Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 Nolu Şube Başkanı  Kazım Tefçi  hükûmet adına Kamu İşveren Heyeti’ne başkanlık eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun sunduğu, 2018 yılının birinci dönemi için yüzde 3, ikinci dönemi için yüzde 3, 2019 yılı için yine  yüzde 3+3”lük teklifinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bakan Sarıeroğlu’nun teklifine  “Bu teklife kapalıyız” dövizini kaldırarak reddettiklerini belirten Tefçi,“2018 için yüzde 16, 2019 için ise yüzde 18’lik bir teklifimiz söz konusuydu. Kamu İşveren Heyeti Başkanı, ‘en düşük memur maaşını yüzde 97 oranında iyileştirdik’ dedi. Şu an en düşük devlet memuru maaşı, bekâr çocuğu olmayan bir hizmetli için 2 bin 405 TL’dir.  Yoksulluk sınırı ise ülkemizde 4 bin 800 TL’dir.” İfadelerini kullandı. 

yoksulluk sınırının aşılması için yüzde 50’lik bir artışa ihtiyaç olduğunu söyleyen Tefçi, “4. Dönem Toplu Sözleşme’nin kamuoyu gündemine girmesinden bu yana çok temel bir şeyi ifade ederek, ‘Yeni ve Büyük Türkiye söylemi, masada yansıtılsın, 4. Dönem Toplu Sözleşmesi bir milat olsun’ dedik. Türkiye’nin uluslararası alanda güçlenmesi, ekonomik anlamda büyümesinin kamu görevlilerine yansımasını istemek gibi temel bir teklifimiz oldu” dedi.

Eski Türkiye’den kalma bu teklife kapalıyız

Tefçi, enflasyona karşı koruma illüzyonu yerine refahın adil paylaşıldığı, enflasyonda Türk tipi eşel mobil sisteminin devreye girmesini istediklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu işveren Heyeti’nin teklifinin bütün bunları karşılamaktan çok uzak olduğunu görüyoruz. Anlaşılan o ki, Kamu İşveren Heyeti’nin elindeki hesap makinesi eski Türkiye’den kalma. Biz sunulan bu teklifi eski Türkiye’nin teklifi olarak görüyoruz. 

Tefçi açıklamasına şöyle devam etti ‘Sektöre teşvik verip bize tenkis’ yapan anlayışı doğru bulmuyoruz. Finans sektörü mevcut enflasyon rakamının neredeyse 7 katı kâr etti. Cumhurbaşkanımızın ise bankaların kârından şikâyetçi olan bir ifadesi vardı. Dolayısıyla bankaların kârından bahsedilen bir noktada bize maliyenin cimriliğinden pay düştü anlaşılan. Alın teri dökene yüzde 3, parayı işletene yüzde 40, bankaların kârı enflasyonun 7 kat üzerinden gözüküyor” şeklinde konuştu.

Masaya gelen teklif müzakere edilemez

“Açlık sınırı yükseliyor, alım gücümüz düşüyor” diyen Tefçi, “3 alternatifli teklifle masaya gittik. Masada tüm alternatifleri sunarak, hangi kalemde iyileştirme yapılacaksa bunu Kamu İşveren Heyeti belirlesin istedik ve masaya gelirken de, 3 şartlı hazır olarak geldik. Birincisi, yüzde 16 istedik, teklifimiz karşılanmış olsaydı, ‘evet’ kartımızı kaldıracaktık. Müzakere edilebilir bir teklif olsaydı, ‘müzakereye açığız’ diyecektik. Masaya gelen teklif müzakere edilmeye uygun bir teklif değil. Bu teklifi müzakereye kapalıyız, yaklaşımını ortaya koyduk. Teklifi küçültenler, bu saatten sonra Türkiye’yi büyütenlerle temas kursun. İleri giden Türkiye’nin, geri giden memurları olmak istemiyoruz. Bize bu reva görülmesin” değerlendirmesinde bulundu.

Makul ve makbul bir teklif bekliyoruz

Tefçi, ‘Türkiye ekonomisinin büyüdüğü bir ortamda, bize büyüme rakamlarının yüzde 50’sinin yansıtılması gibi bir teklifimiz var, bunun da hesap makinesinin tuşlarından birisi olması gerekir. Cebimiz açık, kapımız açık, kamu işveren heyetinin yeni teklifini bekliyoruz. Sendika olarak masaya getirilen teklifi kabul etmediğimizi, müzakere dahi etmeyeceğimizi belirtmek isteriz. Yeni ve makul bir teklif bekliyoruz” ifadelerini kullandı.