Denizli’de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimine yönelik açılan davanın ikinci duruşması Denizli Kongre ve Kültür Merkezindeki 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde devam etti. 41'i tutuklu toplam 60 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında tanıklar dinlendi. 

Tanık olarak dinlenen Uzman Onbaşı Uğur Kıvrak, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Çardak Hava Meydan Komutanlığında yaşananları anlattı. Firari olarak yargılanan Komando Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Demir'in 'ateş edin' emrini uygulamadığını belirten Kıvrak, "Yarbay Fahrettin bize yaklaşan polislere ateş edilmesi emrini verdi. Emre itaat etseydim, polisler ölecekti. Ben de silahımı Yarbay Fahrettin'e çevirdim" dedi.

15 Temmuz günü Çardak Havaalanına intikal etmek üzere toplanma emri geldiğini anlatan Kıvrak, "Saat 23.00'te arayıp, intikalin erkene alındığını söylediler. Faaliyet planında Çardak bölgesi yazıyordu. Havaalanı olduğunu bilmiyorduk, orada uçak geleceğini, Ankara ya da İstanbul'a gideceğimizi söylediler. Celil Yüzbaşı ile Ali ve Hüseyin komutanlarım bunu kabul etmedi. 'Olumsuz bir durum var. Biz bu faaliyete girmeyeceğiz' dediler. Havaalanında ışıklar sönmüştü, uçak pisti araçların farlarıyla aydınlatılmaya çalışıldı. Ancak Celil, Ali ve Hüseyin komutanlarım buna da karşı çıktı. Havada iki uçak uçuyordu. Biz de oradan çekilmeye karar verdik. Celil komutan bizi nizamiyeye götürmeye çalıştı" dedi.

Firari sanık Fahrettin Demir ile yaşadıklarını anlatan Kıvrak, "Fahrettin Yarbay, bize polislere ateş açma emrini verdi. Ben akrabalarımın polis olduğunu, böyle bir şey yapmayacağımı söyledim. Sonra küfür ettim. Tekrar 'Emrediyorum' deyince, silahımı ona doğrultup, kurma kolunu çektim. Üzerime 3-5 kişi geldi ve beni tuttu. O arada Fahrettin yarbay tel örgülerden kaçtı. Sonra biz teslim olduk. Eğer Yarbay emir verdiğinde polislere ateş etseydik, polisler ölecekti" ifadelerini kaydetti.

Ardından tanık sıfatıyla ifade veren 11'inci Komando Tugay Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Bülent Yılmaz, sanıkların ve avukatların kendisine yönelttiği soruları cevapladı.
Daha sonra sanık avukatlarından biri, FETÖ/PDY ile bağlantısı olduğunu itiraf eden ve itirafçı olan emir astsubayı Mustafa M.’y ile ilgili istihbarat bilgisini sordu. Yılmaz da emir astsubayıyla ilgili istihbarat bilgisinin kendilerine gelmediğini söyledi. Duruşma, diğer tanıkların dinlemesiyle devam etti. Avukatlar, tutuklu askerlerle ilgili istihbarat şubeye FETÖ/PDY bağlantılarıyla ilgili darbe girişimi öncesi bilgi gelip gelmediği soruldu. Binbaşı Yılmaz ise, kendilerine böyle bir bilginin gelmediğini ifade etti.

Yurtta Sulh Konseyinden çelişkili emirler aldıklarını ancak Ege Ordu Komutanlığının emirlerini uyguladıklarını aktaran Yarbay Yılmaz, "İlk gelen emrin Harekat Yıldırım başlıklı emri olduğunu biliyorum. Harekat Yıldırım çok önemli olaylarda müdahale etmemizi gerektiren emirleri içerir. Darbe girişiminin anlaşılmasından sonra Ege Ordu Komutanlığından ‘Böyle bir eyleme katılmayın. Katılanlar hakkında yasal işlem yapılır’ şeklinde bir emir aldık. Haber merkezinden ara ara bilgi aldıkça bunu öğrendim. Daha sonra Yurtta Sulh Konseyinden de ‘Darbeye iştirak etmeyenler hakkında işlem yapılacağı’ konusunda emir geldiğini öğrendim. Ege Ordunun en net ve usule uygun emri sabaha karşı geldi. Tugay komutanının tank gönderilmesine yönelik emri bana iletildiğinde Ege Ordunun emrini hatırlattım. Aralarında suçsuz olduklarına inandıklarım var. Eyleme iştirak edenler arasında emirlere uymak zorunda kalanlar var. Orduda bir intikal emri var ise bu emre uymamak gibi bir durum olmaz. Sonradan olacakları bilmeleri mümkün değil" diye konuştu.