Denizli hava kirliliği derdinden bir türlü kurtulamadı. Yıllardır özellikle kış ayları döneminde ısınma amaçlı kullanılan fosil yakıtlar kömür, akaryakıt salınımı sonrası hava da çok tehlikeli olan partikül madde ve karbondioksit oranları da tavan yapıyor. Doğalgaz kullanım oranlarının artmasıyla önemli bir düşüş yaşansa da, halen fosil yakıt kullanımı sıkıntının çözümüne engel oluyor. Ayrıca sanayi üretiminde önemli oranda fosil yakıt kullandığıda düşünülürse kentte her yıl bu dönemde ciddi sir kirlilik yaşanıyor.  Birde Denizli’nin coğrafi yapısı gereği etrafı dağlarla çevrili, çanak bir yapıda olması hava sirkülasyonunu azalttığı için hava kirliliği giderek artıyor. Aralık ayının başından bugüne ise kanser, kalp problemleri, solunum yolu hastalıkları, bebek ölüm oranlarında artışa neden olan partikül madde oranı en fazla 70-109 oranında olması gerekirken defalarca kez bu sınır aşıldı. Kat kat üst seviyeyle çıktı. Aralık ayında özellikle saat 16.00 ile 23.00 saatleri arasında partikül madde oranı normal seviyenin 3 katına çıkıyor. Bu saatlerde partikül oranı 250 ile 400 arasında değişiyor. Tabiî ki, bu durum Denizli’nin özelikle Çınar, İstiklal hattı başta olmak üzere kentin aşağı kısımlarında sıklıkla görülüyor. Kentin yapısı gereği hava sirkülasyonu bu bölgede az olduğu için sis tabakası kentin üzerinde kalıyor. Bu hattın yukarı bölgelerinde hava sirkülasyonu ve doğalgaz kullanımı arttığı için yukarıya doğru partikül madde oranları normalleşiyor. 
Geçtiğimiz yıllarda aynı dönemde, normal değerlerin 6 katına çıkarak 600 değerlere ulaşan partikül madde oranı bu yıl biraz daha gerilemeyle 400 oranlarında. Ancak bu değerlerde yine yüksek oranda risk teşkil ediyor.