Bugün 1 Mayıs, işçinin ‘bayramım’ dediği gün, bugün sadece sendika üyelerinin, işçi dernek üyelerinin bayramı değil, tekstil çalışanının da, mermercinin de günü, her sabah biz kalkmadan yolları süpürmeye başlayan temizlik işçilerinin günü, polisin, memurun, belediye görevlisinin günü, her ne kadar herkes patron dese de işçi ruhuyla çalışan patronların günü…



 “Mevlâ bizi affede bayram o bayram olur, Cürm ü hatalar gide bayram o bayram olur” demiş M. Lutfî Hazretleri, bizim, yani işçilerin bayramı Mevlâ bizi affettiği gün olacak inşallah. Sıkıntılarımız yok mu? Hem de âlâsı var. Bizde patronlar müşteriye kızar hırsını işçiden alır, piyasaya kızar sinirini işçiden çıkarır. (Genellemek doğru değil ama) işçinin derdi pek ilgilendirmez onu, hastan olmuş, cenazen olmuş, düğünün bayramın olmuş onu pek ilgilendirmez. Ama bir patronun (arkadaşı olmasa bile) en ufak bir etkinliğinde bütün zevâtla birlikte hazır durumda bekler… Bugünkü meselemiz bu değil; bugün eğer ‘İŞÇİ BAYRAMI’ysa bayram olarak kutlamak gerekir. Taşkınlık yapmak, galeyana gelmek, gaza gelmek bizim toplumumuzun tedavi edilemeyen yarası belki ama işçilerin bayramında bu olmasın.



Neleri gördü bu millet; bayramları bahane ederek meydanlara inip çiçekleri ekin biçer gibi kesenleri, etraftaki dükkanlara zarar verenleri, en önemlisi insanlara, vatandaşlara zarar verenleri, halkın ortak kullanım aracı olan belediye otobüslerinin taşlanıp yakılmasını, emniyet güçlerinin taşlanmasını, Molotofların insanların, araçların üzerlerine atılmasını gördü. Bunlar aklı selim kişilerin yapmayacağı, aklından bile geçiremeyeceği olaylar ama hepiniz biliyorsunuz ki bu tip olaylar hep oldu şimdiye kadar.

Temennimiz ‘İşçi Bayramı’nın bayram havasında geçmesi, kimsenin canına malına en ufak bir zarar gelmemesi…



BAYRAMIN KUTLU OLSUN!