Firmalar tarafından alınan iflas erteleme kararları sebebiyle bir taraftan bankalar kredi ilişkilerinde tereddüt ettiği gibi diğer taraftan bu kararlar iş hayatında borç alacak ilişkisi içindeki insanlarımızı tedirgin edip iş yapamaz hale getirdi. 

Bir basın açıklaması yapan Denizli Sanayi Odası Başkanı Mjdat Keçeci, "Borçlu kurum ve kurumların borçtan kurtulmak için iflas ertelemeye müracaat etmeleri gibi son günlerde bu kurumun kötü niyetli insanlar tarafından da kullanılıyor olduğunu görmekteyiz. Bu şekilde iflas ertelemeyi bir haksız kazanç sebebi olarak uygulayan bu kötü niyetli insanlar, ekonomi dünyasının tüm unsurlarını rahatsız etmektedir. Bu rahatsızlıkların dile getirildiği yer olan Denizli Sanayi Odası, Nisan ayı olağan meclis toplantısında konuyu gündemine alarak, meclis üyelerini mevcut durum ve süreçlerle ilgili bilgilendirdi." dedi.   

Nisan ayı olağan Meclis toplantısı gündem konuşmasında iflas erteleme kurumunun tarihiyle giriş yapan Keçeci, “İflas erteleme yeni bir kurummuş gibi algılanıyor ancak iflas erteleme, 2000 yılından önce de Türk hukukunda mevcut olan bir yöntem. 1956 yılında kabul edilen Türk Ticaret Kanunu’nun 324. Maddesinde yer alan iflas erteleme kurumu 2001 krizi sonrası gerçekleştirilen İstanbul Yaklaşımı sonucunda İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile boyut değiştirdi. İflas ertelemeye birtakım ek sonuçlar bağlanarak o dönemde zor durumda olan şirketlerin biraz nefes alması sağlandı ve bu sayede bu şirketler ticari hayatın içerisinde kaldı. Ama tabii bugün, olay bambaşka bir boyut kazandı.” dedi.

İflas erteleme olaylarının kamuoyunda yarattığı tereddütler ve sıkıntılar nedeniyle siyasi iktidarın sıkıntıları giderecek, kötü niyetli tarafları yok edecek tasarrufları da biran önce alması gerektiğini düşünüyoruz diyen Keçeci, “Mahkemelerin karar vermesinde esas olan bilir kişi heyetlerinin daha tarafsız, daha bilinçli ve iflas erteleme istenilen şirketin iş konularına vakıf kişilerden oluşmasını sağlamak bu işin en temel çıkış yollarındandır. Diğer taraftan yine yasanın öngördüğü kayyum kurumunun da daha bilinçli, bilgili ve o iş konusuna hakim, yöneticilik deneyimlerinden de nasibini almış insanlardan seçilmesi çok önemlidir. Gelişi güzel bilirkişilerle ve tesadüfen tayin edilen kayyumlarla iflas erteleme kurumu, konuya bir çözüm getirmekten çok bu günlerde olduğu gibi yalnız kaos oluşturacaktır.” diye konuştu.

Bu duruma bir çözüm getirilmesi gerektiğini vurgulayan Keçeci, “Çözüm için siyasi iktidarların tüm kamuoyu tarafından anlatılan ve ifade edilen iflas erteleme eksikliklerini giderecek bir düzenleme yapması gerekir. Yasanın taraflara hakkaniyet ölçülerinde uygulanır bir hale getirildiğini göstermek gerekir ki ticari hayatımızda tekrar huzur sağlansın. ” dedi.