Bilmelidirler ki; biz bu bayağılığa çoğu zaman itibar etmedik, muhatap almaya değer bulmadık. Sessizliğimizin asilliğimizden geldiğini anlayamayacak; vakur olmanın derinliğini fehmedemeyecek bu ikiz sendikalara karşı hak ve hakikat yara almasın diye söze müracaat gereği doğmuştur.

Konfederasyonumuzun  “Memur-Sen’e Davet, Tercihimiz Evet” Kampanyasını düzenlemesinin hemen akabinde, aldıkları talimat ile bazı yöneticilerin ve sendika temsilcilerimizin kişisel sosyal medya hesaplarında ortaya koydukları özgür iradelerinin üzerinden kelime tüccarlığına soyunarak; hedef gösterme, iradelerine ipotek koyma yarışına girmişlerdir.

Kahvehane ağzından öğrendikleri biçare demokrasi söylemleri ile kendileri gibi düşünmeyen eğitimcileri tahkir etmekte, töhmet altına alıp, topluma kin ve nefret tohumları saçmaktadırlar. Kendinden olmayanın ve kendi gibi düşünmeyenlerin muteber olmadığını saplanmak, bize sadece hastalıklı bir ruh halini hatırlatmaktadır.

Hala 82 model makyajlı kasa bir demokrasi anlayışının ekseninden çıkamamış, özgün ve özgür bir düşünce tarzının hayata geçirilmesinden, sivil bir iradenin ortaya konmasından rahatsızlık duyan, bunu suçmuş gibi gösterip borazanlığını yapan, mal bulmuş mağribi gibi saldıran sendikamsı yapıların olması ne ilginçtir.

Şu ana kadar siyaset konusunda hassasiyetlerimizi ifade ettik ama asla adres ifade etmedik. Referandum konusu siyasi parti tekelinden çıkmış ve artık millet eksenine girmiştir. Bundan sonra söz söyleyecek olan millettir ve milletin iradesidir. Milletimizin her platformda iradesini ve özgür düşüncesini açıkça ifade etmesinden duyulan partizanca bir yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Ayrıca cumhuriyet ve cumhuriyetin değerleriyle sorunu olmayanları, sorunu varmış gibi gösterilmesini kabul etmiyoruz.  Çünkü bu konu millet ve memleket meselesidir.

Zatı İkizlere; Sayın Cumhurbaşkanımızın “Milletimizin Binlerce Yıllık Tarihini, Neredeyse 1919 Yılından Başlatan Tarih Anlayışını Reddediyorum” sözlerini hatırlatarak; kadim medeniyetin destansı tarihinden övgüyle bahsedilmesinden, o kadim medeniyetin yeniden dirilişinden neden kaygı duyduklarını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak şimdiye kadar duruşumuzdan ve yürüyüşümüzden asla sapmadık. 15 Temmuz gecesi Cumhuriyetin ve Demokrasinin darbe görünümlü işgal girişiminde,  ‘’Bize de bir pay düşer mi?’’ diye elini ovuşturanlar,
15 Temmuzun BEKÇİlerine, 16 Nisanın EVETçilerine bedel ödetmeye kalkmasın.