Milletvekili Kazım Arslan, Sami Elvan ve Av. Turhan Tuna Şen ile "Umut Nöbeti" tuttu. Gazetecilik bugün yürütülmesi en zor mesleklerden biri haline geldi. İktidar baskısı ve mali zulüm altında çalışmaya çalışan gazetecilerimiz, hakikatleri dile getirdikçe ya işsizlikle ya da hapisle susturulmaya çalışılıyor.
Bugün 32 tutuklu gazeteci, ifade özgürlüğü ve haber alma hakkını savunduğu, kendi bildiği gerçekleri dile getirdiği için karanlığa hapsediliyor. Bu bir utanç tablosudur. Yüzlerce basın çalışanının işine kimi zaman "ekonomik gerekçeler", "küçülme kararları"yla, kimi zaman da "siyasi tehditler"le son veriliyor.
Medyanın algıyı yönlendirmek ve yalanları büyütmek, hakikati tersine çevirmek için yoz bir anlayışla kullanıldığı, gazeteciliğin temel ilkelerinin rafa kaldırıldığı bu devir elbette geçecek, gazeteciler asıl gerçekleri gündemde tutmaya devam edecek, özgürlükte buluşarak tutkunu oldukları mesleği icra etmeyi sürdürecek.
Bir köşe yazarının diğer gazeteciyi utanmadan, sıkılmadan ölümle ve işsizlikle tehdit ettiği, siyasi iktidarın gazeteciliğin temel esaslarını ve yaşam hakkını hiçe saydığı, patronlar üzerinde mali baskı kurduğu bu devir bizim kararlı tutumuzla sona erecek.
Biz, bu düşüncelerimizi bir kez de tutuklu gazetecilerimizle paylaşmak, kamuoyuna direnişimizi duyurmak için, bugün Umut Nöbetimizi Silivri'de tuttuk, Çalışan Gazeteciler Günü öncesinde dayanışmamızı Silivri'de dile getirdik.
Silivri Cezaevi'ne giderek,haksız yere tutuklanmış bulunan Can Dündar ve Erdem Gül kardeşlerimi Av.Turhan Tuna Şen arkadaşımla birlikte ziyaret ettik. Dava ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk, gazeteci kardeşlerimize moral desteği verdik.
Daha sonra avukat arkadaşım ve Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ile birlikte nöbet tuttuk.Bu nöbetimizle Can Dündar ve Erdem Gül'ün bir an önce tahliye olmaları ve basın özgürlüğünün ülkemizde sağlanması için iktidara bir mesaj verdik.Bunu tutuklu bulunan tüm gazetecilerimizin özgürlüğüne kavuşmasını isteyen bir eylem olarak gerçekleştirdik.
Akreditasyon, tutuklama, susturma, işten atmaların ana gündem olduğu bu kara tabloda, çalışan gazetecilerimizin gününü kutlayacağımız günlerin gelmesini diliyorum.
Hangi koşullar altında işlerini yapmak durumunda olduğunu bildiğimiz gazetecilerin çalışma ve yaşam haklarının zarar görmemesi için sonuna kadar destekçileri olduğumuzu saygıyla belirtiyorum.
