HABERDENİZLİ.COM

Denizli’de yaşanan kuraklığın etkileri artarak kendini göstermeye devam ediyor. Geçen kış istenilen miktarda kar yağışı olmadı. Yağmur da yağmayınca doğal su kaynakları da kuraklıktan etkilenmeye başladı. Acıpayam ilçesine bağlı Bademli Mahallesi’nde 2 bin 262 rakımlı Eşeler - Beloluk Yaylasına ulaşımı sağlayan yol üzerinde bulunan ve yaklaşık 100 yıldır akan Cavur Pınarı kuraklıktan etkilenip kurudu. Bölgede tura çıkan doğa tutkunlarının uğrak yeri, aynı zamanda yaban hayattaki canlıların su ihtiyaçlarını karşıladığı Cavur Pınarı'nın kurumasıyla bölge susuz kaldı. Cavur Pınarı’nın olduğu bölgede su kaynağının olduğunu 15-20 yıl önce buranın çobanlar tarafından düzenlenerek çeşme yapıldığını anlatan doğa tutkunu Sabit Kızılhan, bölgede ve çevre illerde birçok pınarın, çeşmenin ve derenin kuruduğunu, kurak yılların yaşanmaya başlayacağını söyledi.

Acıpayam ilçesinde olduğu gibi çevre ilçelerde ve birçok mahallede kar yağışı olmadığı için yer altı sularının beslenemediğini bu yüzden de çeşmelerin, pınarların, derelerin kuramaya başladığına dikkat çeken Kızılhan, “Acıpayam bölgesinin gezgini olarak bütün dağlarını taşlarını gezen biri olarak gördüğüm kuraklık hat safhada pınarlarımız artık akmıyor. Çeşmelerimiz akmıyor, bu bir örneği, her bir örneği sizi gezdirmeye kalkarsam üç beş gün bu bölgede gezmeniz gerekir” dedi.

Denizli’de geçen kış istenilen kar yağışı gerçekleşmedi. Yağmur da yağmayınca pınarlar, dereler kurumaya başladı. Acıpayam ilçesinde 2 bin 262 rakımlı Eşeler-Beloluk Yaylası yolundaki tek su kaynağı 100 yıldır akan Cavur Pınarı da kuraklıktan etkilendi, kurudu.

“Gördüğüm manzara beni üzüyor”

Suyun kıymetinin bilinmesine ve kuraklığın kendisini üzdüğünü belirten Kızılhan, “Bademli köyü Beloluk Yaylası yolu üzerinde Cavur Pınarı'ndayız. Cavur Pınarı'na ben her geldiğimde bu çeşmeden su içiyordum veya elimi ayağımı yıkıyordum veya havanın durumuna göre saçımı yıkıyordum. Gördüğüm manzara beni üzüyor. Bütün bölgede kuraklık hakim. Havaların da kurak gitmesi sebebiyle pınarlarımız akmıyor, derelerimiz coşmuyor. Suyun kıymetini hep birlikte öğreneceğiz. Nasıl öğreneceğiz, suyun yokluğunu hissettiğimiz zaman öğreneceğiz. Bir örnek daha vereyim Çameli ilçesinin Gürsu Mahallesi vardır. Burası tamamen su kaynaklarıyla Dalaman Çayını besleyen gözleriyle meşhur bir köyümüzdür. Dalaman Çayı’nın su gözlerinin kaynak noktasıdır. Karagöz diye bir pınarımız var orada çiftçi deyimiyle bir kürek, iki kürek, tabiri vardır. Onların deyimiyle söyleyecek olursak beş altı küreklik su bugün arı da inse içeceği su yok. Çekilmiş. Demem odur ki suyumuzun kıymetini bileceğiz. Ben bir gezgin olarak bir de çevre dostu olarak hep Dalaman Çayı’nı dile getirmişimdir, kirliliğin hat safhada olduğunu dile getirmişimdir. Kirletmeyelim yarınlar bizi bekliyor. Nasıl bekliyor kurak yıllar bizi bekliyor. Örneği görüldüğü gibi birçok noktada bunu ispatlayabilirim” ifadelerini kullandı.