FETÖ/PDY'nin Denizli finans örgütlenmesine yönelik 43'ü tutuklu, 21'i firari, 3'ü tutuksuz 67 sanıklı davanın duruşmasına, Denizli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönüştürülen EGS Kültür ve Kongre Merkezi'nde 7'inci celseyle devam edildi. Tutuklu sanıkların ifade verdiği duruşmada, Denizli Ticaret Odası'nın eski Başkanı Necdet Özer, 30 sayfalık yazılı savunmasını okuyarak hakkındaki suçlamalara yanıt verdi.
Terör örgütüne üye olmaktan tutuklu yargılanan, gizli tanık ifadelerinde örgütün bölge imamı olduğu, örgüte para aktardığı, kapatılan derneklere üye olduğu iddia edilen Özer, hakkındaki iddiaların tümünü reddetti. Örgütle bağı olmadığını söyleyen sanık Özer, savunmasında sık sık gizli tanıkların ifadelerine gönderme yaparak, kendisini başkanlıktan düşürmek isteyenlerin amaçlarına ulaştığına vurgu yaptı. 

"GİZLİ TANIKLARIN ÇOĞUNUN KİM OLDUĞUNU BİLİYORUM"

Savunması 3 saat süren Necdet Özer, aleyhinde ifade veren gizli tanıkların büyük bölümünün kimler olduğunu bildiğini belirtti. Gizli tanıklardan Battal'ın da şoförü olduğunu söyleyen Özer ifadesinde şunları söyledi:
"Denizli İşadamları Derneği'nde (DİAD) (kanun hükmünde kararnameyle kapatılan) denetim kurulu üyesi olduğum iddiası doğru olamaz. Çünkü 2011 yılında Ticaret Odası Başkanıydım. Diyalog Kültür Derneği üyesi değilim. Evimde ve makamımda yapılan aramalarda 1 dolar çıkmamıştır. Ancak iddianamedeki polis ifadelerimde çıkmış gibi sorulmuştur. Gizli tanık Fatih çevreden duyduğu şeklinde beyanlarda bulunmuştur. Kendisini tanırım. Köylüm olur. Ayrıca oğlunun bir partinin üst düzeyinde görev alması için yardımcı olmamı istemişti. Bu nedenle husumet beslemiş olabilir. Gizli tanık Mavi'nin 7 yıl önce Ticaret Odası'na başkan adayı olduğunu düşünüyorum. Benim tutuklanmam sebebiyle görevimin düşmesi yüzünden amacına ulaştı. İftiralarıyla seçim rövanşını da almış oldu. Kimlerle görüştüğüme dair 13 ajandayı saklamadım, polise teslim ettim. Gizli tanık Battal'ın şoförüm olduğunu düşünüyorum. Bu kişiyi ricayla işte tutuyordum. Bana yönelik mesnetsiz iddialarda bulunmuş. Sadece bu kişinin beyanlarıyla benim bu yapılanmanın başında olduğum iddia ediliyor. Ben tutuklandıktan sonra bu kişi, idare amirliğine terfi ettirilmiş.

"DARBE GİRİŞİMİNE KARŞI İLK AÇIKLAMAYI BİZ YAPTIK"

Gizli tanık Battal'ın bir partinin milletvekili adaylarının kendi telkinleriyle belirlendiğini ileri sürdüğünü söyleyen Özer, "Bir partinin adaylarının benim görüşlerim doğrultusunda belirlendiğini söylemiş. Bu da doğru değil. Söz konusu parti adaylarını ön seçimle belirledi. Benim de böyle bir girişimim olmadı. 15 Temmuz gecesi darbe karşıtı ilk açıklamayı biz yaptık. 10 bin Türk bayrağını gelenlere dağıtıp, meydana çıktık. Sabaha kadar belediye başkanının odasındaydık. Ben beraat edeceğime inanıyorum. Ve sonrasında mücadeleye devam edeceğim. Sanayici olmadığıma şükrediyorum. Zira şu an iflas etmiş olacaktım" diye konuştu. 

