Yunanistan’ın Selanik şehrinden 5 yaşında mübadeleyle gelen muhacir Türk vatandaşı Hüseyin Beceren, 97 yıllık ömrünün 86 yılını bilfiil çalışarak geçirmiş. 11 yaşında başladığı iş hayatının bir kısmında tütüncülük yaparken, 1975 yılından bu yana da odunculuk yapıp geçimini sağlamaya çalışan Beceren, Atatürk’ü görenlerden.
Hüseyin Beceren, hala Denizli’nin Fatih Mahallesi’nde odun kırıp satıyor. Bunca yıl çalışıp vergi ödeyen Beceren’e, Denizli Vergi Dairesi küçük bir radyo hediye ederken, Denizli Emek Çalışanlar Kültür ve Yardımlaşma Derneği (EMEKDER), 1 Mayıs etkinlikleri çerçevesinde 'Yılın Emekçisi' olarak Beceren'i seçerek ödüllendirdi.

Hüseyin Beceren, dükkânının yanındaki tek odada, hayatını, dünyanın bütün zorluklarına rağmen şükrederek sürdürüyor. Cumhuriyet devrinin bütün hükümetlerini gören Beceren, ülkenin gidişatından da endişeli. Memleket durumunun kötü olduğunu ifade eden Beceren, artık alım gücünün iyice düştüğünü, bazı vatandaşların sadece 10 kg odun alabildiğini söylüyor: “Memleket kötü. Bir postacı geçer, 15-20 tane evrak, bankalara borç. Bu memleket ne olacak? Çok zor. 10 kilo odun almaya gelen var. 10 kilo odun, 3-4 lira yapar. İcabında öyle veriyorum. Böyle durumdayız biz. Eskiden 250-300 kilodan aşağı alınmazdı. Günde 10 araba satılırdı.”

"36 AY ASKERLİK YAPTIM, BU SÜRE ZARFINDA BİR KERE YATAK YÜZÜ GÖRMEDİM"

97 yıllık hayatın nasıl geçtiğini hiç anlamadığını, ömrün su gibi gelip geçtiğini ifade eden Hüseyin Beceren, “5 yaşında Selanik’ten geldim. Alsancak’a indik. 12 köy bir vapurda. Alsancak'ta bir tane dikili bina yok, kafirler yakmış. 1. Kordon'da bir tane dikili bina yok. Yunanın şapkaları denizde yüzüyor daha. Ondan sonra Atatürk rahmetli emir vermiş, ‘Benim muhacirlerimi dağıtın.’ demiş. Biz tütüncü olduğumuz için Denizli’ye, kimisi Kuşadası’na, kimisi Selçuk’a, kimisi Akhisar’a, kimisi Manisa’ya, velhasıl her tarafa bizi dağıtmış.” diyor. Atatürk’ün, muhacirler yerleştirildikten sonra huzurları yerinde mi diye denetlemeye geldiğini, o sırada gördüğünü belirten Beceren, “11 yaşında filanım. Orman Dairesi karşısında. Okuldan geldikten sonra şeker dağıttı. Atatürk’ü karşıdan gördük. Ne desem az. Çocukların hepsini gözlerinden öptü.” diye konuştu. Hayatta çok zorluklar çektiğini anlatan Beceren, 36 ay askerlik yaptığını, bu süre zarfında bir kere yatak yüzü görmediğini söylüyor. Tütüncülükle işe başladığını, hayatı boyunca çalıştığını anlatan Beceren, şöyle devam etti: “11 yaşından beri çalışıyorum, hala da odun kesiyorum. Çok şükür, hiç ağrım acım yok. Tabii yaşlılık, 97’ye girdik, azıcık zorluk olacak. Emekliyim, hatta vergi dairesi müdürü geçenlerde radyo getiriverdi hediye olarak. 1975’ten beri odunculuk yaptığımdan, 'Hiç vergimi aksatmadın. Bu yaşta hala çalışıyorsun.' diye hediye getiriverdi.”

EMEKDER Başkanı Rasim Öztürk ise 97 yıllık ömrünün 86 yılını çalışarak geçirmesinden dolayı Hüseyin Beceren'i 'Yılın Emekçisi' ödülüne layık gördüklerini söyledi. Öztürk, derneğin danışmanı Ali Turhal’la birlikte kendisine plaket verdi.