiye emekliye zam vereceksin. O zammı cebine koymadan, fazlasıyla geri alacaksın. Kişi başına düşen geliri bir gecede 10 bin dolar artıracaksın. Vatandaşın cebine 10 bin dolar girmediyse, hepimiz kandırıldık.” dedi.
Milletvekili Melike Basmacı, ülkede her gün kan kanın durdurulmasını da istediği Meclisteki konuşmasında özetle şunları söyledi: 
“Ülkemizde bugün 2 savaş var. Her gün askerimizin, güvenlik görevlilerimizin öldüğü bir savaş var. Bir anne olarak hergün nefes almamı zorlaştıran bir savaş. 
Diğeri ise, çaktırmadan bizi bitiren ekonomik savaş. İki gün önce ülkemizde enflasyon rakamları belirlendi. Yüzde 8.8. Ben inşat mühendisiyim herhalde benim bilmediğim bir hesaplama var. Bir araştırmaya başladım. Zeytinyağı’na yüzde 108, Kuru soğana yüzde 58, Mercimek, nohut gibi kuru bakliyata yüzde 28, Yumurtaya yüzde 23, Enflasyon yine yüzde 8.8. Su yüzde 25, Elektrik yüzde 12 zamlandı.  
Ben Denizli’nin milletvekiliyim bilen bilir. Bizim Pamukkale diye bir ören yerimiz var.  Enflasyon yüzde 8.8., Ören yerine giriş kapısı zammı yüzde 40. Sonra şu kriterlere bir bakayım dedim. Nelere göre belirlenir bu enflasyon rakamları. Bir baktım oje, mum, don lastiğiyle belirleniyormuş enflasyon rakamları, biz bilmiyormuşuz!.  Vicdan diyorum vicdan. Tam 13 yıl boyunca  asgari ücretliyi bir tek gün hatırlamayacaksın. Ne zaman ki; Cumhuriyet Halk Partisi biz Bin 500 lira maaş vereceğiz dedi, alışkanlık gereği, projeyi araklayarak, pardon örnek alarak, aynı projeyi koyup , bunu bile ücretlinin cebine bile girmeden zamlarla geri alacaksınız. Bu kadar da değil, seçim beyannamesinde, tüm emeklilere lütfen miydi, seyyanen miydi hatırlamıyorum. 100 lira zam diyeceksiniz, SGK’lıya, Bağ-Kur’luya  vereceksiniz, memur emeklilerini ayrı koyacaksınız . Sadece bu kadar da değil. Kişi başına düşen milli gelir 9 bin 800 dolar iken, G20 zirvesinden bir gün önce, hokus-pokus diyeceksiniz ve kişi başına düşen gelir 19 bin 800 dolar olacak. Cebinize fazladan 10 bin dolar girmediyse hepimiz kan-dı-rıl-dık. 
Daha bitmedi, Türkiye, Esattı, Esetti derken..Suriye, İran, Irak pazarını kaybetti. Çözüm süreci derken, Diyarbakır, Cizre, Silopi pazarını kaybetti. Uçak düştü, ‘angajman’dı derken, Rusya pazarını kaybetti. Sadece işçi, memur değil bugün işadamları da zor durumda. Türkiye’yi 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaştıracağız diyenlerin sözleri balon oldu, uçtu ve gitti.
 Ben 13 yıldır ülkemde olan bu düzene karşıyım. Bu adaletsizliğe, halk çalışsın ağalar götürsün, ağalar yesin, halk baskına çok karşıyım. Ve bu laf sizlere hak edene, Lümpence davranış gösterenlere, ben dedim oldu diyen herkese yüce Mevlana ne demiş: ‘iyi bak yerdeki yaprağa, bir zamanlar o da yukardan bakardı toprağa’. Teşekkür ediyorum.”