Geçtiğimiz Kasım ayından bu yana ürünlerin gereken yağışı alamadığını belirten Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, 10-15 gün içinde ürünler için gereken yağışın yağmaması halinde tarımda kuraklığın kapıyı çalacağını söyledi.
Çiftçilerin kuraklık endişesi devam ediyor. Bu yılki üretim sezonun başlangıcı olan Kasım ayından bu yana yeterli yağışı alamayan çiftçi, özellikle hububat ürünlerinin yetişmesinde önemli bir zaman olan Nisan ayında kuraklıkla karşı karşıya. Eski yıllarla kıyaslandığında bu sene ekstrem bir yıl yaşadıklarını dile getiren Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, son 6 ayda geçen yıllara göre yağış oranının yüzde 30 civarında olduğunu belirtti. Gemici, “Kasım-Aralık 2013’ten bu yana ki üretim sezonunu ilgilendiren noktayı değerlendirdiğimizde eski yıllarla kıyasladığımızda aldığımız yağış miktarı eski ortalamalara göre yüzde 30 civarında. Kurak denebilecek bir yıl yaşıyoruz ve bu tehlike arz ediyor. şuana kadar ürünlerimiz kuraklıktan zarar görmedi fakat şuan kuraklığın başlangıcındayız. Şimdiye kadar kuraklık zarar vermedi fakat önümüzdeki 10-15 gün içerisinde bir yağış alınmazsa özellikle sulama sıkıntısının yaşandığı kıraç alandaki hububat, haşhaş ve anason ekili alanlar, nohut ekilebilecek alanlar yoğun bir şekilde etkilenecek” dedi.
Özellikle arpa ve buğdayın kuraklıktan çok büyük oranda etkileneceğini ifade eden Gemici, “Çünkü bu iki ürünün şuanda yetişme dönemi. Bu ürünlerin başak çıkarma ve başak doldurma zamanı Nisan ayıdır. Bu ürünlerin en çok yağmura ihtiyaç duyduğu zaman bu zamandır. Hiç temenni etmiyoruz fakat vatandaş borcun içerisinde üretimine devam ediyor ama önümüzdeki süreçte yeterli yağmurun alınmadığı zaman çiftçimiz zorlanacaktır” diye konuştu.

GEMİCİ KURAKLIĞA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLERİ SIRALADI
Kuraklığa karşı devlet politikasının olmasının şart olduğuna işaret eden Gemici, “Kuraklık için alınacak önlemleri 3 başlık altında inceleyebiliriz. Bunlar kısa vadeli, orta ve uzun vadeli tedbirlerdir. Kuraklık uyarıları yoğun bir şekilde gelmeye devam ediyor. Özellikle önümüzdeki 20 yılda kuraklığın had safhaya çıkacağı belirtiliyor. Bizim bu uyarılara karşı ağzımızı, kulağımızı, gözümüzü kapatmamalıyız. Kuraklığın önlenmesi için bir devlet politikası şart. Sadece çiftçinin kendi başına alacağı tedbirlerle bu işin içinden çıkılamayacaktır. İlk etapta bu seneyi nasıl kurtarırız kısa vadedeki tedbir bu. Eğer elimizde imkan varken vahşi sulamadan vazgeçerek en az suyu en fazla alana uygulayarak suda tasarruf edilmelidir. Kısa vadede alınabilecek bir diğer önlem yabancı ot ile mücadele için yapılacak olan ilaçlama ile gübreleme mücadeleleri yapılırken daha bilinçli davranılması gerekir. İlaçlama ve gübreleme de uygun doz ve uygun alet edevat ile uygun zamanda yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
ÖNLEM ALINMAZSA ÇİFTÇİ BATAR
Başkan Gemici son olarak, “Hiç adını bile anmak istemiyorum fakat eğer devlet bu konu hakkında önlem almazsa üretime borç ile giren çiftçinin ocağı batar. Bu kaybın geri dönüşü de çok zor olur. Ülkemizde 2090 sayılı bir kanun var. Kanunda çiftçinin yüzde 40 zarar olursa bu yasadan yararlanabiliyor. Bu uygulama çok yanlıştır. Devletin kuraklık için bir sigorta geliştirmelidir. Nasıl don ve sel gibi olgularda devlet çiftçiye sigorta kolaylığı sağlıyorsa son zamanların en büyük tehlikesi olan kuraklık içinde sigorta ortamı hazırlamalıdır. Devlet bu sigortanın primlerini biraz yüksek tutabilir fakat bu sigorta mutlaka çıkarılmalıdır” dedi.