Prof. Dr. Öncel yaptığı açıklamada “Bunamanın en sık nedeni Alzheimer Hastalığı’dır. Ülkemizde 65 yaş üstündeki kişilerde Alzheimer Hastalığı’nın görülme sıklığı % 11-20’dir. Kadın ve erkek cinsiyetler eşit olarak tutulur. 1950’lerde tüm dünyada 60 yaş üzerindeki insan sayısı 214 milyon kişi iken, bu sayı 2025 yılında 1 milyara çıkacaktır. Dolayısıyla ortalama ömrün uzamasıyla Alzheimer Hastalığı’na yakalananların sıklığı da günden güne artacaktır.” dedi. 

Hastalık sinsi bir şekilde başlar, çoğu zaman hasta birinci dereceden yakınlarının ısrarı üzerine hekime getirilir. Erken evrede en önemli bozukluk hafıza bozukluğudur: Hasta kelime bulmakta güçlük çeker, isimleri unutur, eşyaların yerini karıştırır, nereye koyduğunu hatırlayamaz. Gün içinde aynı şeyleri tekrar anlatır, aynı soruları tekrar tekrar sorar, randevularını unutur. Yakın zamandaki (Örneğin son birkaç saat içindeki) konuşmaları, kendisine söylenenleri unutmaya başlar. Hastalık bazen de içe kapanma, ilgisizlik, depresyon bulgularıyla ortaya çıkar.

Hastalığın kesin bir tedavisi günümüzde maalesef yoktur, ancak hastalığın ilerlemesini bir miktar azaltan ve davranış değişikliklerine iyi gelen ilaçlar bulunmaktadır, bu nedenle erken tanı önemlidir. Hastalığı önlemenin kesin bir yolu olmamakla birlikte, genç yaşlardan itibaren;
-Akdeniz diyeti ile beslenme (Balık, sebze, zeytinyağı ağırlıklı)
-Düzenli spor yapma (Özellikle yürüyüş)
-Yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi risk faktörlerini kontrolde tutma, hastalığa yakalanma riskini azaltmaktadır. 
Prof. Dr. Öncel “Unutulmaması gereken bir noktanın da: Her unutkanlığın bunama olmadığını, her bunamanın da Alzheimer Hastalığı olmayabileceği konusunu vurgulayarak bu tür yakınmaları olan kişilerin konunun uzmanına danışmalar gerektiğini belirtti.