Denizlili Araştırmacı Yazar Ümit Şıracı bu çarpıcı bulguyu tespit etti. Şıracı, 1520 yıl sonra ortaya çıkan Laodikya kalıtlarında 4 bin yıl önce Türkler tarafından kullanılan oyunların izleri görüntüledi. “Tarihin sustuğu yerde taşlar konuşur” diyen Ümit Şıracı bu keşif hakkında şunları söyledi: Laodikya’daki antik kalıntılar üzerinde ‘Tatar-Kıpçak Tamgasını’ açık ve net bir şekilde yakaladık.
Denizli’de daha önceleri yaptığımız alan taramalarında Ön Türklere ait olduğunu savunduğumuz Göktürk runik yazılarını belgeledik. Balballar ve dikili taşların üstündeki yazıtların benzerlerini Orta Asya’da kayaların üstünde görülen ‘Türk’ tamgalar ve insan yüzlü taş heykellerin ile eşleştirdik. Son olarak Laodikya’da İ.S 494 depremiyle üstlerinin kapanan ve yeni gün yüzüne çıkan bu tamgaların özelikle kesin bir tarih belirmek açısından elimizde büyük bir delil olarak duruyor. Bu belgeler,1071 tarihinden önce Türklerin Denizli ve çevresinde İ.S 494 yıllarında kesinlikle var oldukları tezinin daha da güçlendiriyor.”

 
 
Şıracı, Laodikya’da bulunan bu tamganın halen Tataristan bayrağında kullanıldığını da dile getirdi. Öte yandan, Türk Zeka oyunları köçürme (Mangala) kitabının yazarı Arslan Küçükyıldız, bu kadim Türk oyunları üzerine şunları kaydetti: “Ümit Şıracı’nın Denizli Laodikya kazılarında görerek kamuoyuna aktardığı fotoğraflarda bir Türk zekâ oyunu olan Köçürme oyununun oyun alanları, oyun kayaları görülüyor. Köçürme, üçtaş, dokuztaş gibi diğer zekâ oyunlarımızla birlikte Satranç oyununun atalarından biri olan bir oyun. Satranç’tan sonra dünyanın en önemli zekâ oyunu olarak nitelenebilir. Türkiye’de son zamanlarda Mangala adıyla tanınıyor. Türklerin geliştirip dünyaya tanıttıkları bu oyunun 230’dan fazla değişik adla değişik kuyu ve taş sayısı ile oynanan 50’den fazla çeşidi bulunuyor” dedi.