HABERDENİZLİ.COM

Denizli’de yaşayan 54 yaşındaki Fahri Demirel, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) jandarma astsubay olarak görev yapıyordu. Demirel, 28 Şubat Post Modern Darbe sonucu Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile ihraç edildi. Demirel, ihraç edilmeden 8 ay önce Van’dan Denizli’ye tayin edildi. Denizli’de göreve başladığı sıralarda baskıların ülkenin batısında daha da arttığını belirten Fahri Demirel, TSK bünyesinde görevli personellerin aileleri ile sık sık aile toplantıları yapıldığını söyledi. Demirel, muhafazakar olan kesimin yapılan aile toplantıları ile belirlendiğini, o toplantılarda ailelere hakaretler edildiğini ifade etti. Fahri Demirel, ”Buraya geliş sebebim, askeriyedeydim, 1998’de yaş kararları ile ordudan ihraç edildik. Neden ihraç edildik, irtica kılıfıyla, hanımlarımızın başörtüsü veya kendimizin dindar oluşu sebebiyle ordudan sorgusuz sualsiz ihraç edildik. Tabi o zamanlar YAŞ kararı yargıya kapalıydı. Yani o zamanki Çevik Bir ve avenesi döneminde alınan kararlar yaş kararları kesinlikle yargıya kapalıydı. Bir itiraz hakkımız yoktu, verilen karar kesindi. Kılıf uydurdular laiklik adı altında ve irtica diyerek. Maalesef o zamanlar yüzlerce, binlerce silahlı kuvvetler mensubu başta olmak üzere eğitim camiasından memur arkadaşlar veya öğrenciler aslında kızlarımız çok mağdur oldu o dönemde. Kızlarımız hakikatten de başörtülerinden dolayı okullarına alınmadı. Hatta şunu biliyorum ki tıp fakültesi öğrencisi son 6 günde atılıyor. Ne kadar acı” dedi.

“Ordudan ihraç edildiği için hanımının tedavisi yarım bırakıldı”

TSK’dan 28 Şubat darbesi ile ihraç edilen yüzbaşı Güray Baratekin’in eşinin tedavisinin yarım bırakılması sonrası hayatını kaybettiğini belirten Demirel, “Bizim silahlı kuvvetliler mensuplarından bir arkadaşımız var. Kendisi yüzbaşı iken hanımı GATA’da kanser tedavisi görüyor. irtica bahanesi ile bu arkadaşımız ihraç ediliyor. İhraç edildiği için silahlı kuvvetleri ile bağı kalmadığından dolayı hanımı da hemen çıkarılıyor hastaneden tedavisi de yarım bırakılıyor maalesef. bu arkadaşımızın hatta ismi de Güray Baratekin diye arkadaşımız. Kendisinden bunu bizzat çok kez dinledim. Hanımı da bir ay içerisinde ölüyor. Maalesef o zamanki durum bu yani” şeklinde konuştu.

“Hanımlarımız rencide edilirdi”

TSK personeli ve aileler ile toplantılar yapılarak deşifre edildiğini dile getiren Demirel, “Batıya geldiğimizde daha çok inceliyorlar. İşte hanımı örtülü bilmem irticadan dolayı kendisi namaz kılıyor, dindar. Yapılan göreve bakmıyorlar. Yani sadece dış görünüş önemli. Zaman zaman Türk Silahlı Kuvvetlerinde gün yapılır. Mesela hanımlar arasında işte kimler örtülü, kimler açık. Tabi biz hanımlarımızı çağırmadık. Çünkü hanımlarımız tek tek oraya geldiğinde rencide edilirdi” söyledi.

“Recep Tayyip Erdoğan ve evet diyen yüzde 52’den Allah razı olsun”

2010 yılında yapılan referandumla Anayasa'da yapılan değişiklik sonrası kamu personeli olarak göreve başlayan Fahri Demirel, “2010 yılında referandum yapıldı. Referandumdan sonra 2011’de il müftülüğümüzde ben göreve başladım. Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendi başta olmak üzere o referandumda YAŞ kararlarının yargıyı aşan, evet diyen yüzde 52 çoğunluğumuzdan Allah razı olsun. Biz önce Allah'ın sonra onların sayesinde işte bu makama geldik” şeklinde konuştu.

"Çocuklarımın geçimini sağlamak için çorap sattım”

İhraç edildikten sonra zor dönemler geçirdiğini anlatan Demirel, 28 Şubat darbesinin ardından çocuklarına bakmak için çorap sattığını söyleyerek, "Hanımımla gece 12’ye kadar çorap ördük. Çorap yapmak için makine aldık, onu öğrendik. Çorap satarken zabıtalar bizi kovaladı. 2011 yılına kadar tabiri caizse her işi yaptık. Kestane, tereyağı ve zeytinyağı sattık. Hamd olsun alnımızın akıyla bu işten sıyrıldık” dedi. 28 Şubat darbesi sonrası Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) haklarının ödenmediğini söyleyerek 14 yılının güçlükle geçtiğini belirten Demirel, 14 yıla ait tazminat haklarının hala ödenmediğini belirterek hakların ödenmesini istedi.