Zararları tüm sağlık yetkilileri tarafından ifade edilmiş olan, Türkiye'nin içilmemesi için yasaklar koyduğu, son süreçte kapalı alanlarda içilmesine müsade edilmeyen tütün ürünü, Denizli'nin Tavas ve Kale, Beyağaç ilçelerinde çiftçilerin umudu olmaya devam ediyor. 
Bahar aylarında başlayan tütün hazırlığı önce tohumların fidan haline gelmesi için ocak tabir edilen küçük seralarda günlerce emek sarf ediliyor. Daha sonra oluşan bu fidanlar toprağa teker teker dikiliyor, daha sonra çapayla canlandırılan bu ürün biraz boy yaprakları tek tek toplanmaya başlanıyor. Toplanan bu yapraklar iğnelere dizilip ipe geçiriliyor, kargılar yardımıyla seralar içinde kuruyan bu yapraklar. Alıcı firmalar tarafından kalitesine göre fiyatı belirlenip teslim alınana kadar itina ile saklanıyor. 
Tavas Ovası'nda tütüncülük yapan Elif ve İsmail Kelişti çifti, şu anda hasat mevsiminin başladığını belirtti. İsmail Kelişti, "Tırnaklarımızla kuyu kazar gibi uğraştığımız tütünden emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Her yıl alacağımız tütün parasıyla bir eksiğimizi kapatmaya çalışıyoruz. Fakat üretim maliyetlerinin çok yüksek olması bizi zor durumda bırakıyor. İki kişilik bir aile olarak bizim en az 2 ton tütün hasat etmemiz gerekiyor. Buradan nasip olursa alacağımız parayla yarım kalan evimizi tamamlamak istiyoruz." dedi. 
Tütün maratonunun Eylül ayının ortalarına kadar süreceği tahmin ediliyor.