Denizli Tekden hastanesi 15 bin 500 metrekarelik yeni binasında Denizli'de bulunan yerel ve ulusal medya temsilci ve muhabirlerine iftar yemeği verdi.

İftar programında konuşan Tekden Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Yusuf Polat, 10 yıldır Denizli’de sağlık hizmeti verdiklerini, 10 yıl önce İstasyon Caddesi’nde 2 bin 500 metrekarelik alanda başladıkları hizmeti bugün 15 bin 500 metrekarelik bir alana taşıdıklarını belirtti. Dr. Polat, Hastanemizde hekim kadrosunu oluştururken göz önünde bulundurduğumuz hususlar hastalarımızın beklentileri doğrultusunda gerçekleştirildi. İlimizde ve bölgemizde en çok tercih edilen hekim arkadaşlarımızla yolu çıkmak istedik. Aynı zamanda bu arkadaşlarımız hastalıkları sonlandırabilen tedavide son nokta olabilecek hekim arkadaşlarımızdan oluştu. Sağlıkta dönüşümle birlikte sağlık hizmetlerine ulaşımda büyük bir kolaylık sağlandı. Yıllık 2.2 olan başvuru sayısı, kişi başına Türkiye’de 8’in ilimizde 8,3 haline geldi.  üzerine çıktı.  Bu sağlıkta ulaşımın ne kadar rahatladığının bir göstergesidir. Ancak insanların tedavilerini sonuçlandıramadığı bu yüzden bir çok merkezi dolaştıkları. Hatta aynı gün içinde başka bir sağlık kurumuna gidişlerin de yüzde 15-18 bandına yaklaştığını biliyoruz. O yüzden yola çıkarken bize gelen hasta bizde şifasını bulsun tedavisi sonlansın. Denizli dışına da gitme gereği duymasın. Bölgemizde bütün hastalıkların tedavisi sonuçlandırılsın bakış açısıyla yola çıktık. Bu bakış açısından dolayı hekim kadromuzu bu şekilde şekillendirdik. Fiziki altyapıyı nitelikli insan gücüyle destekleyerek sağlıkta olmazsa olmaz iki ayağı sağlam temeller üzerine oturtmuş olduk. Buraya gelen bir hasta tedavisinin sonuçlandığını görecek ve aynı gün içinde bir çok merkezi dolaşmak zorunda kalmadığı gibi il dışına çıkış gerekçeleri de ortadan kalkmış olacak." dedi.
 
Teknolojik olarak tabi ki fiziki altyapıyı tıbbi cihazlarla da desteklemek gerektiğini belirten Dr. Polat, "Özellikle tanı bilimlerinde çok güçlü olmak istedik. Çünkü sağlıklı bir tedavinin yolunun sağlıklı bir tanıyla mümkün olduğunun bilincindeydik. Radyoloji, laboratuar ve patolojide tanıyı destekleyecek şekilde bütün donanımlara sahibiz. Emarımız özellikle monografi için radyasyon almak istemeyen hanımların çok rahatlıkla manografilerini en iyi şekilde çektirebilecekleri biz düzeyde. Tomografimiz kroner anjiyo yapabililecek düzeyde, yine aynı şekilde tanı bilimleriyle ilgili her çeşit radyolojik görüntüleme ve laboratuar tetkikleri hastanemizde en üstü düzey cihazlarla çalışmakta. Patolojik tanılarda yine branşında en etkin insanlarla yolumuza devam etmekteyiz. Bu tanı biriminde sadece kendi hastanemiz değil belki bölge için hizmet satmak gibi bir hedefimiz var. Başta özel sektör olmak üzere bir çok merkeze de teknik imkanlarımızdan faydalanması böylece ülkenin gereksiz cihaz çöplüğüne dönüşmesinin önüne geçmek için tanı hizmeti satmayı düşünüyoruz. Etkin bir şekilde cihazların kullanılması adına. Bir diğer teknik altyapı ameliyathanelerimiz son derece modern, hastane enfeksiyonlarını minimize etmek hedeflenmiştir. Hastanemizde genellikle dışarıyla direk bağlantılı camlar yoktur. Tamamen kapalı sistemdir. Ameliyathanelerimizin tamamı laminer akımlıdır. Hastanemizde yatan hastalar oldukça güvenli bir ortamda yatacaklardır. Çünkü gerçekten hastane enfeksiyonları önemli bir konu, hepimiz uçaktan korkarız, uçakla ölümün riski bir ise hastane enfeksiyonlarından ölümün riski 25. Yani 25 kat daha tehlikeli bir ortam. Bu konuda bütün detaylar düşünülerek gerekli tedbirler alınmıştır.  Hastanemizde büyük cerrahi ameliyatlar yapılacağı için ameliyathanelerimizin donanımları ona göre şekil almıştır. Ameliyathanelerimizden çıkan hastalarımızın gerek servislerde, gerekse yoğun bakımlarda kalış süreleri göz önünde bulundurularak benzer yapılanmalar servis ve yoğun bakımlarımızda da planlanmıştır. Hastanemizde 5 tane yoğun bakım ünitesi bulunmaktadır. Bir çok branşta ön plana çıkmayı hedefleyen bir hastaneyiz. Özellikle büyük cerrahilerde, onkolojik cerrahilerde ön plana çıkmayı düşünüyoruz. Yine Kadın Doğum ve çocukla ilgili çok ciddi bir alt yapılanmamız var. Hastanemizde kadın doğum ve çocuk bölümlerimizin ayrı ayrı yapılandırılması sağlanarak yine bölgede Kadın Doğum ve Çocuk hastalıklarında da başı çeken bir hastane olmak istiyoruz.
Büyük cerrahiler derken de özellikle beyin cerrahisi, ortopedi, genel cerrahide, onkolojik cerrahilerden ve laparoskobik cerrahilerden bahsedebiliriz. Hastanemizde her çeşit cerrahi yapılmakta. Bu sadece Denizli için değil bölgemiz için de büyük bir şans olmuştur.  Denizli’ye gelen hastaların yaklaşık 10.4’ü il dışından gelmektedir.  İl dışından gelen hastalar da ciddi sıkıntıları olan hastalar. Denizli’den hasta çıkışını engellediğimiz gibi çevre illerden hasta gelişini de amaçladık. Hastanemiz bu anlamda da üzerine düşen görevi yapacaktır. İlimizde gerçekten ilk nitelikli tek kişilik odaların bulunduğu yani otelcilik hizmetlerinde başı çeken bir hastane olduk. Özel sektör zaman içinde kendini yenilemeye çalıştı ama çıtanın yükselmesinin ilk temsili Tekden Hastanesi oldu." dedi. 

