Denizli’nin Bozkurt ilçesine bağlı Hayrettin köyünde 136 yıldır doğal olarak evlerin bahçesinde ve boş alanlarda yetişen ters laleler (Tuşaya) açmaya başladı. Yılda bir kez açan ve 20 gün içinde kuruyup yok olan ters lalenin üretiminin yapılarak ekonomiye kazandırılmasını istedikleri belirten Hayrettin Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Tahir Çelik, bu yıl ‘Ters laleler ağlamasın’ sloganıyla 6. kez, 14 Nisan Pazar günü köy meydanında yaklaşık 5 bin kişinin katılımı ile ‘Geleneksel Ters Lale ve Yayla Festivali’nin düzenleneceğini söyledi. Hayrettin köyünün 1500 rakımlı Denizli’nin en yüksek yaylalarından biri üzerine kurulu olduğunu hatırlatan Dernek Başkanı Çelik, “1877 yılında Bulgaristan’ın Deliorman bölgesinden göç ederek buraya yerleşen köylüler yanlarında getirdikleri ters lale başta olmak üzere sümbül, zelam (nergis) gibi çiçek türlerinin soğanlarını buraya ekmişlerdir. 136 yıl içerisinde laleler ve diğer çiçek türleri çoğalmış, ancak süs bitkisi olarak kullanılmaya devam edilmiştir. “Ters Laleler Ağlamasın” projesiyle beraber köylüler bu nadir çiçeğin ekimi düzenli hale getirilerek organize bir halde üretiminin yapılması ve bu değerin korunması hedeflenmektedir. Bununla birlikte projenin diğer bir amacı köyün en büyük sorunlarından biri olan köyden kente göçe de çare olabilecek iş sahaları oluşturulmasıdır. Bu nadide çiçek yılda bir kere açmakta ve 20 gün sonra yok olmaktadır, bir sonraki sene aynı soğandan tekrar ters lale çıkmaktadır. Ters laleyi yerinde görmek isteyen doğa hayranlarını köyümüze bekliyoruz” dedi.
Deneme tarlası oluşturuldu
Ters lalenin düzenli yetiştirilmesi için köy sakinleri tarafından 6 dekarlık deneme tarlası hazırlandığını 2012 yılında yaklaşık 3 bin, 2013 yılında 6 bin ters lale soğanı ile birlikte sümbül ve zelam (Nergis) soğanlarının ekiminin yapıldığını hatırlatan Başkan Çelik, “Ayrıca köyümüzde oluşturulan 5 kilometrelik yürüyüş yolunun kenarlarına ters lale ekimi yapılmıştır. Yayla turizmi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bölgemizde yapılan tek festivalde köyümüzde yapılmaktadır. Festivalimize katılanlara köyümüzde susuz tamamen doğal olarak yetiştirilen kuru fasulye yemeği ikramımızda olacak. Ayrıca muhacir kültürüne ait unutulmaya yüz tutmuş, el sanatlarını, yöresel oyunlarımızı ve unutulmaya yüz tutmuş cınkırık gibi çocuk oyunlarımızı da festivalimizde sergileyeceğiz” diye konuştu.