MALATYA (CİHAN)- Adnan Menderes'in yargılanma aşamasına tanıklık eden Yassıada'nın fırıncısı Malatyalı Mehmet Karademir, demokrasi şehitlerinin darağacına gittiği sürece ilişkin ilginç bilgileri anlattı. Adada fırında görevlendirildiğini belirten Karamedir, rahatsızlıkları nedeniyle merhum başbakan ile bakanlarına tuzsuz ekmek hazırladıklarını ifade etti.
Tutuklu milletvekillerinden birinden bahşiş alan asker arkadaşına yaptıklarını hala unutamadığını belirten fırıncı Karademir, "Komutanın emriyle, tüm askerler sağlı sollu dizildik ve arkadaşımıza tükürmek mecburiyetinde kaldık. Sonra o askerden haber alamadık." dedi.

Darbeden birkaç ay önce 3 yıl sürecek vatani görevi için silah altına girdiğini belirten Karademir, İskenderun'daki eğitim döneminin ardından sıkıyönetim ilanı ile Yassıada'ya gönderildiğini söyledi. Adada fırında görevlendirildiğini belirten Karamedir, rahatsızlıkları nedeniyle merhum başbakan ile bakanlarına tuzsuz ekmek hazırladıklarını ifade etti.
Menderes'in, üzgün olduğu için yemeğini birçok kez yemediğini anlatan Karademir, şöyle devam etti: "Yassıada çok küçük bir ada. Orası önceden topçu birliklerinin eğitim birliğiydi. İhtilal olunca siyasi tutukluların hapsedildiği bir yer oldu. Ben orada fırında görevliydim. Adadaki askeri personel için ayrı, tutuklular için ayrı ekmek yapardık. Menderes ile Zorlu ve Polatkan için tuzsuz ekmek hazırlıyorduk. Rahatsız oldukları söyleniyordu. Şeker hastalığı ve tansiyonu olduğu bilgisi verilmişti."

Darbe nedeniyle ülkenin her yerinde olduğu gibi Yassıada'da büyük bir baskının hakim olduğunu anlatan Karademir, tutuklularla tek kelime etmenin bile yasaklandığını aktardı. Bir milletvekilinden bahşiş alan askere, komutanın emriyle tüm askerlerin tükürdüğünü ifade eden Karademir, "Adnan Menderes ile diğer mahkumların başında bir asker ile bir subay nöbet tutuyordu. Onlarla konuşmak kesinlikle yasaktı. Ben fırında çalıştığım, onlarla yanyana hiç gelmediğim için halime çok şükrettim. Çünkü yanlışlıkla konuşmuş olsak bile döverek öldürülme ihtimalimiz vardı. Bir keresinde arkadaşlarımızdan biri tutuklu bulunan milletvekilinden bahşiş aldı diye, komutanın emriyle, o askerin yüzüne tüm askerler tek tek tükürdü. Kışla bahçesinde tüm askerler sağlı sollu dizildik ve İstanbul'a cezaevine gönderilen asker aramızdan geçti. O geçerken biz tükürmek mecburiyetinde kaldık. Sonra o askeri de bir daha görmedik. Öldü mü kaldı mı bilmiyoruz." diye konuştu.

Adnan Menderes'in İmralı'ya, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'dan 3 gün sonra götürüldüğünü ifade eden Karademir, "Rahmetli hasta olduğu için bakanları ile birlikte İmralı'ya götürülmedi. 3 gün sonra götürdüler. Götürmeden önce doktor kontrolünden geçti. Tutuklu bulunduğu hücreden gemiye götürülürken biz de oradaki hapishanenin bahçesindeydik. Menderes başını öne eğerek yürüyordu. 3 tane gemi vardı. Birine Menderes'i koydular. Diğerleri de jandarma botuydu. Çanakkale'ye yönüne hareket etti. İmralı'ya götürülmüştü. Sonra duyduk ki asılmış." şeklinde konuştu.
Adnan Menderes döneminde Türkiye'nin refah düzeyinin arttığını anlatan Karademir, merhum başbakanın ülkede yaşam standartlarını yükselttiği bir dönemde darbeyle alaşağı edildiğini kaydetti.
CİHAN