Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜSİAD Genel Kurulu'nda patronlardan istediği yerli otomobili. ilk olarak Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Elektrik Makineleri Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sinan Kıvrak, bir grup öğrenci ve sanayi ustalarıyla birlikte gerçekleştirdi. Her şeyiyle yerli olan tek, çift ve dört kişilik otomobille küçük bir tekneyi elektrikle çalışır hale getiren ekip, elektrikli araçlarda Türkiye'nin önünü açmayı hedefliyor.
İki yıldır, tamamen yerli bir araba üretmek için çalıştıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Kıvrak, Türkiye'de önde gelen birçok üniversite elektrikli araba ürettiğini söyleyerek ortaya çıkmasına rağmen bu araçlarda ithal motor, ithal kontrol ünitesi, ithal akü ve şase kullanıldığına dikkat çekti. Üniversitelerin bu tavrı yüzünden petrol yakıtlı araçlarda olduğu gibi elektriklilerde de montaj ülkesi olmaktan ileri gidilemeyeceğini savunan Kıvrak, şunları kaydetti: "Biz ise arabalarda ve teknemizde, piyasanın en ucuzu olan asenkron motor kullandık. Yüksek gerilimle çalışan bu yüksek güçlü motorları, hesaplamalarını yaparak Denizlili bobinaj ustası Ekrem Oklu'ya düşük voltajlı olarak sardırdık. Teknede 2,2 kW, arabalarda 2,2, 4 ve 5,5 kW'lık motorlar kullandık. Bunlar, düşük verimli içten yanmalı motorlarla karşılaştırıldığında 12, 22 ve 30 beygir gücündeki motorlara denk geliyor. Tek kişilik elektrik araba saatte 1,2 kW enerji harcarken 60 km. hız yapabiliyor. Piyasadan temin ettiğimiz ve yaptırdığımız şaselerin üzerine bu motorları, yine Denizli sanayisinin ve üniversitemizin deneyimli ustalarından Osman Kayacan ve Mehmet Gevrek'e monte ettirdik. Düşük voltajlı ve yüksek akımlı güçlü motorların kontrol kartını ve güç katını üniversitemizde tasarlayıp geliştirdik. Destekçilerimizden Avantaj Akü'nün uzun ömürlü jel aküleriyle aracımızı çalışır hale getirdik. Yıllardır bu konuda çalışan ve çok fazla deneyime sahip olan Ceyhun Çerçioğlu'ndan da faydalandık."
PAÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği'ndeki 24 öğrencinin tamamına, altışar kişilik gruplar halinde bitirme projesi olarak elektrikli araba çalışmasını verdiğini belirten Sinan Kıvrak, "Öğrencilerimiz, harçlıklarından arttırdıkları paralarla hiçbir kurumdan destek almadan bu projeyi yürüttü. Geliştirmiş olduğumuz düşük voltajlı yüksek güçlü motor ve kontrol sistemi, hayatın her alanında tehlikesiz bir şekilde kullanılabilir. Güneş enerjili su çıkarma işleri, elektrikli otomobiller, gezi trenleri, yük trenleri (kablosuz), forktliftler, okul laboratuvar setleri, gezi ve tur teknelerinde sistemimiz rahatlıkla kullanılacaktır." dedi. Gelecek 10 yıl içinde elektrikli araçların öne çıkacağını vurgulayan Kıvrak, Türkiye'de her dört kişiden birinin ulaşım aracına sahip olduğuna dikkat çekti: "Fosil yakıtlarla çalışan bu araçlar, çevreye zarar verirken ülke ekonomisine de ağır yük oluşturuyor. Petrole bağımlılık, ülkeler arasında savaşa yol açtığı gibi çevreye ve insana azami derecede zarar veriyor. Elektrikli arabalar, toplu taşıma sistemlerinde petrol yakıtlı araçlarla aynı tarihlerde kullanılmaya başlanmışken elektriğin depolanmasından kaynaklanan sınırlamalar nedeniyle kişisel araçlarda kullanılmamıştır. Bunun sebebi, 1 litre benzinin elektrik enerjisi karşılığı 9 bin W/saatken en iyi bataryanın 1 kilosunun 160-200, normal kurşun asit akülerinse 30–50 W/saat olmasıdır." şeklinde konuştu. Bu dezavantaja rağmen elektrikli araçların enerji darboğazından bir kurtuluş yolu olabileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Kıvrak, "Günümüz bireysel araçları, çoğunlukla şehiriçinde kullanılmaktadır. Yapısı gereği petrol türevi yakıtla çalışan araçlar, şehiriçi kullanımda aşırı derecede sera ve zehirli gaz yayarken yüzde 25-35 gibi düşük verime sahiptir. Şehirlerarası uzun yolda ise enerji seviyesi olarak yüksek kapasiteli olan petrol yakıtları avantajlı olup araçlarda daha verimlidir. Bunun için en düşük kapasiteli kurşun asit aküler bile şehiriçi ulaşımda bu türlü araçlar için rahatça kullanılabilir." dedi. CİHAN