(AA) -Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararın ardından Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığına sunulmak üzere yapılan istinaf başvurusunda, beraat eden 56 sanık için kararın bozulması, mahkumiyet kararı verilen sanıkların ise cezalarının onanması talebinde bulunuldu. 

Darbe girişimi sırasında Denizli 11. Komando Tugay Komutanlığı ve buna bağlı Söke'deki birliklerin Çardak Havalimanı'na intikal ederek, Kayseri'den bu havalimanına gelmesi planlanan 7 askeri kargo uçağıyla Akıncı Üssü'ne silah, mühimmat ve asker sevkiyatının planlandığına dikkat çekilen dilekçede, askerlere dağıtılan 14 bin 520 HK33 ve 12 bin G3 mermisinin bu askerlerin silahlarına uygun olmadığı, mühimmatların Akıncı Üssü'nde kullanılmasının amaçlandığı değerlendirilmesine yer verildi.

Sanıkların darbe girişiminden haberi vardı

Sanıkların kışladan çıkmadan önce basın ve sosyal medya aracılığıyla darbe girişiminden haberdar olduğuna dikkat çekilen dilekçede, sanıkların tamamının baştan itibaren darbe teşebbüsüne ilişkin iradeye sahip olduğu, "bu iradenin gereği olarak harekete geçmeleri belirtilen noktada bekleme" eylemlerinin mahkemece "darbe girişimine dair hiçbir eylemde bulunmadıkları" biçiminde yorumlandığı kaydedildi.

Askeri intikalin yapılması, planlamanın Ege Ordusu Komutanlığı'ndan gizlenmesi, önceden keşif yapılması ve teamüllerin aksine üç günlük kumanya dağıtılması gibi hususların da sanıklar yönünden atılı suçun maddi ve manevi unsurlarını oluşturduğu belirtilen başvuruda Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunununda suç teşkil eden emirlerin uygulanmasında hem emri veren hem uygulayanın sorumlu kılındığının bildirdiği vurgulandı.

"Anayasanın öngördüğü düzeni, TBMM'yi veya Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırma veya değiştirme amacına dönük herhangi bir emrin askeri hizmete müteallik sayılması mümkün değildir. Bu emrin veriliş amacını bildiği halde emre uyarak hareket eden astın cezai sorumluluğu kaçınılmazdır." denilen başvuruda, darbe teşebbüsü planları içinde belirlenen yere kadar gittikten sonra sadece hareketsiz kalmak biçiminde gerçekleşen eylemin "sanıkların hataya düştükleri" biçiminde yorumlanamayacağı belirtildi.

Başsavcılığın yaptığı başvuruda şu ifadelere yer verildi:

"Bu kişilerin mevcut fiili durumu engellemek adına elinde yetki ve imkanlar olduğu halde karşı koymadığı, bu durumu engellemediği, bastırmadıkları, ulusal basından ve diğer haberlerden darbenin başarısızlığa doğru gittiğini öğrenmeleri üzerine sadece hareketsiz kalarak da darbe teşebbüsüne hizmet ettiği aşikardır.

Şehit Ömer Halisdemir'in darbecileri etkisiz hale getirmek biçimindeki eylemi, cumhurbaşkanının halka hitabı ile halkın sokaklara ve meydana inmesi, Akıncı Üssü'nün vurulması ve uçakların kalkamaz hale getirilmesinden sonra 'eylemsiz kalmak' şeklindeki fiilin sanıklar yönünden 'darbeye iştirak etmemek' olarak yorumlanması ve beraat hükmünün verilmesi oluşa uygun değildir. Bu kişilerin eylemlerinin de mahkum olan sanıklar gibi cezalandırılmaya konu edilmesi gerekir."

Dava

Denizli 11. Komando Tugay Komutanlığı ile Söke'de bulunan 11. Komando Tugay Komutan Yardımcılığından 550 asker, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı "motorlu intikal eğitimi" adıyla Ankara'ya uçakla nakledilmek üzere Çardak Havaalanı'na gitmişti. Gözaltına alınan 40'ı tutuklu 64 sanık hakkında Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek ve FETÖ'ye üye olmak" suçlarından dava açılmıştı.

Davada, eski Denizli Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır ile eski Söke Garnizon Komutanı albay Erol Akman ağırlaştırılmış müebbet, eski 4 subay da müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.