Prof Dr Bülent Topuz eski Rektör Hüseyin Bağcı’nın dün mahkemede yaptığı savunmada adını kullanmasına sert tepki gösterdi. Bağcı dünkü savunmasında “2007, 2011 ve 2015 seçimlerinde Prof. Bülent Topuz ile rakip adaylardık. Bülent Topuz 2007 yılına göre 2015'te oylarını 7 kat artırmış. Gizli toplantılarda 'Hüseyin Bağcı'ya oy vermeyelim. Bizi mağdur etti' diyenlerin oylarını kime verdiği anlaşılmaktadır. 3 Ağustos 2016 tarihinde görevden alınmam üzerine 2015 seçimlerinde ikinci sıradaki Bülent Topuz'un değil, 3. Sıradaki Hüseyin Bağ'ın rektör vekili atanması sanırım bu sebeptendir. 2011 yılında yapılacak rektörlük seçimleri için örgüte mensup olduğunu tahmin ettiğim biri beni odasına çağırıp, kapıyı kilitledi. Bana, 'seni destekleyeceğiz bu seçimde ama listeyi biz belirleyeceğiz' dedi. Ben de böyle bir şeyi kabul etmeyeceğimi söyledim ve kapıyı kapatıp odadan çıktım" diye konuşmuştu. 

“Çağrı Grubu tarafından aday gösterildim”

2015 rektörlük seçiminde, kendilerine “Çağrı Grubu” adını veren ve 2011 seçimlerinde Hüseyin Bağcı, Necdet Ardıç ve Ahmet Kutluhan’a oy veren, ağırlığını milliyetçilerin oluşturduğu kırk kişilik bir grup tarafından aday gösterildiğini söyleyen Topuz, Daha önceki seçimlere tek başıma girmişken bu defa bir grup ile girmenin avantajını yaşadım. 2015 seçimine katılmayan ve 2011 seçiminde 191 oy alan Prof Dr Necdet Ardıç ve 85 oy alan Prof Dr Ahmet Kutluhan’ın oylarına talip oldum. Prof Ardıç’ın oylarının 70 kadarını Prof Dr Fahir Demirkan, 120 kadarını ben aldım. Prof Ahmet Kutluhan’ın 85 oyundan, şimdiki rektör Prof Dr Hüseyin Bağ ile yaklaşık yüzde 50 şer aldık. Bu hesap önceki seçimlerde aldığım 41 oy ile birlikte toplam 200’ü aşan bir oya tekabül eder. Bu hesaba, 2011’de rektör atanmasından sonra üniversiteyi fetö’ye teslim ettiği için Bağcı’dan kopan milliyetçi ve sosyal demokrat oylar dahil değildir. Seçimlere üç gün kala Çamlık Gözde pastanesinde 100’e yakın öğretim üyesi ile toplantı yapan bir adayım. Benzer toplantıları 2011 seçimlerinde yapmakla gizlim saklım yok diyen Bağcı, 2015 seçimlerinde bu tür toplantıları neden yapmamıştır ya da yapamamıştır.” Dedi. 

“Bağcı gizli toplantılardan haberdardır”

Açıklamalrına devam eden Topuz, “Mademki oy hesabı yapılıyor, o halde ben de soruyorum. Fetö’cüler kendini terk ettiğine göre, Bağcı önceki seçimlerde aldığı 195 oyu korumak bir tarafa, üstüne 88 oyu, yani toplam 283 oyu nerden ve kimden almıştır. Bağcı kendi ifadesi ile, gizli olduğunu söylediği toplantılardan haberdardır. Gizli yapılan oylamada, kimin kime oy verdiğinden haberdardır. Ama görev verdiği kişilerin kim olduklarından haberdar değildir. Kendisi ile birlikte hemen tamamı açığa alınan idari kadrosunun izahını nasıl yapmaktadır. 

Kadrolaşma Bağcı’nın döneminde oldu

 Necdet Ardıç dönemi hariç, 1997 den beri dekan, rektör yardımcısı ve rektör olarak görev yapan Bağcı’nın, kadrolaşmanın kendisinden önce yapıldığını iddia etmesi hakkında konuşan Topuz,  Ardıç’ın rektörlüğünün son iki yılında tek bir kadro dahi açılamadığına göre, kadrolaşmayı hangi ara ve kim yapmıştır?  İddia, isnat ve iftiraları bir kenara bırakalım da somut olanı konuşalım. Mensubu olduğum KBB kliniği Fetö’cü kadrolaşmaya karşı alenen ve hukuken karşı çıkan bir Anabilim dalıdır. Kliniğimize kişi tarifi yapılarak yapılan yardımcı doçent ataması nedeniyle rektörlüğe karşı dava açtık. Yine kliniğimize yapılan doçent atamasını da idari mahkemeye taşıdık. Tüm itirazlarımıza rağmen, eski rektör Bağcı tarafından ataması yapılan bu kişilerin ikisi de 15 Temmuz sonrası açığa alınmıştır. Bu konuda yaptığımız hukuki mücadelenin mahkeme tarih ve numaraları ektedir. Bağcı’nın savunması, kadrolaşmayı deşifre eden bu çabalarımıza karşı intikam duyguları ile hareket ettiğini düşündürmektedir. Bağcı, kendini aklayabilmek için, iftira atarak haysiyet cellatlığı yapmaktadır.” şeklinde konuştu.