CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Ankara'daki yaşanan terör olaylarıyla ilgili mesaj yayınladı. Arslan, mesajında: 

"Barış ve huzur içinde, apartmanındaki komşusundan sınırındaki komşusuna kadar saygı içinde yaşayan bir toplumdan saldırgan bir ülke olmaya, kin ve nefretle, kabadayı üslupla konuşmayı maharet sayan yöneticilerle idare edilmeye alıştırılmak isteniyoruz.
Bu da yetmiyor,her gün bir terör saldırısının yaşanacağı noktaya getirildik.Böyle bir iktidar ile,yakında karmaşık bir Ortadoğu ülkesi konumuna geleceğiz.

"Yetki bende,güç bende" diyerek muhalifleri susturmaya çalışan,çok bağırdıkça haklı olduğunu sanan, teröre taviz verdikçe ülkemize daha çok taziye acısı yaşatan bir iradesizlikle karşı karşıyayız.

Siyasi iktidarın vurdumduymazlığıyla adeta teröre alıştırılmak isteniyoruz.

Her terör olayı sonrası iktidar gibi değil, muhalefetteymiş hareket eden bir iktidar...

"İstihbarat var" deniliyor,tedbir alınmıyor,bu kadar terör olayları yaşanan Başkent Ankara'yı hala Emniyet Müdür yardımcısıyla yönetmeye çalışan bir anlayış var. Bu nasıl bir iktidar anlayışıdır!

Hala terör karşısında kınamanın ötesinde sözü olmayan yöneticilerle yola devam etmeye, hesap vermek yerine hedef şaşırtmaya, gündem saptırmaya alıştırılmak isteniyoruz.


İstihbarat istirahate çekilmiş, Ankara’nın merkezinde son 3 saldırıda 166 can vermiş bir ülke olarak duyarsız kalmaya, her gün işe giderken endişe içinde susmaya, korkulu gözlerle yaşamaya alıştırılmak isteniyoruz.

"Halka bu şekilde yaşayacaksınız" denirken susmamız bekleniyor...

Devletinin kalbine, insanının yüreğine kast edilmiş ülkemizde, terörle müzakere edenlerin boş laflarına, kuru kınama mesajlarına, yayın yasaklarına alıştırılmak isteniyoruz.

Bunlar yetmiyormuş gibi,gerçekleri söyleyenleri ve belgeleyenleri hapse, başımıza bela saranların makam mevkiye konduğu bir düzene alıştırılmak isteniyoruz.

Terör örgütlerini besleyen, sınırımızı kevgire, mahallelerimizi kan gölüne çeviren büyük krizin sorumlularına göz yummaya, onları sürekli ekranda gördükçe bu karanlığa alıştırılmak isteniyoruz.

Sözümona istihbarat uzmanlarının yandaş kanallarda anlamsız sözlerle vakit doldurduğu ülkemizde, “siyasi sorumluluk kimde”, “kim hesap verecek”, “önlem neden alınmıyor” sorularının unutturulduğu günlere alıştırılmak isteniyoruz.

ABD Büyükelçiliği, bizden aldığı istihbaratla kendi vatandaşını koruma telaşına düşüyor, ancak biz, üniversite sınavından çıkmış genç yavrularımızı ve vatandaşlarımızı göz göre göre teröre maruz bırakan bir HİÇİŞLERİ Bakanı’na, istirahate çekilmiş bir istihbarat teşkilatına, aylardır asaleten ataması yapılmamış,vekaletle yürütülen bir Ankara Emniyet Müdürü krizine alıştırılmak isteniyoruz.

Her terör saldırısının ardından “önce yayın yasağı getir, sonra kına, sonra ucuz kahramanlık lafları et” sarmalına, sorumluluk almayarak terör kısırdöngüsüne alıştırılmak isteniyoruz.

Ülke çıkarını ve toplum yararını değil, körleşmiş bir kişisel menfaati öne alan bir siyasetle ülkemizi yönetmeye devam edenlerin pişkin bir edayla istifasına değil, her olaydan sonra ucuz bir devlet yönetimine alıştırılmak isteniyoruz.

Terör ülkemizin dört bir yanında cirit atarken siyasi irade göstermeyenlere “hık” diyenin içeri atıldığı ülkemizde, adalet ve güvenlik krizinin olağan sayılmasına artık katlanamayacağız.

ALIŞMAYACAĞIZ, ALIŞTIRMAYACAĞIZ

Ne yaparlarsa yapsınlar, alışmayacağız, alıştırmayacağız…

Her şeye rağmen teröre karşı "amasız, fakatsız" mücadelemiz sürecek. Milletimizin her sabah huzur içinde uyanacağı günler için, görevini gerçek anlamda yerine getiren, hesap vermekten kaçmayan, terörle müzakere değil mücadele eden bir irade için biz dimdik ayaktayız.

İktidar bunu yapamayacaksa,muhalefet olarak biz yapmaya hazırız." dedi.