Amadeus Resources Enerji Genel Müdürü Hüseyin Çiloğlu, Türkiye’nin kuru meyve ticaretinde dünyada ilk sırada yer aldığını belirterek, “Kuru gıda ihracatında Denizli önemli bir yere sahip. Kurutmada jeotermal kaynaklar kullanılabilir ise, hem ihracata hem de bölgeye ekonomik anlamda ciddi katkılar sunulacaktır” dedi. 
Jeotermal meyve kurutma sektörünün giderek dünyada büyüdüğünü hatırlatan ve bu konuda bilgi veren Amadeus Resources Enerji Genel Müdürü Hüseyin Çiloğlu, “Jeotermal enerji; ucuz, hijyenik ve sağlıklı kurutma yöntemiyle sebze ve meyvelerin kurutulmasında yeni bir çağ açıyor. İnsanlığa tarımdan, sanayiye, ısıtmadan, kurutmaya kadar her alanda katkı sağlayan Jeotermal enerji’nin değeri her geçen gün artmaya başladı. 
Enerji verimliliğini artırmada ve çürümeye terk edilen ürünlerin kurutularak ekonomiye kazandırılmasında  da önemli rol oynayan Jeotermal enerji, ürünlerin çürümesini önlemede de ayrı bir öneme sahip. Jeotermal kaynaklar, üreticiye, gıda maddelerinin korunmasında kullanılan en yaygın yöntemlerden biri olan kurutma işlemini, sağlıklı ve etkin bir şekilde yapma imkanı sağlıyor” diye konuştu. 
“Hem Sağlıklı Hem Kazançlı”
Jeotermal kurutmanın hem sağlık, hijyen açısından hem de düşük maliyetler sunması nedeniyle önemli bir enerji kaynağı olduğunu belirten Çiloğlu, “Tarımsal ürünlerinin açık havada, güneş altında kurutulması, ürünlerin tozlanma, sinek ve çeşitli böcekler tarafından zarar görme, kuşlar tarafından yenilme, rüzgarda uçuşma gibi riskleri barındırıyor. Jeotermal kurutma yöntemi, güneş altında kurutma karşısında güçlü bir alternatif oluşturuyor. 
Jeotermal kurutma yöntemi, düşük enerji maliyetiyle, elektrik kullanan diğer modern kurutma yöntemlerinden de ayrışıyor. Yonca, soğan, kırmızı biber ve sarımsak gibi ürünlerin kurutulmasında da dünyada jeotermal kaynaklardan yararlanılıyor. Örneğin Amerika’nın Nevada eyaletinde jeotermal kaynakları kullanan iki adet soğan ve sarımsak kurutma tesisi bulunuyor. Bu tesisler saatte 12 ton yaş soğan işleyebiliyorlar. Yunanistan’ın bazı adalarında da incirin kurutulmasında jeotermal kaynaklardan yararlanılıyor” açıklamasında bulundu. 
“Denizli’nin Potansiyeli Büyük”
Türkiye’nin kuru meyve ticaretinde dünyada ilk sırada yer aldığını, Denizli’nin ise 80 ülkeye kuru gıda ihracatı yaptığını belirten Çiloğlu, “Türkiye kuru üzümde dünya üretiminin yüzde 36’sını, kuru incirde ise yüzde 40’ını tek başına karşılıyor. Dünya kuru meyve ihracatının yüzde 17’si de Türkiye tarafından karşılanıyor. Denizli yaş sebze ve meyve ile kuru gıda ihracatında önemli bir yerde. Öyle ki, 80 ülkenin sofrasına Denizli ürünleri gidiyor. 
Jeotermal seracılığın yanında Denizli, jeotermal kurutmayı da ekleyebilir ise, büyük bir kazanç elde edecektir. Denizli, çok çeşitliliğe sahip meyve-sebze üretiminde Türkiye’de gerçekten parmakla gösterilebilecek bir şehir. Ürünlerin jeotermal enerji sayesinde doğal olarak kurutulması noktasında da bölge muazam bir yerde. Doğal ve yenilenebilir bir kaynak olan  zengin jeotermal sahalara sahip Denizli’de; dünya standartlarında jeotermal çıkarılması, re-enjeksiyon sitemleriyle kaynağın sonsuz hale gelmesi sayesinde bölge her anlamda ihya olacaktır” diye konuştu. 
“TÜRKİYE’DE KIRŞEHİR ÖRNEK”
Türkiye’de de jeotermal kurutma yöntemini kullanan çeşitli tesisler bulunduğunu belirten Çiloğlu, “Örneğin Kırşehir’de, Kırşehir Belediyesi ve İl Özel İdaresi işbirliğiyle hayata geçirilen tesiste geçen yıl 11 çeşit meyve ve 2 çeşit sebze olmak üzere yaklaşık 39 ton yaş meyve ve sebze kurutuldu. 
Kırşehir’de ürünlerin kurutulması için gerekli termal enerji 147 metre derinlikteki, 52 derece sıcaklığa sahip olan Karakurt 1 kuyusundan elde ediliyor. Denizli, zengin jeotermal sahaları sayesinde hem seracılıkta hem de kuru meyve-sebze de önemli bir merkez olabilir” dedi.