İzmir'de bir kişi, eşini 20 litre kaynar suyla yaktı. Daha önce şiddet gördüğü gerekçesiyle eşi M.G. hakkında şikayetçi ve davacı olan ancak eşinin ısrarı ve barış istemi nedeniyle şikayetini geri çeken genç kadının annesi Mürüvvet hanım, "Bu nasıl bir insanlık, bu nasıl vicdan. Bu insan nasıl vicdana sahip. Yaktıktan sonra boğazını sıkmak, yumruklar neydi peki?" diye isyan etti.

ŞEYDA YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR

Olayın ardından önce özel bir hastaneye ardından Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan, buradan da yanık birimi olan Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Birimi Yoğun Bakım Bölümü'ne alınan Şeyda G.'nin (24) yaşam mücadelesi sürüyor.
İki yıldır evli olduğu karısı Şeyda G.'yi kıskançlık ve kendisini şikayet ettiği gerekçesiyle yakan Mustafa G., acılar içinde kıvranan karısının yalvarmaları üzerine eşini hastaneye kendisi götürdü. Ardından eşi Şeyda G.'nin annesi Mürüvvet Kaplan ve kızkardeşini telefonla arayıp, "Kızınız kazayla yandı, hastaneye gelin" dedi.
Üç gün önce meydana gelen olayın ardından yaşam mücadelesi hala süren 27 yaşındaki Şeyda G.'nin annesi Mürüvvet Kaplan, hastahanede kısa süre gördüğü kızının olayı kendisine anlattığını söyledi.

KIZIM 'YAPMA MUSTAFA' DİYE YALVARIYOR

Anne Mürüvvet Kaya, kızının anlattıklarını şöyle aktardı: "Biz olayı sabah duyduk. Gece kızım yatarken su kaynatıyor, bir kova suyla odaya giriyor, ayak seslerine kızım giriyor. Yapma Mustafa diye yalvarıyor ama o hemen döküyor. Sonra da üzerine çıkıp oturuyor ve suratını yumruklamaya başlıyor. Ardından hıncını alamayıp gırtlağını sıkıyor. Kızım o halde mücadele ediyor, elleri ve kolları tamamen yanık. Derileri kopmuş, sarkmış. Bununla da yetinmeyip, 'Seni öldüreceğim' diyor ve yorganı alıp boğazını sıkıyor. Kızım, 'Yapma söz veriyorum, şikayetçi olmayacağım' diyor. Öyle deyince vicdana gelip bırakıyor. Cebinde 400 lira olmasına karşın o halde kızımı yürütüyor aşağıya, otostop çekip Baki Uzun Hastanesi'ne götürüyor. Oradan Atatürk Eğitim ve Hastanesine götürülüyor. Büyük kızım duyuyor, kızımın telefonundan arıyor. 'Kazayla su döküldü Şeyda yandı' diyor. Büyük kızım, 'Annem gelemez hasta deyince annen gelsin hemen' diyor. Kızım hastaneye gidiyor. Ben de kızımın evine gelip torunumu aldım, televizyon açık, yastak ıslaktı, üzerinde deri parçacıkları vardı, kızımın et parçacıklarını gördüm. Oğlanı aldım çıktım, beş dakika sonra kızım aradı, yanmış ölüm tehlikesi var. Kızımı tanıyamadım. Bozyaka'ya sevk ettiler, yanık biriminde yoğun bakımda. Kocası tutuklandı kocası. Kızımın eşi Mustafa Gökçe parayı ve telefonu büyük kıza teslim edip teslim oluyor."

BU İNSAN NASIL BİR VİCDANA SAHİP?
Kızıyla eşinin kıskançlık nedeniyle sürekli tartıştığını, kızının eşi M.G.'nin iki yıldır çalışmadığını ve kızını zorla masaj salonunda çalıştırdığını söyleyen anne Mürüvvet Kaya, şunları söyledi: "İki yıldır onun zorlamasıyla çalışıyor, çalışmıyorsun, eve ekmek getirmiyorsun, eve alınan borçlar için kapı çalınıyor. Ben çok yardım ettim ama bir yere kadar. Üç gün önce ayrılık kararı aldılar, tamam diyor, ben sensiz yapamam diyor, yalvarıyor, tekrar devam ettirme kararı alıyorlar. Yatak yarıya kadar ıslak. Tencere büyüktü, büyük bir kova, yirmi litre kaynar su. Geçen yıldan bu yana davalar var. Şeyda şikayetçi olsaydı ceza alacaktı. Kızımla barışınca kızım şikayetinden vazgeçti. Beş yıl erteleme cezası verdi. Altı yıllık beraberlikleri, iki yıldır da resmi nikah var. Kıskançlık aralarındaki sorundu. İki yıldır çalıştığını görmedim, sağdan soldan 50-100 lira bulurdu. Alınan tüm eşyalar kızım tarafından alındı. Benim kızım ona çok aşıktı, o da öyle. Bu delice tutkunluğu ve kıskançlığından oldu. Koruma isteme talebini ertellettirdi, mahkemelerden vazgeçtirdi. Yakmadan önceki gün kızıma şahane mesajlar atmış. 'Aşkım, bebeğim, yoğunsun, çalışıyorsun galiba. Aşkım sigaram yok, gelirken sigara al' diyor. Bu insan nasıl vicdana sahip. Yaktıktan sonra boğazını sıkmak, yumruklar neydi peki?"

ANNELİK HAKKIM OLARAK CEZASINI VERSİNLER
Anne Mürüvvet Kaya, kızının gördüğü şiddet nedeniyle hakkını sonuna kadar arayacağını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Mahkemeye başvuracağım, can güvenliği sağlansın. Kadına şiddet insanlık dışı. Hele de uyuyan savunmasız insana saldırılamaz. Aklından şüphe duyuyorum, insan değil bu insan. Benim çocuğumun haketmediği şeyin cezasını versinler. Annelik hakkım olarak versinler. Yavrum orada cebelleşiyor, hakkımızı arayacağız."
Mürüvvet Kaya, kızının ilk eşinden olma çocukları Gamze ve Orhan'a da annesi işteyken Mustafa'nın şiddet uyguladığını, ancak annelerine söylememeleri için tehdit ettiğini savundu.

TORUNLARIMA DA ŞİDDET UYGULUYORDU

Torunu Gamze'nin sekiz yaşında olmasına karşın altına kaçırdığını, içine kapandığını söyleyen anne Mürüvvet Kaya, eşini yaktığı iddia edilen Mustafa Gökçe'nin torunu Orhan'ın erkeklik organına vurduğunu söyledi.
Mürüvvet Kaya, torunlarının uğradığını iddia ettiği şiddeti ise şöyle anlattı: "Mustafa, torunum Orhan'ın erkekliğine yumruk atıyor, suratında yumruk ve darp izleri var. 'Annene söylersen seni, kardeşini ve anneni öldürürüm' diyor. Sonra çocuğu sakinleştirmek ve konuşmaması için aşağı inip top oynuyor, ardından kızımı arayıp, 'Orhan'la top oynadık biraz, ben yıkanacağım, onu da yıkayayım' diye konuşuyor. Diğer torunum Gamze de sekiz yaşında ama altına kaçırıyor, olur olmaz şeylere gülüyor."