Denizli Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersan Öz, büyükşehir statüsüne kavuşacak illerin, eski statülerine göre çok yüksek tutarda kaynağa kavuşacağını, bu kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılması durumunda, yerel yönetim hizmetlerinin kalitesinin artacağını söyledi.

Denizli Pamukkale Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Maliye Bölümü, Mali Hukuk Anabilimdalı Başkanı Doç. Dr. Ersan Öz, önceki yıllarda yaşanan köyden şehre göçten dolayı Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inin, belediye teşkilatı bulunan yerleşim yerlerinde ikamet etmeye başladığını ifade etti.

TBMM İçişleri Komisyonu'nda kabul edilen kanun tasarısına göre Aydın, Denizli, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Balıkesir, Van, Manisa, Hatay, Malatya ve Mardin illerinin büyükşehir yapılacağını belirten Öz, “Büyükşehir olma talebinin altında, belediyelerin genel bütçe vergi gelirlerinden aldıkları paya ilaveten, büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamından yüzde 5 pay almasıdır. Sözkonusu ilave gelir payı büyükşehir olmayı oldukça cazip kılmaktadır. Nitekim İçişleri Komisyonu'nda kabul edilen kanun tasarısına göre bu oranın yüzde 6 olacağı öngörülmektedir.” dedi.

Büyükşehir statüsüne kavuşacak olan illerin, eski statülerine göre çok yüksek tutarda kaynağa kavuşacağını vurgulayan Öz, “Bu kaynakların büyükşehir belediyeleri tarafından etkin ve verimli bir şekilde kullanılması durumunda, bu illerde yerel yönetim hizmetlerinin kalitesinin artacağı, büyük altyapı yatırımlarının yapılabileceği, hizmetler il genelinde en ücra yerlere kadar götürülebilecektir.” diye konuştu.

Büyükşehir olmanın bazı dezavantajları da olduğunu dile getiren Öz, “Normal il belediye sınırları içerisinde, mükellefler basit usulden faydalanırken, il belediyesinin büyükşehir belediyesine dönüşmesi ile birlikte basit usulden faydalanma haklarını kaybedecekler ve ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir. Büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanları içinde yer alan bina, arsa ve arazilerden alınan emlak vergisi oranları, diğer yerlerde bulunan bina, arsa ve arazilerden alınan emlak vergisi oranlarına göre yüzde 100 artırımlı uygulanmaktadır. Bu nedenle, büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan bina, arsa ve arazilerden, diğer yerlerde bulunan bina, arsa ve arazilere göre iki kat emlak vergisi alınmaktadır. Bu durum, il belediyesinden büyükşehir belediyesine dönüşen yerlerin, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde gayrimenkulü bulunan mükellefler açısından ek bir yük getirecektir. Bütün büyükşehir adayı illerin, büyükşehir olduklarında karşılaşacağı ek mali yükümlülükler olduğu gibi, büyükşehir statüsünün kazandıracağı ek mali kazançlar da bulunmaktadır. Görünen o ki il sayısı 81, ilçe sayısı 892, belde sayısı bin 976 ve köy sayısı 34 bin 391 olan Türkiye, yakın zamanda 29 büyükşehirli büyük bir ülke olacaktır.” ifadelerini kullandı.