Emekli öğretmen olan ve uzun yıllardır da mezar taşı ve tabelacılık işini hobi olarak yapan Baklan’lı Mehmet Zeki Erdem, 1 Temmuz 1931 doğumlu. Tam 84 yaşında olan Erdem’in yaşamındaki tek istek ise 19 Aralık tarihinde ölmek. Bu nedenle bundan 15 yıl önce kendi mezar taşını hazırlayan ve üzerine 19 Aralık tarihini atan yaşlı adamın bu bekleyişini ise Baklan ve bölgesinde bilmeyen yok.  19 Aralık tarihinde ilk eşi ve büyük oğlunu farklı yıllarda kaybeden Erdem’in bugüne özel Azrail’i bekleyişi halen sürüyor. Ancak bu yıl çok umutlu olduğunun da altını çiziyor.  Baklan’da çok sevilen yaşlı adamın o tarihte vefat edeceği konusunu bölge halkının çoğunluğu da kanıksamış durumda. İlginç bur durum olduğunu kabul etseler de “Bu tarih tutabilir” diyen sayısı azımsanmayacak kadar çok. Tabi ki, bir çok kişide bu duruma çok inanmıyor. 
Gazeteci Özkan Tokmak ile bir röportaj yapan Mehmet Zeki Erdem, ilginç yaşam hikayesini ve 19 Aralık gününe olan inancını paylaştı.


19 ARALIK BENİM İÇİN ÖLÜM GÜNÜM
Yaşamından ilginç kesitler sunarak sözlerine başlayan Mehmet Zeki Erdem, “İlkokul öğretmenliği yaptım 30 yıl. Memleketim olan Baklan en son görev yerimdi. 1978 yılında emekliye ayrıldıktan sonra Baklan’da yaşamaya devam ettim. Tabi ki, ben boş kalmayı seven bir insan değilim. Mahkeme kurulmuştu Baklan’da. Yıllarca bende memleketimde  arzuhalcilik yaptım, çok sevdiğimi bir iş olan hobi olarak başladığım tabelacılık yaptım.  Binlerce kişiye dilekçe yazdım, yine mezar taşı yaptım. Tabela ve mezar taşları yapmak benim için önemli bir hobi, uğraş. Öğretmenlik dışında bu meşgale ile uğraşmak bana ciddi bir sağlık verdi. Hem sevdiğim hobiyi yapmak hem de insanlarla bu iş sayesinde diyalog kurmak bana ayrı bir canlılık kattı. Hayatın çilesini, sıkıntısını, kederini hep bu meşgalelerle yenmeyi başardım. Eşim Nesime hanım 19 Aralık 1973 yılında vefat etti. İlk eşimden 4 çocuğum oldu. Tabi ikinci bir evlilik daya yaptım ancak ikinci evlilikten çocuğum olmadı. En büyük oğlum Muharrem ise 45 yaşında bundan 15 yıl önce yine 19 Aralık’ta  geçirdiği bir kriz sonrası vefat etti. Bende içimdeki güçlü bir hisse dayanarak  19 Aralık’ta öleceğimi düşünüyorum. Bu nedenle oğlumun vefat ettiği dönem kendi mezar taşımı yine kendim hazırladım. Orada ölüm tarihi olarak 19 Aralık tarihini attım. Ve bekliyorum… O gün ise özel olarak hazırlanırım. En güzel elbiselerimi giyer, kokularımı sürerim.  ” dedi.



BU YIL ÇOK UMUTLUYUM DEDEMİN ÖLDÜĞÜ YAŞTAYIM
Uzun yıllardır 19 Aralık’ta hazırladığım mezar taşıyla Azrail’ini beklediğini vurgulayan Erdem, “ Mezar taşımda yıl kısmını ise ölmediğim her 19 Aralık tarihi sonrası değiştiririm. Şimdi 2014 var. Bu yılda Azrail bizi es geçerse 2015 yılını yazacak. Ancak bu yıl umutluyum . Hiçbir hastalığım yok. Bugüne kadar da  ciddi hiçbir rahatsızlık yaşamadım.  Sağlım yaşıma rağmen çok iyi ama Azrail’in 19 Aralık’ta beni ziyaret edeceğini düşünüyorum. 19 Aralığı her yıl iple çekiyorum dersem yalan olmaz.
Sosyolojide bir teori var. Kişinin ölümü ’Babasına bağlıdır’ diye. Babam Halil Ahmet  74 yaşında vefat etti. Bende 74 yaşına girdiğimde çok umutlandım. O dönemin 19 Aralığında gerçekten umutluydum ve hazırdım. Ancak Azrail gelmedi, ölümümüz ertelendi. Bu teoride babanızla ölüm yaşınız tutmazsa dedenizi takip eder diyor. Dedem Mehmet Ali’de 84 yaşında vefat etmişti. O nedenle bu yıla kesin gözüyle bakıyorum” dedi.


OLUMSUZ TEPKİ YOK

“Kendi ölümümle ilgili tarih atmış olmam ve buna inanmış olmam konusunda insanların olumsuz bir yaklaşımı  yok” diyen Mehmet Zeki Erdem, “İnsanlar benim mezar taşımı, taşa attığım tarihi görünce eleştiri veya olumsuz bir yaklaşımda bulunmuyor. Birçok kişi şaşırabiliyor.  Merakla soran çok oluyor ama olumsuz bir tepki görmedim bu güne kadar. Benim inancım böyle. Zaten de kimse insanın inançlarına karışamaz” diye konuştu.