HABERDENİZLİ.COM

Denizli AYSİAD Başkanı Mahmut Catlık yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye cumhuriyeti devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete  uzanışının 82.  Yılında, kurtuluş   savaşında   emeği geçmiş  tüm  silah arkadaşları ve askerlerimizle birlikte rahmetle anıyoruz. Ruhları şad mekanları cennet olsun.

Büyük Atatürk tarihimizin en karanlık en ümitsiz devrinde ilkeleri, inkılapları ve  vatan   sevgisiyle  dolu  yüreğiyle  yurdumuzu bataklığa saplanıp   gitmekten kurtarmış milletimize milli  demokratik  akılcı  ve  laik bir düzen sağlayarak Türk özgürlük ve bağımsızlık hareketinin önderliğini yapmıştır. Türk ufuklarından bir güneş gibi doğarak sadece bize değil, bağımsızlık mücadelesi veren tüm uluslara örnek  olmuştur.

Tarihi doğru yorumlamamız gerekirse Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılaplarının yanında dinimize, dilimize, sanata, matematiğe vb. Gibi birçok olguya hayat verdiği ve büyük çalışmalar yaptığını görebiliriz.

Mustafa Kemal Atatürk’ü  zihinlerden ve gönüllerden   silmek isteyenler, bizler yaşadığımız sürece bunu  asla başaramayacaklardır.

Milli mücadelenin 101. Yıl dönümünde Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu, kadınıyla, çocuğuyla verdiği mücadelenin fitilini ateşleyen Gazi  Mstafa Kemal Atatürk bir konuşmasında ben, 1919 yılı mayısı içinde samsun’a   çıktığım günlerimde, maddî hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevî bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu türk milletine güvenerek işe başladım. Ben türk ufuklarından bir gün kesinlikle bir güneş doğacağına, bunun sıcaklık ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağına o kadar emindim ki, bunu âdeta gözlerimle görüyordum  demiştir.

Ayrıca Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1920 yılında mecliste bir konuşmada şu sözleri sarf ediyor. “tek başıma kalsamda mücadeleye ahdettim”  şunu biliniz ki,bütün arkadaşlarım beni yalnız bırakıp gitseler, ben bu meclis-i  ali de tek başıma kalsamda, mücadeleye ahdettim. Düşman adım adım  her tarafı işgal ederek ankaraya kadar  gelecek olursa ben bir elime silahımı, bir elimede Türk Bayrağını alıp elma dağına çıkacağım. Burada tek başıma son kurşunuma kadar düşmanla çarpışacağım sonrada bu mukaddes bayrağı göğsüme sarıp şehit olacağım.
 bu bayrak kanımı sindire sindire  emerken ben de milletin uğruna hayata veda edeceğim, huzurunuzda buna and içiyorum demiştir.

İşte milli mücadele bu ruhla, Türk milletine duyulan bu sevdayla atılmıştır. Bu güzel vatan düşmandan temizlenmiş ve milletine gerçek sahiplerine teslim edilmiştir. 

Türkiye cumhuriyeti devleti fikri hür vicdanı hür, irfanı hür nesiller sayesinde bugünlere ulaşmış,  milletimizin üstün fazilet  ve fedakarlıklarıyla temellenmiş ve güçlenmiştir.
Tarihi yalan yanlış ezberleyen değil onu yorumlayan, başarılarından feyz alan olumsuzluklarından  ders çıkartan, hainlerin   adını    unutan, ancak    faaliyetlerini    asla  unutmayan, Türk vatandaşları   olarak  bizler bilmeliyiz  ki, Türkiye Cumhuriyeti bir anttır. Atatürk’ün ve kahraman türk ordusunun armağanı bir anttır. Bu ant anamızın ak sütü gibi helal, yediğimiz ekmek gibi su gibi gereklidir.

En büyük görevimiz Türkiye cumhuriyeti’nin  bölünmez  bütünlüğünü koruyarak bize bırakılan bu büyük mirası daha da geliştirerek aklın ve bilimin ışığında, teknolojide, matematikte, sporda, kültürde ülkemizi en iyi şekilde temsil etmektir.

Her 10 kasım'da olduğu gibi bu 10 kasım'da da Atatürk'e olan bağlılığımızı ve sevgimizi ortak düşünce ve duygularla bir kez daha dile getiriyor, büyük önderimizi özlemle anıyoruz." dedi.