HABERDENİZLİ.COM

Bu güne kadar farklı eşyalar ve materyalleri kullanarak müzik aletleri yaptığını belirten Ramazan Efe, “26 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emekliye ayrıldım. 45 yıldan bu yana saz çalıyorum. 13 yıldan bu yana da çeşitli malzemelerden telli müzik aletleri yaparak Türk Halk ve Türk Sanat Müziği'nde kullanılabilecek yeni sesler yeni çalgılar imal ediyorum" dedi.

Bugüne kadar sokak lambasından cümbüş, Hindistan cevizi kabuğundan kabak kemani, içinde yufka saklanan alüminyum tencereden cümbüş, ağaç oymalarından cura, limon kabuğundan saz yaptığını söyleyen emekli öğretmen Efe, "Tarihi Kaleiçi çarşısındaki bakırcılar caddesinde bol miktarda bakır levha bulunuyor. Şimdilerde unutulan kullanılmayan bakır tabak ve tencere imalatında kullanılan bakır levhalardan bağlama ve cümbüş yapmaya karar verdim. Yaklaşık üç ayda bakır ustalarının da yardımıyla bağlama ve cümbüşün gövdesini hazırladım. Müzik aletlerinin sap bölümlerini ise Karadeniz bölgesinden özel olarak getirttiğim akgürgen ağacından yapıp montajını gerçekleştirdim. Bakır levhadan yaptığım bağlama ve cümbüşü görenlerin ilgisini çekiyor. Telli sazlara merakı olanlar yaptığım müzik aletlerini beğeniyor, bazıları da sazlarımı çalıp şarkılar söylüyor. O zaman yorgunluğum bitiyor" dedi.

Öğrenmenin yaşı yok

Emekli olmasına rağmen insanları eğitmekten vazgeçmediğini anlatan Ramazan Efe, "13 yıldan bu yana sürekli müzikle ve telli sazlarla ilgileniyorum. Meraklılarına saz kursları da veriyorum. İnsanların eğitilmesi müzikle uğraşmaları benim için çok önemli. Bunun yanında sosyal derneklerin korolarında ve müzik guruplarında gönüllü olarak sahne alıyorum. Müzik ruhun gıdasıdır. Müzikle uğraşan insanlardan çevresine hiçbir zarar gelmez. Müzikle yakından ilgilenen insanlar mutlaka çevrelerine faydalı olur. İnsanların dinlendirmenin, stresin atılmasının en büyük faktörü müziktir” dedi.