"EKONOMİ BAKANI'NIN TELKİNİYLE ODA BAŞKANLIĞINA ADAY OLDUM"

Denizli Ticaret Odası Başkanlığı'na, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve AK Parti eski milletvekili Mehmet Yüksel'in telkinleriyle aday olduğunu söyleyen Necdet Özer, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Üstlendiğim görevler ve ticari rakiplerimin suçlamaları sebebiyle buradayım. Ticaret Odası'na benden önceki Başkan Mehmet Yüksel'in isteği ile yönetim kurulunda görev alarak adım attım. Yine Nihat Zeybekci'nin isteği ve talebi ile başkan oldum. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun talebiyle de TOBB Yönetim Kurulu'nda görev aldım. Çok sayıda dernek ve kuruluşun üyesi ya da yöneticisiydim. Bu dernek ve kuruluşların hiçbiri dosyada belirtilen terör örgütüyle bağlantılı değil. DTO başkan adayı belirlenirken birçok belediye ve siyasetçi ile istişarede bulunulur. 15 bin üyesi vardır. Amaç her kesimi kucaklamaktır. Herkesle bu konuda işbirliği yaptık. Böyle büyük ve çok üyeli kurumlarda cemaatlerle seçime girenler asla başarılı olamamıştır."

"BAŞBAKAN'I ZİYARETİMİZ DARBE GİRİŞİMİ HAZIRLIĞI GİBİ GÖSTERİLMİŞ"

Gizli tanık Battal'ın, 13 Temmuz'da yaptığı Ankara ziyaretini darbe girişimi hazırlığı toplantısı olarak ileri sürdüğünü, bunun gerçeği yansıtmadığını söyleyen Necdet Özer, "13 Temmuz'da Ankara'ya gittim. Ankara'da TOBB Yönetim Kurulu Toplantısı'na ve TOBB Ekonomik Kurul toplantısına katıldım. Ayrıca TOBB Yönetimi olarak Başbakan Binali Yıldırım'a hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk. Başbakan'a ziyaretim darbe girişimi hazırlığı olarak gizli tanık tarafından gösterilmiş. Bu doğru değil. Cankurtaran'daki yazlık evime gelip gidişlerim ise mobese kayıtlarından Antalya'da örgüt toplantılarına katıldığım şeklinde gösterilmiş. Bunlar doğru değil. Cankurtaran'daki evime gidip geliyordum" diye konuştu. 

Savunmasının sonlarında ağustos ayından bu yana tutuklu olduğunu belirten Özer, eşinin rahatsız olduğunu söylerken ağlayınca Mahkeme Başkanı oturmasını istedi. Savunmasına devam eden Necdet Özer, hakkındaki iddiaları reddettiğini, örgütle bağlantısının olmadığını belirterek, "Oda seçimlerinde talep ettikleri yerlere gelemeyenlerin ve rakiplerimin iftiralarına maruz kaldım. Başkanlığım boyunca hak ettiğim ücreti bile almadım. Bu rakam 10 yılda 600 bin liraya ulaşıyor. İddianamede adı geçen otellerde bulunmadığım kayıtlardan belli olmasına rağmen oralarda sanki birçok arkadaşımla kalmış gibi gösterilmiş. 20 yıldır aynı telefon hattını kullanırım. Sadece mail alırım, mail atmam. Hiçbir sosyal medya hesabım yok. ByLock programı kullanmadım. KakaoTalk programını kullanmadım ve bilmem. Eğer bir tek kişi gazete aboneliği, burs, himmet gibi yardımda bulunduğumu ispat ederse savunmada bulunmaktan vazgeçip, cezama razı olurum" dedi. 

Necdet Özer'in avukatlığını ise kızı Sena Özer Tuzcuoğlu ile birlikte çalıştığı Halil Sarı yaptı. 

Davanın sabahki oturumuna ara verildi. Öğleden sonra diğer sanıkların dinlenmesine geçilecek.

DHA