Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 Ekim 2011 tarihinde Makedonya'ya yaptığı ziyaret dönüşü uçakta gazetecilere Alman vakıfları ile ilgili yaptığı açıklamadan dolayı hakkında açılan dava reddedildi.
Erdoğan, "Bu belediyelere bazı vakıflardan destek geliyor. Özellikle bir Alman vakfının bölgedeki faaliyetleri çok dikkat çekici. Bu tür vakıflar özellikle CHP'li ve BDP'li belediyeler ile kredi sözleşmeleri yapıyor. Bu kredi sözleşmelerini yapmakla kalmıyorlar hangi müteahhitlerle iş yapmaları gerektiği konusunda işaret veriyorlar. Bu yolla resmen PKK'ya para gönderiyor" şeklinde açıklama yapmıştı. Bunun üzerine Denizli Serinhisar ilçesi CHP Belediye Başkanı Hüseyin Gemi, vekili Av. Ali Kavak aracılığı ile bu açıklamaların kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğunu, manevi dünyasında olumsuz etkiler yarattığını belirterek 12 Aralık 2012 tarihinde 5 bin TL'lik manevi tazminat davası açmıştı. Dava Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi.
Davalı vekili Av. Yılmaz Elçin cevap dilekçesinde özetle; "Müvekkilinin yapmış olduğu bu açıklamaların doğrudan davacıyı hedef almadığını, sohbet sırasında terör örgütünün finans kaynakları konusunda dikkat çekmek amacıyla söylendiğini, müvekkilinin sözlerinin çarpıtıldığını ve yanlış anlam verildiğini" belirterek, davanın reddini talep etmişti.
Verilen kararda gerekçe olarak "Siyasilerin ülkenin yönetimiyle ilgili kanunlarla çizilmiş sınırlar içinde kalmak kaydıyla değişik fikir, düşünce, değer yargıları ve ülke meselelerinin çözüm yolları konusunda gerek kendi parti mensuplarına gerekse vatandaşlara her türlü yoldan açıklama yapabilirler. Hatta toplum yararı gerektiriyor ise bu eleştiri ve açıklamalar sert dahi olabilir. Yeter ki yapılan kınama ve eleştiri gerçekleri yansıtsın. Kamuoyuna açıklanmasında ciddi, zorunlu ve meşru bir amaç gütsün. Özellikle farklı ya da zıt düşünen kişi ya da topluluklarına karşı tecavüz, hakaret ve küçük düşürücü nitelikte bulunmasın. Yersiz, icapsız, davacının doğrudan kişiliğine hedef alan onur ve saygınlığını ihlal eden söz ve cümleler eleştiri sınırını aşar ve kişilik haklarına saldırı teşkil eder. Somut davada davalının yaptığı açıklama irdelendiğinde yalnızca Alman vakıflarından alınan fon yardımlarının alınış biçiminin eleştirildiği, kamuoyuna bilgilendirme amaçlı açıklama olduğu, bu itibarla doğrudan davacıyı hedef almadığı ve kişilik haklarına saldırı mahiyeti bulunmadığı mahkemece kanaat edilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir." denildi.