Denizli’de berber emeklisi İsmail Kocaalan yıllarca berberlik yaptı. Henüz 14 yaşındayken beslemeye başladığı Denizli Horozu onda bir bağımlılık yaptı. çıraklık döneminde Altıntop Mahallesi’ndeki evlerinin bahçesinde Denizli Horozu beslemeye ve üretmeye başladığını ifade eden Kocaalan, “Denizli’de kentin simgesi horozun tarihi çok eski, yapılan antik kazılarda bile horoz figürleri çıkıyor. Benim çocukluğum ve gençliğim dönemlerinde her sokakta, her mahalle de horoz ve tavuk beslenirdi. O zamanlar bende horoz ve tavuk beslemeye ve üretmeye başladım. Bir hastalık gibi kurtulamıyorum. 65 yıldan bu yana evimde Denizli Horozu ve tavuğu yetiştiriyorum. Kesinlikle saf kan olan horozlarım ve tavuklarımı hiç suni yemle beslemem, kuluçka makinesi kullanmam, tamamen doğal yollara üremelerini sağlarım” dedi.

Buğdayla beslerim

Yumurtadan çıkan civcivlere kendi çocuğu gibi baktığını, onlarla yakından ilgilendiğini belirten Kocaalan, “Horozlarıma ve tavuklarıma sadece buğday yediririm. Sunu yem kullanmam. Yumurtadan çıkan civcivlere belirli bir dönem, yumurta ile beslerim. Hayvanlarıma aşılama yapmam, salgın hastalıklara karşı ilaç vermem. Gözüm gibi baktığım içinde hastalıklar benim kümesime uğramaz. Berber çırağıyken başladığım horoz yetiştirme ve üretmesine, 79 yaşında olmama rağmen devam ediyorum. Bu işe meraklı olanlara da horoz ve tavuk beslemenin yollarını öğretiyorum. Horoz sesiyle güne başlamazsam işlerim rast gitmez. Orijinal, ari Denizli Horozu ırkının korunması için çalışıyorum. Benim horozlarım heybetli, parlak tüylü, uzun ötüşlü ve dik ibiklidir” dedi.

Biraz daha özgür olmalıyız

Belediyelerin Denizli Horozu ve tavuğu besleyenlere karşı biraz daha esnek davranmasını isteyen Kocaalan, “Kentin simgesi horozlarımız ve tavuğumuz korunmalı, gelecek kuşaklara aktarılmalı. Bu işin meraklıları da her geçen gün azalıyor. Horoz ve tavuk besleyenler biraz daha özgür olmalı. Her sokakta her caddede horoz ve tavuk besleyenler olmalı. Bu bizim ve şehrimizin unutulmaya yüz tutmuş bir kültürü. Bu kültür kaybolmamalı” dedi