Denizli'de binlerce dekar alanda pamuk yetiştirilen Irlıganlı beldesi ovasında çiftçiler, pamuğa göre beş kat fazla kazandıran Hicaz narına yöneldi. Yetiştirmesi pamuğa göre oldukça kolay, mayhoş tadı, iri taneleri, uzun süre bozulmama özelliğine sahip nar, dikildikten yaklaşık iki yıl sonra meyve vermeye başlıyor. Ağırlığı 500 gram ile 1,5 kilogram arasında değişen Hicaz narı, gıda, meyve suyu ve ilaç yapımında kullanılıyor.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre dünyada 2 milyon 500 bin ton olan nar üretiminde birinci sırayı 1 milyon 140 bin tonla Hindistan, ikinciliği 705 bin tonla İran, üçüncülüğü 127 bin 760 tonluk üretimiyle Türkiye alıyor. Türkiye'de en fazla nar, Antalya ve Muğla ve Denizli'de yetiştiriliyor. Denizli Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sezgin Kutlu, 28 bin dekar alanda 23 bin 287 ton Hicaz narı yetiştirildiğini, 10 bin tonun ihraç edildiğini söyledi. Birçok hastalığa şifa kaynağı olan narı üreticiler, pazara götürmeden tarladan ihracatçı firmalara veriyor. Narın kendisinin, suyunun, ekşisinin, çekirdeğinin ve kabuğunun değerlendirildiğini ifade ediyorlar.

"BİZ NAR SAYESİNDE PARAYI TANIDIK"

Irlıganlı Belediye Başkanı Hasan Yılmaz, beldelerinde üretilen narın kabuğunun düzgün ve tadının güzel olduğunu, bu özelliklerinden dolayı Avrupa'ya ve Rusya'ya ihraç edildiğini ifade etti. Yılmaz, "Nar öyle bir sektör ki suyu para, tanesi para, kabuğu para, çekirdeği para. Nar o kadar güzel bir bitki ama bu her yerde yetişen bir nar değil. Bu Pamukkale yolunda, Sarayköy havzasında yetişmiyor. İlla ki Pamukkale havzasında olacak, bu mikroklima olan bölgede yetişecek. Bizim burada Denizli'de en iyi nar yetişen yer, Türkiye'nin en iyi narının yetiştiği yer 30 bin dönüm civarında. Narın kendisi para etmezse suyu çıkarılıyor, suyu para etmezse ekşisi yapılıyor, ekşisi para etmezse çekirdeğinden nar yağı yapılıyor. Allah vergisi, bizim bölgede yetişen her şey nar. Kabuğu dahi atılmıyor. Türkiye'nin en iyisini yetiştirip dünya pazarlarına sunuyoruz. Biz nar sayesinde parayı tanıdık." dedi. Nar üreticisi Bayram Kahraman da rekoltenin her geçen yıl yeni dikim alanlarıyla çoğaldığını ifade ediyor. Kahraman, "Rekolte ne kadar çoğalırsa çoğalsın, daha olsa satılacak. İhracatçılarımızın ihtiyacını daha tamamen karşılayamadık. Her gün bir parka çıktığımızda değişik alıcılar geliyor." diye konuştu.

"10 LİTRE NAR SUYUNDAN 1 LİTRE EKŞİ ÇIKARILIYOR"

Nar ekşisi üreten Gülsüm Topçu da 30 kg. nardan 10 kilogram nar suy çıktığını, 10 litre nar suyundan da 1 litre ekşi elde ettiklerini bilgisini verdi. Kendilerinin ürettikleri nar ekşilerinin marketlerdekinden farklı olduğunu öne süren Topçu, "Talep gerçekten çok güzel. 'Nerenin?' diye sordun mu, 'Irlıganlı' denince herkes gözü kapalı alıyor." ifadesini kullanırken Ramazan Topçu da kendilerinin ürettiği nar ekşisinin marketlerden pahalı olmasını, en iyi mallardan olmasına bağlıyor. Topçu, "Markette 3 lira, 5 lira diyorlar ama bizim nar suyumuza ve ekşimize hiçbir zaman için benzemiyor. Üretici çok zor yetiştiriyor, kolay olmuyor." diyor. Nar ekşicisi Ayşe Bozkurt da el yapımı ekşileri özelikle sipariş veren doktor ve avukatlara sattığını, kilosu 10 liradan aşağı nar ekşisinin kaliteli olamayacağını belirtti.

"KOLESTEROLÜ VE ŞEKERİ DENGELİYOR"

Denizli Özel Tekden Hastanesi Diyetisyeni Huriye Ak ise narın özellikle kış aylarında bolca yanmasi gereken bir meyve olduğunu anlattı. Narın içerdiği antioksidan özellikten dolayı bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini ifade eden Ak, şunları kaydetti: "Kalp damar hastalıklarında oldukça yararlıdır. Damarların güçlenmesini sağlar, aynı zamanda kolesterolü ve şekeri dengeleyici bir özelliği vardır. Bu yüzden narın kış aylarında çok yenmesini öneriyoruz. Bu arada nar suyunun doğal yapılanlarını tercih etmek çok önemli."