HABERDENİZLİ.COM / SEBAHATTİN ALP

Altay maçı sonrası 8 Nisan tarihli köşe yazımın başlığını, ‘Şampiyonluk doğumu sancılı olacak’ diye yazdığımda, sanki bugünleri görmüşçesine konuları yazıya dökmüştüm. Birçok kimse yazıya yorum olarak, içerde Denizlispor’un elbet bir iki maçı kazanabileceğini söyleyerek, şampiyonluğa birkaç maç önceden ulaşabileceğimizi savunmuştu.. Gördük ki içerde ki bir iki maç kazanılmadı ve içerde 5 maçta kayıp 11 puan oldu.
 
Yine 8 Nisan’da ki yazımın devamında da “ Denizlispor, şampiyonluk stresini ve sancısını çok yaşıyor ve bundan da olumsuz etkileniyor” diye vurgu yapmıştım. Ayrıca, Denizlispor’un bu stresi kaldırabilecek çok tecrübeli futbolculara da sahip olduğunun altını çizip, sezon sonu maçları için bu faktörün çok önemli olduğundan bahsederek, stresten en az etkilenecek takımların başında Denizlispor’un geldiğini yazmıştım.. Ama gelin görün ki, şampiyonluk stresi takımın üzerinde büyük baskı oluşturmuş.  
Yine 8 Nisan’da ki yazımda, “ Kalan 7 final haftasında aynı stres sahaya yansıyacaksa, şampiyonluk doğumu çok sancılı olacak gibi. Bu nedenle futbolculara stresi kaldırabilecek profesyonel destek de faydalı olabilir” diye yazıyı noktalamıştım. Geçen süre içinde yazdıklarım bir nevi doğru çıktı. Takımın da profesyonel destek aldığını sanmıyorum. En azından duymadık böyle bir şey.. 
Hafta içinde yerel bir tv muhabiri, Yücel Hoca’ya antrenman öncesi soruyor. “ Hocam, Hatay evinde Adana’ya takılırsa, biz kazanırsak şampiyonluk falan filan diye. Olacak iş mi. Hatay takımı bu sezon evinde en başarılı olan takımlardan biri. Yücel Hoca da tecrübeli tabi, böyle bir soruya aklıselim cevap veriyor. “Biz işimize bakalım” 
Denizlispor’un tepe noktalarında olan biri, Balıkesir maçı sonrası, yaptığı konuşmada, “ İçerde seyircimizin büyük baskısı oluyor. Futbolcularda heyecanlanıp, strese giriyor. Bu yüzden kazanamıyoruz” diye serzenişte bulunmuş. Arkadaşın bakış açısına göre, (gerçi bir maç kaldı ama) içerde seyircisiz mi oynasak acaba..?