“Hayat varsa, umut da vardır.”
                Stephen Hawking
    Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 2020'de Mars'a gönderilecek uzay aracında ismini yazdırmak isteyenler için geçtiğimiz günlerde  tüm dünyada kampanya başlattı.

Mars'a ismini göndermek isteyenler, NASA'nın internet sitesinden isim, soy isim, ülke ve posta kodu bilgilerini girerek bu şansı elde edebiliyor. Formu dolduranlara temsili bir uzay yolculuğu biletinin de verildiği kampanyaya şu ana kadar 3,5 milyon insan katıldı.

Kampanyaya en çok katılım 1 milyon 291 bin 772 milyon başvuruyla Türkiye'den yapıldı. 

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)'nin bu ilginç projelerine Dünya üzerinde en çok ülkemiz vatandaşları rağbet göstermekte.... Daha önce de NASA‘nın Parker Güneş Sondası Projesine Türkler yoğun ilgi göstermişti….

12 Ağustos 2018 yılında fırlatılan NASA‘nın Parker Güneş Sondası Güneş’e en çok yaklaşan insan yapımı uzay aracı olarak tarihe geçecek. Uzaydaki sürati en yüksek noktasına ulaştığında saatte 724.000 Km (bir başka deyişle saniyede 201 Km) olması planlanan araç, Güneş’e en yakın konumundayken yıldızımızın yaklaşık 6.1 milyon kilometre uzağında olacak. Bu mesafe, Güneş’in büyüklüğü ve sıcaklığı düşünüldüğünde sondanın aslında Güneş’e dokunacağı anlamına geliyor.

Bu görevi ilginç kılan detaylardan biri ve belki de bilimsel yönü dışında en dikkat çekici olanı ise Parker Sondası ile birlikte uzaya gönderilen hafıza kartı. Bu kart içerisinde Güneş’e ismini yollamak isteyenlerin isimlerinden oluşan bir liste var ve teknik olarak katılımcılar, ilk kez Güneş’e isimleri ulaşan topluluk olarak tarihe geçecek. Nasa'nın bu projesinde de Türkler başı çekti.

Türkler uzaya isimlerini yollamanın yanında aslında uzaya yerleşmeyi en çok isteyen milletler arasında....Şaka değil....Asgardia:


İskandinav mitolojisinden tanrı Odin'in hüküm sürdüğü Asgard'dan esinlenilerek isimlendirilen Asgardia, Azerbaycan asıllı bilim insanı ve iş adamı Igor Aşurbeyli tarafından 2016 yılında kuruldu. Asgardia, sanal ortamda kurulmuş olan bir uydu ülke olup Dünya ile herhangi bir fiziksel bağı bulunmamakta. Tüm kuruluşlardan da bağımsız. Bildiğimiz ülkeler gibi….Kendilerine ait yargı ve yönetim kurumları olduğu gibi internet ortamında kayıt olmuş 300 bin civarı (bunlardan 100 bin kadarı anayasayı kabul etmiştir) vatandaşları bulunmakta. Projenin kurucusu olan ve Asgardia ülkesinin resmi devlet başkanı olan Igor Ashurbeyli, temel amaçlarının halka refah vermek, Dünya’yı sistemdeki tehlikelere karşı korumak ve insanlığın uzaya açılmasını sağlamak olduğunu belirtti. Ek olarak Dünya dışı canlılarla iletişime geçmek ve Ay’a üsler kurmak gibi uzun vadeli hedefleri de mevcut.

Asgardia vatandaşları arasında her türden, meslekten insan var. Yüzde 70'i 18-24 yaş arasında, yüzde 9'u Türkçe konuşuyor. Asgardia uzay ülkesinin 12 resmi dili var

Asgardia'nın resmi web sitesinde yer alan ifadelere göre şu anda toplam 280 bin Asgardialı bulunuyor. Bu alanda Türkiye, tam 40 bin üyeyle listeye damgasını vurmuş durumda. Birinci sıradaki Türkiye'yi ABD, Hindistan ve Çin takip ediyor.

Görüldüğü üzere uzaya meraklı bir ülkeyiz.....Peki Türkiye uzay çalışmalarında ne durumda?

Euroconsult 2014 verilerine göre Türkiye’nin 2013 yılı sivil uzay programı harcamaları 67 milyon dolar civarında. Dünyada ilk 10 içerisindeki ülkelerin yıllık uzay bütçeleri 500 milyon dolar ve üzerinde. Türkiye'de hâlihazırda uzay alanında çalışan kişi sayısı ise sadece 500.....
 
