Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Ayhan, Türkiye'nin bugün yolsuzluk ve rüşvetin iktidar mensupları ile özdeşleştiği bir ortamın yaşandığını ifade etti. Başbaka'nın bakanlara 'bu yolsuzluk olayının doğru mudur' diye sorup sormadığının kamuoyunca açıkça yeterince bilinmediğini dile getiren Ayhan, sadece olayın iktidara komplo olduğunun söylendiğini kaydetti.
Yolsuzluk kirlilik operasyonlarından rahatsız olan iktidarın emniyette operasyon başlattığını anlatan Ayhan, "Iktidar, hukukun uygulanmasına karşı çıkıyor. Kararları uygulamıyor. Hukuk dışı uygulamalara yöneliyor. Emniyet yetkilileri, görevden uzaklaştırılıyor. Emniyet, bloke edilmiş vaziyette. Sabah operasyon yapan, öğleden sonra görevden alınıyor. Başbakan başka davalarda, davaların savcısı oluyordu. Aynı emniyet ekibi o zaman operasyon yaptığında çok memnunlardı." diye konuştu.
AK Parti iktidarının yolsuzluk ve kirlilikle ciddi itham altında olduğunu savunan Ayhan, bu olayın zaten darmadağın olmuş Ak Parti iktidarının kabinenin etkinliğini ortadan kaldırıldığını kaydetti. Kabine revizyonunun siyasi aklın dışında olduğunu belirten Ayhan, kabine revizyonu ile yeni bakan değiştirmekle problemin çözülmediğini doğru olanın ise hükümetin istifa etmesi olduğunu kaydetti.
PKK'nın 30 yılda elde edemediğini son bir yılda kolayca elde ettiğini anlatan Ayhan, siyasi ortamın gergin olduğunu ve iktidarın gerginlikten çıkar elde etme çabası içinde olduğunu vurguladı. Ülkenin kaos ve kargaşa içinde olduğuna dikkat çeken Ayhan, "Iktidar kendinden muzdarip hale gelmiştir. Ülke kendini yönetemeyen beceriksiz bir iktidarın elinde kalmıştır. Hırsızlık ve yolsuzluk alenileşmiştir. Olaylar para sayma makinası ile ayakkabı kutusu ile sembolleşmiştir. Bunların iktidara komplo olduğunu söylemek, birilerinin AKP iktidarını zorla yolsuzluğa sürüklediği anlamına geliyor. Böyle bir durum AKP ile iş yapabilme kapasitesini yitirdiğini gösterir. Parlemantoda yolsuzluk ve kirlilik operasyonları tartışılamamaktadır. Iktidar bunu engellemektedir." diye konuştu.
