Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili  Av. Yusuf Garip, “Bazılarının şov aracı haline getirdiği iftar çadırları ekonomik sorunları kamufle etmeye yetmiyor. Ülkemizde yaşanan  fakirliği  gıda paketi  ve iftar çadırları ile giderilebileceğini düşünüyorlar. Fakirlik açılan iftar çadırları ile gıda paketleri ile bitmez.” dedi. 
MHP Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili  Av. Yusuf  Garip, Mübarek Ramazan ayının tüm bereketiyle ülkeyi kuşattığını belirterek,  “Ancak dar ve sabit gelirliler mübarek Ramazan ayını  da sıkıntılarla  karşılamak zorunda kalmıştır.   Şehrimizin çeşitli yerlerine açılan ve bazılarının şov aracı olarak kullandığı iftar çadırları  vatandaşımızın yaşadığı geçim sıkıntısı kamufle etmeye yetmemektedir. Ülkemizde yaşanan fakirliği  gıda paketi  ve iftar çadırları ile giderilebileceğini düşünüyorlar.  Fakirlik açılan iftar çadırları ile gıda paketleri ile bitmez” dedi.

Garip, AKP iktidarının sosyal devlet ilkesinden vazgeçtiğini de  belirterek,  “Vatandaşın borç batağı içinde, kımıldayacak hali kalmamıştır.  Halkımız bu nedenle insan onuruna yakışmayan ortamlarda yaşamak zorunda bırakılmıştır. Vatandaş büyük bir ödeme güçlüğü içerisinde.  Türkiye, OECD ülkeleri arasında en düşük istihdam oranına sahip ülke. OECD ülkelerinde istihdam oranı ortalama yüzde 66 iken, bu oran Türkiye’de yüzde 48 ile en düşük seviyede. Yani Türkiye’deki her yüz kişiden sadece 48’i ya çalışıyor ya da iş arıyor, ama geriye kalan yüzde 52’lik kesim sadece tüketici durumunda. O yüzden Türkiye’de neredeyse her sokağın başında bir alışveriş merkezi var ve vatandaşlar ne pahasına olursa olsun harcama yapmaya yani tüketmeye yönlendiriliyor. Ülkemiz ekonomisinin içinde bulunduğu açmazlar, ekonomideki büyümeye rağmen yeterince istihdam yaratamayan bir yapı arz ediyor. Maaş artışlarında, piyasalarda yaşanan durgunluk, ucuz ve kalitesiz ithal ürünler gibi nedenlerle düşen enflasyona bağlı kalınması, çalışanlara ekonomik büyümeden pay verilmemesi sonucunda emeklinin, memurun, işçinin maaşı reel olarak azalıyor. Zorunlu tüketim harcamaları enflasyonun üzerinde zamlanırken, maaşların enflasyon kadar artması, dar ve sabit gelirli kesimin borç batağına saplanmasına neden oluyor. Ülkemizde son yıllarda gerek kredi kartı gerek bireysel krediler gerekse konut kredileri yoluyla halkımız büyük bir borç batağının içine çekiliyor” diye konuştu.