Haziran ayından buyana Arakan’lı Müslümanların Budist fanatiklerinin eziyetine maruz kaldıklarını, binlerce Müslüman’ın şehit edildiğini belirten  İnsani Yardım Vakfı (İHH) Denizli Gönüllüsü Yılmaz Kaplan, Arakanlı Müslümanların sesine herkesin kulak vermesi gerektiğini söyledi. Bölgede haziran ayından bu yana binin üzerinde Arakanlı Müslümanın katedildiğini, 90 binden fazla Müslümanın evsiz kaldığını hatırlatan İHH Gönüllüsü Kaplan, “Arakanlılar sınır dışı edilme, evlerine baskın düzenlenmesi, evlerinin yakılması şiddet olayları ile karşı karşıya. Yaklaşık 55 milyon nüfusa sahip Burma’nın güneyinde yaşayan Arakanlı Müslümanlar baskıcı Budist yönetimi altında çeşitli eziyetlere maruz kalıyor. Hukuksuz tutuklama, işkence ve kötü muamelelerin yanı sıra dinî ve etnik ayrımcılığa maruz kalan Arakanlılar vatandaşlıktan çıkarılmakta, yerlerinden edilmekte, mallarına el konulmakta, evlenmelerine izin verilmemekte, seyahat etmeleri engellenmekte, kültürel ve tarihî mirasları yok edilmekte. Burma askerî yönetiminin baskıları nedeniyle bugün bir milyonu aşkın Arakanlı Müslüman, Suudi Arabistan, Pakistan, Malezya ve Bangladeş’te mülteci olarak yaşam mücadelesi veriyor” dedi.

Büyük insanlık suçu işleniyor

Arakan’da insanlığa karşı büyük bir suç işlendiğini vurgulayan Kaplan, “BM ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının Burma hükümetine Müslümanlara yönelik baskılarını sonlandırması için çağrıda bulunmaları gerekmektedir. Müslümanların kendi köylerinden zorla çıkartılarak yerlerine Budistlerin yerleştirilmesi ve zorla çalıştırılmaları gibi uygulamalara son verilmelidir. İslam ülkeleri Arakanlı Müslümanların uğradığı zulme karşı sessizliklerini bozmalı ve gerekli tepkiyi ortaya koymalıdır. İslam âlimleri bu konuda Müslüman toplumlara öncülük etmeli ve Müslümanların bu zulüm karşısındaki sorumluluklarını hatırlatan açıklamalar yapmalıdır. Türkiye, Arakanlı Müslümanlara uygulanan zulmün önlenmesi için çeşitli platformlarda girişimlerde bulunmalıdır. Uluslararası yardım kuruluşlarının Arakan içerisinde ve mülteci kamplarında yardım dağıtabilmeleri garanti altına alınmalıdır. Burma sınırları içerisinde kalan alan, sivil insan hakları örgütlerine ve uluslararası gözlemcilere açılmalıdır. Dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan Budistler Burma’daki zulmü durdurmak için harekete geçmelidir” diye konuştu.