UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale’yi 2013 yılının 9 ayında 1 milyon 263 bin 497 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Geçen yılın aynı döneminde 274 bin 462 olan yerli turist sayısı yüzde 10.09 artarak 302 bin 146’ya yükseldi. Antik havuza ise 9 ayda 276 bin 488 yerli ve yabancı turist girdi. Şifalı suları ve bu suyun oluşturduğu görsel zenginlikle, ziyaretçi sayısını her geçen gün artıran beyaz cennet Pamukkale’yi geçen ay 74 bin 140 yerli, 185 bin 451yabancı olmak üzere toplam 259 bin 591 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Antik dönemde termal sağlık merkezi olan Pamukkale’deki antik havuz, travertenlerin yanı sıra turistlerin uğrak yerlerinde biri. Yaz aylarında günlük ortalama 2 bin kişinin girdiği antik havuza bu yılın ilk 9 ayında toplam 276 bin 488 turist girdi. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Oklu, yabancı turistlerin Denizli’yi pek duymasalar da UNESCO dünya miras listesindeki Pamukkale’nin, herkesin hatırladığı, çok önemli arkeolojik ve doğal sit alanı olduğunu belirtti. Pamukkale dolayısıyla Denizli’nin de Türkiye’de en çok turistin çeken 4. il olduğunu ifade eden Oklu, “Pamukkale’ye yılda 1 milyon 600 - 700 bin ziyaretçi geliyor. Antalya, Muğla, İzmir hattından, Anadolu turlarından organizasyonlarla Pamukkale’ye 1,5 milyonun üzerinde ciddi bir turist akışı var. Her sene artan oranda ziyaretçi geliyor. Pamukkale’ye beyazlığı veren jeotermal suyun çıktığı antik havuz, bir cazibe bölgesi oldu. ‘Kleopatra havuzu’ olarak geçen bu havuza, yabancı turistlerin, özellikle Rusların yoğun ilgisi var. Turizm acenteleri, konuklarının rağbet ettiği antik havuz tercihlerini karşılamak üzere paket programlar alıyorlar. Bunun yanında yerli turistimizde Pamukkale’yi daha yoğun ziyaret etmeye başladı. TRT, Denizli Valiliği ve Denizli Belediye işbirliği ile düzenlenen Türkçevizyon Festivalinde de Pamukkale’yi yerli turistlerimiz için ücretsiz yaptık. Denizlililerimiz Pamukkale’nin, travertenlerin ve antik kent Hierapoliste’ki antik tiyatroda gerçekleştirilen festivalin tadını çıkarttı” Şeklinde konuştu.


Kleopatra havuzuna rağbet

Kleopatra havuzuna girenlerin teninin beyazladığı, güzellik geldiği yönünde bir yaklaşımın bulunduğunu bildiren Oklu, “Bu su diğer termal sular gibi değil, çok özel, çok önemli bir su. Bu suyun içinde 2 saat yüzdükten sonra teninin renginin açıldığını, müthiş bir tedavi etkisinin olduğunu herkes görüyor. Bugüne kadar havuzumuza gelen herkes muhteşem bir termal tedavi alanı olduğu, insana şifa verdiği noktasında hemfikir. Prof. Dr. Zeki Karagülle’nin Pamukkale’nin sularıyla ilgili hazırladığı raporda ve burasıyla ilgili hazırlanan diğer raporlarda, termal suların sindirim sistemi, romatizma, eklem rahatsızlıkları, cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği yer alıyor. Bu su Türkiye’de içilebilir nitelikte temiz bir Termal su.” Diye konuştu. Yapılan çalışmalarla beyaz cennetin güzelliğine güzellik kattıklarını hatırlatan Oklu, “Ören yerinin içinin düzenlenmesi, tiyatronun restorasyonu, nekropol bölgesinde, St. Philippe kilisesine giden yolda, üç dört yerde birden yoğun çalışmalar devam ediyor. Hamam bazilikanın güçlendirme işlemleri yapılacak. Tabi rehberlerimiz de Pamukkale'de devam eden bu restonasyonların olduğu yerleri turistlere göstermek istiyor. Pamukkale'deki önemli yerlerin kazı ve restorasyonu tamamlandıktan sonra yabancı turistlerin cazibesi daha da artacak” dedi.


Kleopatra havuzu

Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın da yüzdüğü rivayet edilen Kleopatra havuzu, antik dönemde Termal sağlık merkezi olan Pamukkale'de meydana gelen depremde portik sütunların yıkılmasıyla, antik kalıntılar içerisinde oluşmuş bir havuz. Roma döneminden kalma havuzdaki su, insan vücut ısısı sıcaklığına yakın olup yaz kış su sıcaklığı 36 derece. Pamukkale’ye beyazlığı veren bu termal sudan saniyede 450 litre çıkıyor.