Destan gibi 15 yıllık bir hizmet süresini geride bırakan partimizin de kurucusu olan Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos 2014’teki 12’nci Türkiye Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonucunda, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanımız. Bu olayın yıldönümünün bu yıl oldukça hassas bir döneme denk gelmesi, millet iradesinin sağlıklı tecelli etmesinin ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha hatırlattı. Çünkü, kahraman halkımız özgür iradesiyle görevlendirdiği, milli iradenin timsali ve devletimizin bağımsızlık nişanesi konumundaki Cumhurbaşkanı’nın canına kastedenlerin uçakları, tankları, topları ve silahlarına karşı durdu; düşmana boyun eğmedi. Liderini de düşmana vermedi. Ülkemiz ve Cumhurbaşkanımız için uluslar arası arenada uzun bir süredir kara propaganda yürütenlerin adeta çanına ot tıkadı.

Vatan hainlerinin kalkışmaya giriştikleri 15 Temmuz gecesi başta olmak üzere, bugüne kadar vatan nöbeti tutar gibi meydanları bir an olsun boş bırakmayan halkımız bir destan daha yazdı. Bu arada, tüm dünyaya söz konusu vatan, bayrak, millet, devlet, başkomutanı ile özgürlüğü olunca, hiçbir şeyi gözünün görmediğini haykırdı! Siyasi görüş ayrılıklarından hayata bakış açılarına hatta ırk, mezhep ve statü farklılıklarına kadar herşeyi bir kenara bırakıp “Yalnızca vatan!” diyebildiğini dosta düşmana gösterdi. O gece, Ağrı’dan Tekirdağ’a, Trabzon’dan Hatay’a, Bosna’dan Almanya’ya, Azerbaycan’dan KKTC’ye ve Amerika’ya kadar Türk’ün adım attığı heryer ayaktaydı. 

Artık doğusu ve batısı hatta okyanus ötesiyle bile yedi düvel, milletimizin bölünmez bir bütün olduğunu anladı. Dünyanın her neresinde olursa olsun vatandaşlarımızın dosta güven verip, düşmana korku salan bu birlikteliğinin ebediyen sürmesini dilerim.
Hayatını adeta ülkesi ve milletine vakfetmiş Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın son nefesine dek hizmet etmek ve üretmek düsturundan en ufak taviz vermeyeceğine olan inancımla, halkımızın diğer fertleri gibi sağlığı ve başarısı için duacı olduğumuzu bir kez daha dile getirmek isterim. Ayrıca, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ikinci seneyi devriyesinin, geride bıraktığımız sıkıntılı günlerin ardından Türkiye’yi daha güzel günlere taşıyacak bir hayra vesile olmasını temenni ediyorum.