HABERDENİZLİ.COM

Başkan Akçay, AA muhabirine, virüsün vücudunda ilk olarak eklem ağrısı ve halsizlikle belirti göstermeye başladığını söyledi.

Yaklaşık 14 günlük tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştuğunu anlatan Akçay, "Hastalığı oğlumla beraber geçirdik. Karantina süreci ister istemez insanın ruh halini sıkıyor, endişeli ve kaygılı bekleyişe dönüyor. Aynı evde olmanıza rağmen ailenizle bir araya gelemiyorsunuz. Onlarla ayrı ayrı sofralarda yemeklerinizi yemek zorunda kalıyorsunuz." dedi.

Hastalığın ciddiyetinin farkına varılması gerektiğine işaret eden Akçay, bu süreçte belirlenen kurallara harfiyen uyulmasını istedi.

Karantina sürecinde sürekli "acaba başıma kötü bir durum gelecek mi" diye düşündüğünü anlatan Akçay, şöyle devam etti:

"Ölümü bekler gibi bir durumda olmak insanı psikolojik olarak sıkıntıya sokuyor. Acaba ne zaman belirtiler artacak, sonucu ne olacak gibi rahatsız eden düşünceler yaşadım. Tedavi süresince sırt ve eklem ağrılarım oldu. O çektiğim ağrılar ve halsizlik beni mahvetti. Bu acılar katlanılacak gibi değildi. Ağrıdan uyuyamıyordum, sanki sırtıma çivi batıyordu. Özellikle sırt ağrıları dayanılacak gibi değildi. Bu işi ciddiye alıp kurallara uymak gerekiyor."

"Bu virüs dışarıdan göründüğü gibi değil"

Beyağaç Belediyesinde çalışan 42 yaşındaki zabıta memuru Salih Kartav ise hastalığı eşiyle geçirdiklerini dile getirdi.

Eşinin ilk 3 gün çok zor anlar yaşadığını vurgulayan Kartav, "Eşim hastalığı ağır geçirdi. Ondan sonra bende yüksek ateş oldu. Bu virüs, dışarıdan göründüğü gibi değil. Çok sıkıntılı zaman geçirdik. Bu hastalığın tarif yok. Eşim, vücudum ağrıyor, diyerek ağlıyordu ve ben bir şey yapamıyordum. İnsanların dünyayla ilişkisi kesiliyor ve elinden hiçbir şey gelmiyor. Şükür devletimizin bize verdiği ilaçlarla hayata döndük." diye konuştu.