DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, ''DSP olarak başkanlık sistemine, iki partili Meclis’e karşıyız. Çünkü demokrasi çoğulculuk rejimidir. Her yurttaşın oyunun TBMM'de temsil edilmesi gerekir. 12 Haziran'da yapılacak seçimlerde biz TBMM'nin çok partili olmasını istiyoruz. Sandığa gitmeyen bilinçli seçmenin oylarını da almak istiyoruz ve buna talibiz” diye konuştu.

DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, “DSP olarak başkanlık sistemine, iki partili Meclis’e karşıyız. Çünkü demokrasi çoğulculuk rejimidir” dedi.

Erçelebi, seçim çalışmaları çerçevesinde, DSP Adana İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada bir de basın toplantısı düzenleyen Erçelebi, hem gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu hem de DSP’nin hedefleri konusunda açıklamalar yaptı.

Erçelebi, Libya’da yaşanan olaylar sonrasında Türk vatandaşların kurtarılmayı beklediğini, Hükümet’in hava ve deniz yoluyla bu ülkeye ulaşabildiğini ancak Libya lideri Muammer Kaddafi'nin ablukası nedeniyle Türk vatandaşlarının tahliye işleminin gerçekleştirilemediğini anlattı.

         BAŞBAKAN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN ÖZEL İZİN ALSIN

Erçelebi, Libya’nın başkenti Trablus’ta bulunan bazı Türklerle telefon görüşmesi yaptığını bildirdi ve şunları söyledi:

“Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Libya'daki Türk vatandaşlar adına çağrıda bulunuyorum; -Kaddafi ile Başbakan Erdoğan'ın dostluğunu biliyoruz- Kaddafi Başbakan Erdoğan'a ödül vermişti. Hiç olmazsa bu ödülün yüzü suyu hürmetine Trablus'taki Türk iş adamları ve işçileri için özel bir izin alsın. Birkaç uçak ve gemi giderek oradaki yurttaşlarımızı getirsin.”

BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ HAYATA GEÇİRİLİYOR

Son dönemde yaşanan olayların, büyük Ortadoğu Projesi’nin hayata geçirilmesinden başka bir şey olmadığını belirten Erçelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu, Ortadoğu, Kafkaslar ve Akdeniz'in etrafındaki enerji kaynaklarını ele geçirme projesidir. Petrol zengini Arap ülkelerinin başında bulunan diktatörler devriliyor ama yerine demokrasi gelecek mi? Irak'a demokrasi geldi mi? 1 milyonun üstünde Müslüman hayatını kaybederken Türkiye'deki iktidar sadece seyretti. İktidar şimdi de Libya'da olup bitenlere karşı susuyor. Herhalde Sayın Başbakan'a okyanus ötesinden beklediği telefon gelmedi.”

Erçelebi, 7 Ağustos 2003 tarihinde Washington Post gazetesinde,  dönemin ABD Dışişleri Bakanı’nın, “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında, 22 ülkenin rejimi ve sınırları değişecek” dediğini anımsattı ve “İşte rejimler değişmeye başladı. Belki sınırlar da değişecek. Peki bu BOP kapsamında yer alan ve zaman zaman BOP’un Eş Başkanı olduğunu söyleyen Tayyip Erdoğan için ne karar verildi? Türkiye de bu rejim ve sınır kapsamı içinde midir? Görünen o ki, bu sorunun cevabı 'evet.' Çünkü Arap ülkelerinde halk ayaklanmasıyla yapmaya çalıştıkları olayları, Türkiye'de önümüzdeki 12 Haziran’da yapılacak olan seçimler yoluyla yapmaya çalışacaklardır” diye konuştu.

         ERDOĞAN’A BAŞBAKANLIK YETMEDİ, BAŞKANLIK İSTİYOR

Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye’deki parlamenter sistemi değiştirerek ‘Başkanlık sistemi’ getirmek istediğini ancak bunun Türkiye için sakıncalı olduğunu belirten Erçelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Başbakan ‘Parlamenter sistem içindeki başbakanlığın kendisine yetmediğini, başkanlık sistemi istediğini’ söyledi. DSP olarak başkanlık sistemine, iki partili Meclis’e karşıyız. Çünkü demokrasi çoğulculuk rejimidir. Her yurttaşın oyunun TBMM'de temsil edilmesi gerekir. 12 Haziran'da yapılacak seçimlerde biz TBMM'nin çok partili bir yapıya kavuşmasını istiyoruz.”

Erçelebi, DSP’nin seçimdeki hedefinin, Parlamento’ya girmek olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:

“Biz ülkesini seven, demokrasiden yana olan, cumhuriyet değerlerine sahip çıkan vatandaşlarımızın oylarına talibiz. Biz sandığa gitmeyen bilinçli seçmenin oylarını da almak istiyoruz ve buna talibiz. Yeni seçilecek Meclis, anayasayı değiştirecek. Demokrasinin yaygınlaşması, yeni anayasanın tabana daha çok yayılarak tüm yurttaşları kapsaması için Meclis’e girmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için bu çok önemli. Onun için 12 Haziran’da her evden en az bir oy istiyoruz. Bunu kendimiz için değil, ülkemizin bölünmez bütünlüğü için, istiyoruz. Cumhuriyet rejiminin, federal bir yapıya dönüştürülmemesi, ay yıldızlı bayrağımızın yanına ikinci bir bayrak konulmaması, eğitim sisteminin çok dilli olmaması ve ülkemizin üniter yapısının korunması için bunu istiyoruz.''

SOSYAL DEVLETİ YENİDEN CANLANDIRACAĞIZ

         Türkiye'de ‘üretimsiz’ bir ekonomi politikası sürdürüldüğünü, Hükümet’in açıkladığı büyüme rakamlarının, ithalata dayalı ekonominin, ''hormonlu büyüme'' rakamları olduğunu söyleyen Erçelebi Türkiye’deki ithalatın, ihracatın iki katına çıktığına işaret etti.

Erçelebi, “İthalat arttıkça borçlanıyoruz, halk da fakirleşiyor. Üretimin desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekir. DSP olarak biz sosyal devleti yeniden canlandıracağız. Taşeronlaşmayı da önce devletten kaldıracağız. Çok üretip hakça paylaşacağız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Erçelebi’ye toplantıda DSP Genel Sekreteri ve Adana Milletvekili Mustafa Vural da eşlik etti.