Uzaya meraklı bir halkı olan ülkemizde Türkiye Uzay Ajansı geçtiğimiz yıl kuruldu. Türk Uzay İstasyonunun ise bu yıl kurulması gündemde….Bütün bunlar ülkemiz adına sevindirici….Ancak Ülkemizde bir Avukatın duruşmada giydiği etek boyunun tartışıldığı şu günlerde Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) insanlık tarihininin belki de geleceğini değiştirmeye hazırlanıyor : Enceladus ….

Enseladus Satürn'ün en büyük altıncı uydusu olup, yaklaşık 500 kilometre çapında. Enseladus Satürn'ün en büyük uydusu olan Titan'ın onda biri büyüklüğünde. Yüzeyinin büyük oranda temiz buzla kaplı olması sonucunda Enseladus güneş sisteminde ışığı en fazla yansıtan gök cisimlerinden biri konumunda.

2004 yılında Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından Satürn gezegeni hakkında neredeyse bildiğimiz her şeyin müsebbibi olan ve güneş sisteminde yaşam olabileceğine ilişkin düşüncelerimizi değiştiren Cassini uzay aracı fırlatıldı. Cassini uzay aracı nın 2005 yılında Satürn’ün uydusu Enceladus çevresinde gerçekleştirdiği bir yakın geçiş sırasında, uydunun yüzeyinde uzaya fışkıran buz yanardağları keşfedildi. Bu da uydunun hala aktif ve hareketli bir durumda olduğunu, bu buz volkanlarından fışkıran “lavlar”, yani sıvı su; yüzeyi kaplayarak kraterleri örtttüğünü , yeni ve genç bir yüzey oluşturduğunu gösteriyor.

Cassini uzay aracı Enceladus çevresindeki diğer geçişlerinde uydunun yüzeyinden fışkıran suyun içerisinde azot, karbon ve hidrojen bulunduğunu keşfetti. Bu bileşiklerin varlığı çok önemliydi çünkü bildiğimiz türde hayat için karbon ve azot vazgeçilmez bir element. Keşfedilen hidrojen ise çok daha önemli, çünkü Dünyamızın okyanus tabanlarında bulunan hidrotermal bacaların çevresinde “Kemotrof” dediğimiz, hidrojen ve hidrojen bileşiklerinden besin elde eden canlılar yer alıyor.

Bütün bunlar gösteriyor ki tek hücreli mikrobik düzeyde de olsa bu uydunun okyanuslarında ve termal bacaların çevresinde yaşam barınma ihtimali oldukça yüksek.

     Bilim insanları Satürn'ün okyanuslara sahip olan, el değmemiş uyduları Titan ve Enceladus'ta yaşam formlarının olabileceğine inançları çok büyük. Cassini uzay aracının Satürn'ün yörüngesinde başıboş şekilde bırakılması Encaladus’a düşmesine yol açabileceği ve bunun sonucunda uydudaki olası yaşam formlarına çeşitli şekillerde zarar verebileceği nedeniyle Cassini uzay aracı Dünya'dan çıplak gözle görülebilen en uzak gezegen olan Satürn'ün atmosferine saatte 120 bin 700 km hızla intihar dalışı gerçekleştirdi. Adını 17. yüzyılda Satürn'ün birkaç adet uydusu olduğunu ve çevresindeki halkaları arasındaki boşluk bulunduğunu keşfeden Fransız-İtalyan gökbilimci Giovanni Domenico Cassini'den alan uzay aracından 15 Eylül 2017’de son sinyal alındı.
    
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Satürn’ün Enceladus uydusunun derin okyonuslarını keşfetmek için yeni bir projeye hazırlanıyor. Enceladus’un okyanuslarında bulunabilecek olası bir yaşam formu belki de insanlığın kaderini değiştirecek. 

Değerleri zamanınızı ayırıp yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Ülke olarak mutlu, huzurlu ve trafik kazalarının az olduğu bir bayram geçirmemiz dileğiyle…

Kitaplar:
Zamanın Kısa Tarihi – Stephen Hawking
Stephen Hawking ve Her Şeyin Teorisi – Stephen Hawking 
Marslı – Andy Weir
Otostopçunun Galaksi Rehberi – Douglas Roams
Benim Gözümden Dünya – Albert Einstein
Tavsiye Filmler:
Yıldızlararası -- Marslı – Yerçekimi – Jüpiter Macerası – Armegeddon – Apollo 13 –  Kızıl Gezegen – Ay – Uzay Yolcuları