Tekden Hastanesi Medikal Direktörü Prof. Dr. Bayram Çırak, Büyükşehir olan Denizli’ye büyük bir hastanenin yakıştığını belirtti. Prof. Dr. Çırak, "Onu gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. Böyle bir hastane olunca çevre illerden insan akışı da olmaya başladı. Eskiden sadece işçi gelişi vardı şimdi ticaret için gelenler var uçağa baktığımızda her renk insanı görebiliyoruz. Denizli Uluslar arası bir şehir haline geldi. Gelenler çok gelişmiş sağlık hizmetleri görüyorlar. Hastalanan ebeveynler İzmir, Ankara, İstanbul’a gidip tedavi olmak yerine çocuklarının yanında Denizli’de tedavi olabilecekler. Akademik yapılanma şeklinde burada şu anki tıbbi hizmetlerin yürümesi  planlandı. Akademik yapılanmada hem nasıl eğitim ve  hizmet bir arada gidiyorsa burada da eğitim hizmet bir arada gidecek. Bu beraberlik bizim güncel tıbbı yakalamamızı sağlayacak. Vatandaş şunu diyebilir “Bina lüx fiyatlar da lüx olabilir.” Ama iş öyle değil, biz ekstra maliyetlerin çoğunu yurtdışı hastasından karşılayacağız.  Vatandaşa yansıtmayacağız. 
Son 10 yılda sağlık hizmetlerine ulaşım kolaylaştı fakat ciddi tedavi gerektiren hastalıklarda  insanların tedavi olması çok zorlaştı. Bu insanlar tedavi olabilecekleri doğru adresi bulmak için  kapı kapı dolaşıyorlar.  Ameliyat sayısı özel sektörde çok fazla arttı. 
Bize gelen hastalarda da yaşıyoruz. Genelde insanlar bölgedeki hastaneleri dolaşıp öyle geliyor. Bu şu demek; hasta her gittiği hastanede film röntgen gibi maliyetler oluşuyor. Bu da devlete ekstra maliyet oluşturuyor. 
Hem maliyeti düşürecek bir yer olması adına vatandaşın tek bir merkezde tedavisini sonlandırması adına çok önemli. Biz hastalarımızın hastane hastane dolaşmasını istemiyoruz. Gerek kadromuzla gerek fizyolojik yapımızla biz buna adayız. Bundan sonra kurulacak veya çalışacak sağlık birimlerinin buna göre yapılanması gerekecek. Çünkü Türkiye’nin bunlarla uğraşacak ne vakti var ne de parası var." dedi.