Muharip Gaziler Derneği Denizli Şube Başkanı Hamdi Helvacılar, “barış süreci” ile ilgili olarak insanların ölmemesi ve ne gerekliyse yapılması gerektiğini söyledi. Helvacılar, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, hükümetin gaziler için getirdiği çeşitli kolaylıklardan dolayı teşekkür etti. Son düzenlemelerin ardından özel hastanelerde sevk ve fark ücreti sıkıntılarının giderildiğini, bundan sonra muharip gazi ve ailelerinden tedavi işlemleri için ilave ücret istenmeyeceğini açıkladı.

40 YIL SONRA MADALYA ALACAKLAR

KKTC'ye 1974'te düzenlenen askerî harekâta katılan gazilere “Savaş Övünç Madalyası” verileceğini belirten Şube Başkanı Helvacılar, “Savaşın üzerinden 39 yıl geçti. Birçok arkadaşımız hayatını kaybetti. 39 yıl sonra da olsa bizleri unutmayıp hatırlayan KKTC yetkililerine teşekkür ediyoruz.” dedi. Son dönemde gündeme gelen “barış süreci” hakkındaki soruları da cevaplayan Hamdi Helvacılar, “Savaşlara giderken muhakkak barıştan yana mücadele için gittik ama devlet büyüklerimiz, idarecilerimiz olaya daha farklı açıdan bakabilir. Türkiye’de çok farklı etnik gruplar yaşıyor. Bizler İstiklâl Savaşı’nda, Kore’de, Bosna’da, Azerbaycan’da, Kıbrıs’ta da hiçbir ayrım yapmadık. Dernek üyelerimiz arasında bile çok farklı kişiler var. Bizim derneğimizde kesinlikle siyasi görüşlere yer verilmiyor. Allah’ın yarattığı insanları ayırmayız. Beraber savaştık, şehitlerimiz de yan yana yatıyor. Peygamber ocağında yan yana görev yapıyoruz, bir ayrıcalığımız yok.” diye konuştu.

'BARIŞ İÇİN NE GEREKLİYSE YAPILSIN'

“Kardeşçe yaşamak varken bu ülkenin nesini paylaşamıyoruz?” diyen Helvacılar, şunları kaydetti: “Devletimizin siyasi işlerine karışmıyoruz. Ülkemiz için sağlıklı olan neyse onu yapsınlar. Barış için ne gerekliyse, insanların ölmemesi, evlatlarımızın ölmemesi için ama dikkat etsinler. Bizim en büyük isteğimiz, şehitlerimizin ve gazilerimizin kanı yerde kalmasın. Suçu olanlar da cezasını çeksin. Mahkemeler karar vermiş. Zaten Başbakanımız da gereğini söylüyor. Onların en iyi kararı vereceklerini ümit ediyoruz. Yüreğimizin sızlayacağı, gönlümüzün ağrıyacağı bir şey yapılmayacağına inanıyoruz.”