Demos Fuarcılık Genel Müdürü Hüseyin Aslan, Türkiye’nin jeotermal potansiyelinin sadece yüzde 10’unu kullandığını, tamamının harekete geçirilmesi halinde elektrik üretimi, konut ısıtma, sera ve termal tesis alanlarında 250 bin kişiye istihdam sağlanabileceğini söyledi. Jeotermalde en zengin kaynaklara sahip ülkeler arasında olan Türkiye, Avrupa’da birinci sırada bulunuyor. Jeotermal kaynakların daha iyi kullanılabilmesi ve bu alandaki gelişmelerin ilgililere gösterilmesi için Denizli’de, 8-11 Kasım 2012 arasında Türkiye’nin ilk olacak Jeotermal Teknolojileri Fuarı düzenlenecek.

Genel Müdür Aslan, Türkiye’nin 31 bin 500 MW teorik jeotermal ısı potansiyelinin yaklaşık 20 milyon ton/yıl petrol eşdeğeri, teorik elektrik potansiyelininse yaklaşık 2 bin MW olduğunu belirtti. Dünyada ve Türkiye’de artarak devam eden enerji ihtiyacı ve bunun karşılanabileği kaynaklar düşünüldüğünde önümüzdeki yıllarda insanlığın büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Aslan, “Teknoloji, bu açığın kapatılması yönünde hızla ve kapsamlı bir şekilde çalışıyor ancak elde edilen sonuçlar, insanlığı henüz ucuz ve temiz enerjiye götürmekte zorlanıyor. Jeotermal enerji, sahip olduğu sürdürülebilir özelliğinin yanında temiz ve ucuz olmasıyla da dikkat çekiyor. Üstelik termal suyun sahip olduğu sıcaklık ve basınç değerleriyle kimyasal içeriğindeki farklılıklar, bu enerjinin entegre kullanımına da imkan veriyor. Ülkemizde dünyayla boy ölçüşebilecek zenginlikte kaynaklara sahip olmamıza rağmen ancak 2007 yılında yürürlüğe giren 5686 Sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ile jeotermal kaynakların işletilmesi ve korunmasına ilişkin esaslarla kaynaklar aktif bir şekilde kullanılmaya başlanabildi.” diye konuştu.

Türkiye’nin jeotermal potansiyelinin tamamını harekete geçirilmesi halinde, entegre kullanımlarla birlikte yılda 8 milyar KW elektrik üretilebileceğini kaydeden Hüseyin Aslan, "Bu da 3 milyon konutun ihtiyacına denktir. 500 konut eşdeğeri ısıtmayla yılda 1 milyar metreküp doğalgaz ithali önlenmiş olacaktır. Aynı şekilde bu potansiyelden 30 bin dönüm sera ısıtılacak, turizm belgeli 400 termal tesiste 250 bin kişi istihdam edilecektir.” dedi. Jeotermal kanunuyla yatırım güvenliğinin sağlanması sonucu getirilen teşvikleri, MTA tarafından keşfedilen ve ön çalışmaları tamamlanan jeotermal sahaların yatırımcıya ihale yoluyla devrini önemli gelişmeler olarak değerlendiren Aslan, “Bunlar sayesinde yaklaşık 3 milyar dolarlık yatırım portföyüne ulaşılmıştır. Uzun ÇED süreçleri ise yatırımcı için zaman planlaması konusunda problem oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.

Jeotermal kaynakların daha verimli kullanılabilmesi için reenjeksiyon çalışmalarına da önem verilmesi gerektiğini anlatan Aslan, şunları kaydetti: “Jeotermal rezervuarlardan akışkan üretimi konusunda mümkün olduğunca gerçekçi modellemeler yapılması ve rezervuar davranışlarının bilimsel yöntemlerle takip edilmesi gereklidir. Yatırım çalışmalarının ardından işletme dönemlerinde de doğru planlarla sahalar izlenmeli ve işletilmelidir.”