Türkiye’ye son yıllarda gerçekleşen mülteci akını Denizli’de de dikkat çekiyor. 2011 yılından bu yana Birleşmiş Milletler tarafından geçici iskan bölgesi olarak seçilen Denizli’ye binlerce mülteci geliyor. Denizli’de İranlı başta olmak üzere, Afganlı, Iraklı, Suriyeli mülteciler kalacakları süre için mücadale içindeler. Özellikle İncilipınar Mahallesinde İranlı mültecilerin yoğunluğu yer alıyor. Zulümden veya zulüm tehdidinden kaçan İranlı aktivistlerin büyük çoğunluğu iltica başvurularını Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin ofislerine yapıyorlar. Türkiye hükümeti, Birleşmiş Milletlerin üçüncü ülkeye yerleştirme tahhüdü şartıyla İranlı mültecilere yalnızca geçici sığınma sağlıyor. Denizli genellikle doğu¬-batı arasında coğrafi köprü niteliği nedeniyle mülteciler için bir geçiş şehri olarak değerlendiriliyor. Geçici sığınma ile Denizli’ye gelen İranlı mülteciler, güvenli bir hayat bulabileceği umuduyla veya güvenli üçüncü bir ülkeye gitmek için hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar.

DAHA ÇOK APARTLARI TERCİH EDİYORLAR
İranlı mültecilerin mahallelerinde yoğun olarak bulunduklarını belirten İncilipınar Mahalle Muhtarı Kadir Göksu, mültecilerin farklı farklı yaşantıları bulunduğunu, İranlı mültecilerin genellikle apartları tercih ettiklerini, çocuklarının okula gittiğini kaldıkları süre içerisinde yerleşik bir hayat yaşadıklarını söyledi.

İRANLILAR EKONOMİK AÇIDAN ÇOK DAHA RAHATLAR
Diğer mültecilere göre İranlıların ekonomik açıdan daha iyi olduklarını belirtilirken, ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan İranlı mültecilerin çocukları için ayrı bir uyum zorluğu göze çarpıyor. Denizli’de olmaktan mutlu olduklarını belirten mülteci çocuklar, okullarına devam ederken, Türkçeyi öğrenmek için çabalıyorlar. Mutlu olduklarını ifaden minik mülteciler arasında her şeye rağmen İranı özlediğini dile getirenler var.
 
BENİM İÇİN PARA ÖNEMLİ DEĞİL, YAŞAM ZOR, DEMOKRASİ YOKTU
Tek odalı apartta mücadele veren İranlı mülteci Solouşe, 20 aydır Türkiye’de bulunduğunu, Kayseri’den sonra Denizli’ye geldiğini ve geliş nedenini “Benim için para önemli değil, yaşam zor, demokrasi yoktu” diye anlatırken, kardeşlerinin Kanada’da da bulunduğunu, babasının İran’da kaldığını kendisinin de Denizli’de ki bekleme süresinin ardından Kanada’ya gideceğini anlattı. Türkçe’yi tam olarak bilmediğini ancak çat pat türkçesi ile çevre edindiğini çok sayıda arkadaşının bulunduğunu belirten Solouşe, Denizli’yi “Burda demokrasi var, ama pahalı şehir, az maaş veriyorlar, çalışmak zor” sözleriyle anlatıyor.